
Neden bazıları zor zamanları atlatırken bazıları dağılır?
Neden kriz zamanlarında bazı şirketler ayakta kalırken, diğerleri zorluklara direnemez, hatta iflas eder ?
Son yıllarda en sık karşımıza çıkan kelimelerden biri "resilience" yani dayanıklılık.
Dayanıklılık ilgi çekici ve tanımlanması zor bir kavram.
Günümüzde belirsizliğin içinde pek çok olayın daha sık yaşandığı "yeni normal" ortaya çıktıkça, bazı bireylerin, ekiplerin ve kuruluşların krizlere karşı neden "dayanıklı" göründüğüne yönelik artan bir ilgi var. Bugün dayanıklılığın doğasına, birey, topluluk ve kurumlardaki ortak bileşenlerine bakalım.
Hayat bu, inişler, çıkışlar, gerilemeler ve kesintiler kaçınılmaz; zorluklar, kötülükler, krizler, fırtınalarla dolu. Üstelik bu rüzgarların ne zaman, nereden eseceğini, fırtınaların ne zaman kopacağını bilemeyiz, öngöremeyiz. Bu durumlara uyum göstermek ve içinden çıkmak tek bir şeye bağlı: Dayanıklılık.
Zor bir durumdayken etrafımızdakiler bize "Kendini bırakma" derler, "Dayan, toparlan!". Belki o an için yaşamak dayanılmaz olsa da biliriz ki hayat devam etmektedir ve bu zor dönem sonrasında yaşamımızı sürdürebilmek için dayanmamız, toparlamamız gerekir.

Esneklik- basitçe kendini toparlayabilmek demek. Esnek bir malzeme büküldükten veya gerildikten sonra orijinal haline geri dönebilir. Ekseriyetle esneklik olumsuz anlamda kullanılsