top of page
Yazarın fotoğrafıZeynep Turker

KOMŞU DA BİZİ GEZDİRECEK Mİ?


Birkaç haftadır gündemimiz global ve lokal sigorta ve reasürans piyasasındaki değişiklikler ve gelişmelerle çok yoğundu. Bu Pazar gündemden biraz uzaklaşıp, dinlenelim, ne de olsa önümüzdeki birkaç hafta boyunca gündemimiz yine sektördeki yeni uygulamalar ve değişikliklerle dolu olacak.

Bu sefer hayatımıza giren yeni bir risk ve beraberinde getirdiği pek çok değişiklik olan elektrikli araçlardan (EA) bahsedelim.


Dünyanın en büyük ihtiyacı enerji. Uzun yıllardır enerji kaynağı olan fosil yakıtlar ve buna göre üretilmiş teknoloji bizleri bugünümüze getirdi. Ancak, yıllar içinde dünyanın bu enerji kaynakları nedeniyle doğal dengesindeki olumsuz değişimler, insanlığı yenilenebilir enerjiye yönlendirdi. Uzun yıllardır ülkeler ve toplumlar dünyanın doğal dengesini korumak adına enerjide bir dönüşümü başarmaya çalışıyor. Bu zorlu bir yolculuk, çünkü dönüşüm hem beklentiler, hem siyasi ve ekonomik dengeler, hem de verimlilik gibi konularda pek çok zorluk ve engellemelerle karşılaşıyor. Diğer taraftan kazandırdığı ekonomik ve siyasi güç ne olursa olsun, yaşamın devamı, kirliliğin azalması ve daha yaşanabilir bir dünya için enerjide dönüşüm kaçınılmaz.


Sanayinin yüksek enerji ihtiyacı nedeniyle bu konuda alacak yolu uzun,. Bireysel bazda en çok kirlilik yaratan kullanımların başında araçlar geliyor. On yıllardır pek çok otomotiv üreticisi hibrit veya tamamen elektrikli araç üretiminde önemli ilerlemeler kaydetti ve son birkaç senedir, benzin ya da dizelle çalışan araçların yerini elektrikli araçlar almaya başladı. Üreticiler ar-ge çalışmalarını çevre ve doğa dostu elektrikli araçlara yönlendirdiler. Fosil enerji kaynaklarının bir gün gelip tükenecek olması, "net zero" hedefleri, çevre ve gürültü kirliliği gibi konular da tetikleyici oldu. Toplumda rol model olan kişiler ve ünlüler bu araçları kullanarak önayak oldular, devletler avantajlı vergi ve finansman modelleriyle elektrikli araç kullanımını teşvik ettiler. Bugün ülkemiz de dahil olmak üzere, hemen her sanayi ülkesi üretim bantlarından ileride daha çok elektrikli araç çıkarmak hedefiyle büyük yatırımlar yaparak bu dönüşümün parçası oldu.


Elektrikli araçlarla ilgili akıllardaki en büyük soru işareti bataryası. Burada da çılgın bir teknoloji yarışı var.


Bataryalardan kaynaklanan sorunları araştırdığımda genellikle performans ve menzille ilgili olduğunu gördüm.


Geçenlerde dahil olduğum bir sohbette elektrikli araçların yarattığı yeni bir sorun daha duydum. Bildiğiniz gibi bu araçlar için şarj istasyonlarının sayısı her geçen gün artıyor. Fakat bazı araç sahipleri, araçlarını yaşadıkları yerde şarj etmek isteyince özellikle sitelerde önemli sorunlar ortaya çıkıyormuş.



Sitelerin ortak kullanılan tesisleri arasında otoparklar da yer alıyor. Bu otoparklar zaten sorun, yok daire başına limit, çok park ettin, az park ettin, havasız, tavanı akar, yerde su olur, kedi köpek girer vs vs. Şimdi bu sorunlara bir de elektrikli araç sahiplerinin kendilerine ayrılan yere hat çektirerek, araçlarını kendi yerinde şarj etmeye başlamaları eklenmiş. Bu eğilimin artması sorunlara ve endişelere yol açmış. Şöyle ki;


Güvenlik sorunları: Bu araçların bataryalarının çıkardığı yangınlar basında çok yer aldı. Ortak otoparklarda bu araçlar diğer araçlarla yan yana duruyor. Araçtaki bir patlama etraftaki araçlara da zarar verebilir, hatta tüm site için ciddi bir yangın güvenliği sorunu yaratabilir.

Bu bataryalardaki en büyük sıkıntı şarj olurken olması şart değil, durup dururken patlaması.


Bir otoparkta veya bir feribotta yanan bir elektrikli araç felakete davetiye çıkarır. Bu yıl Ekim ayında Londra Luton havalimanı otoparkında bir aracın infilakı nedeniyle 1500 aracın ve otoparkın ciddi zarar gördüğü, hatta havalimanı operasyonlarının bile geçici olarak durdurulduğu yangın olayı çok ilginç. Yangının ilk etapta bir EA ın infilakıyla başladığı düşünülse de dizel motorlu bir araç yüzünden olabileceği de konuşuluyor. Uzman itfaiye ekipleri EA yangının başka hiçbir yangına benzemediğini belirtiyor. Bir risk mühendisi arkadaşım şöyle tarif etti. 1500 tane havai fişeğin kapalı bir alanda bir anda patladığını düşün!

Havalimanı resimleri gerçekten çok korkutucu, zarara bakar mısınız?



Elektrikli araç yangınına geleneksel yöntemlerle müdahale edilememesi de itfaiyecilerin sorunlarının başında geliyor. Yine internette gezerken ABD Texas'taki bir EA yangınına müdahale eden İtfaiye şefi, "Şimdi bu elektrikli araç yangınında, yangını söndürdükten sonra, sıcaklığı yeniden alevlenmeyecek kadar düşürmek için bu bataryaları sürekli olarak soğutmanız gerekiyor" diyor. "Şu anda 3000 galon su harcıyoruz ve bu bir saat sürüyor - dakikada 500 galona kıyasla, bilirsiniz, 20 dakika sürüyor." ifadesi korkutucu, hem daha çok malzeme gerektiriyor, soğutma çalışmaları ise çok zaman alıyor. Bu bahsettiği sarfiyatın da alt sınır olduğunu belirtelim. İtfaiye yetkilileri bir elektrikli araçtaki alevleri söndürmek için toplamda 12.000 galon su kullandıklarını söylüyor. (1 Galon = 3,78 litre)

Elektrikli araç yangınlarının etkili bir şekilde izole edilmesi ve söndürülmesi, elektrikli araçlarda bulunan lityum-iyon piller nedeniyle birkaç farklı yöntem gerektiriyor. Bu alanda da yangın izolatörleri , soğutma için aracın içine batırıldığı konteyner gibi ürün ve çözümlerin olduğu yeni bir pazar doğmuş,


Araç Sigortaları - Diyelim ki, araç yandı ve otoparktaki başka araçlara zarar verdi, sigorta devreye girecek mi? İnternet araştırmamda elektrikli araç kaskosu yapan sigorta şirketlerinin teminat kapsamlarında kasko genel şartları geçerli. Çoğunda da batarya kaynaklı zararlar istisna ediliyor. Araç lisanslı bir şarj istasyonunda doldurulduğu esnada bir zarar oluşursa , durum net. Ama site ya da apartmandan çekilmiş bir hat vasıtasıyla şarj edilirken bir sorun çıkarsa , bizim tabirle gri alan. Bu da sorun demek, çünkü sigorta şirketi sigortalının ihmali olduğunu iddia edebilir. Aracın zararı ile birlikte, zarar gören diğer araçlar ve otopark alanına, ya da sitede zarar gören diğer alanlar için tazminat ödemekten kaçınabilir. Mesela kaskoda "Hatalı ya da yetersiz donanımdaki şarj ünitesindeki dolumundan kaynaklanan veya dolum esnasındaki hasarlar" gibi bir genişletme var mı? Diyelim ki var, bu durumda kasko sigortası devreye girecek, peki site yangın riski ne olacak ?


Artan yangın riski ve ortak alan sigortaları: Bireysel olarak apartman ya da site genel kurulu karar vermedikçe kendi şarj istasyonumuzu kuramıyoruz, bir tek şikayet yeterli. Kaldırılıyor. Neden mi? Çünkü güvenli değil. Apartman ve siteler genel kurullarında bir şarj istasyonu kurma kararı alabilirler. Bu durumda da yasada belirtilen gereklikleri yerine getirmeleri gerekir. Sigorta şirketlerinin yangın risklerine dair soru formunda sitedeki elektrikli araçlara ilişkin bir soruya rastlamadım. Kimsenin sormadığı bir ortamda site karar alıp bir şarj ünitesi de kurabilir ve bunu sigortacıya bildirmeyi atlayabilir. Aslında konu sadece şarj ünitesi değil, otoparka park eden bu araçların yangın riskini artıran/ ağırlaştıran bir durum yaratıp yaratmadığı. Buyurunuz size bir haber daha;


Almanya Ravensburg'daki bir otoparkta ilk belirlemelere göre birinci otopark katında park halinde bulunan ve şarj istasyonuna bağlı bir elektrikli aracın neden olduğu yangında üç araç da zarar görüyor.


Tesisat sorunları: Sonuçta sitenin trafosunun da bir kapasitesi var, bu kapasite zorlanıyor. Eskiden elektrikli araç olmadığı için sitelerin çoğunda uygun bir bir alan muhtemelen yok. Tesisatların yaşı, durumu ve kalitesi bilinmiyor. Diğer taraftan da bu dönüşümün bir parçası olarak sitelerin bu yeni duruma adapte olmaları gerekiyor. EAlar hali hazırda bir yangın potansiyeli taşırken, site otoparkına, keyfe göre kendi park alanına çekilen bir elektrik hattı güvenlik riskini artırıyor. Bu hatların projelendirilmesi gerekiyor ve kabloları da özel. Elektrik Mühendisleri Odası ve TSE bu konuda standartlar belirlermiş.


Bakın, bırakın siteleri, Almanya'nın pek çok kentinde insanlar müstakil evlerine bile şarj ünitesi kurmak için zorlanıyorlar. Sokak başına kurulabilecek ünite sayısında kısıt var. Hatta çoğu evde çatı solar enerji kaynağı olmasına rağmen izin alamıyorlar.


Evde şarj etme prensip olarak mümkün. Standart bir ev tipi topraklı prizlerin ev içi kullanım ve benzer uygulamalar için tasarlanmış olması , elektrikli araçların birkaç saat boyunca şarj edilirken, kontakların eskimesi, besleme hattındaki terminal noktalarında veya yanlış kurulum nedeniyle devrede artan direncin aşırı ısınmaya ve yangına yol açabileceği belirtiliyor. Almanya'daki yönetmelikler şarj ünitelerinin kurulumunun her zaman uzman bir şirket tarafından yapılması gerektiğini, bu durumda elektrikçinin de profesyonel kurulumdan sorumlu olacağını ve şarj sistemini şebeke operatörüne kaydettirmesi gerektiğini belirtiyor. Bununla birlikte, elektrikçiye danışarak, duvar açıklıkları, kablo kanalları, toprak işleri veya kaldırım çalışmaları gibi bazı elektrik dışı işleri site veya ev sahibi kendi yaptırabiliyor. Ama bizde durum öyle mi? Bir olay olduktan sonra elektrikçiyi bul bulabilirsen.


Biz pratik milletizdir, kablo çektim, fişe taktım oldu demekle olmuyor. Bu durum çok ciddi


Sanayi tesislerine aşina olanlar fabrika içinde kullanılan hareketli taşıma araçlarının (forklift, vinç gibi) şarj ünitelerinin üretimden ayrı ve izole edilmiş bir bölümde olduğunu ya da olması gerektiğini bilir. Yangın riski açısından da risk mühendislerinin ilk kontrol ettiği noktalardan biri şarj ünitesidir. Bu arada öğrendiğime göre sanayide kullanılan bataryalı araçlarını yanıcılığı, elektrikli araçlarla kıyaslandığında daha düşükmüş!


Yangın Riski Farkındalığı ve Eğitim: Sitelerde temizlik bakım idari hizmetler için gündüz çalışanlar var ama gece sadece güvenlik görevlileri var. Bu araçlar veya şarj ünitesinde bir yangın çıkarsa , yangına nasıl müdahale edilmesi gerektiği konusunda eğitim almalılar. Yukarıda da belirttiğim gibi bu araçların yarattığı yangın başka yangınlara benzemiyor.


Diğer taraftan bu ekonomik de bir sorun. Her türlü güvenlik önlemi alınmış, standartlara uygun olarak yapılmış olsa da, eve bağlanmış bir şarj sisteminin maliyeti oldukça yüksek. Eğer hat ortak alandan çekilmişse (ki bunları da duyuyoruz) araçların yarattığı güvenlik riskinin yanı sıra şarj maliyetleri sitenin ortak giderlerini artırıyor. Şimdi, elektrikli aracı var ya da yok, bir başkasının arabasının şarj maliyetini kimse üstlenmez. Bu tüketim nasıl kontrol edilecek? Uyum süreci site yönetimi için zor, bazı site sakinleri ortak yatırım giderleri bütçesine eklenecek tutarlara itiraz edebilir. Daha ortak alan kavramının bile tartışma konusu olduğu, alt katlar asansör kullanmıyor, bozulunca neden biz de ödüyoruz diye seslerin çıktığı bir ortamdan bahsediyoruz. Bu durumda arabasının şarjını sitenin ortak giderlerine yükleyen komşunun kapısını çalıp "Komşu, hadi beni gezdir ya da bir tur versene " diyebilecek miyiz?


Herkese iyi pazarlar.












494 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


bottom of page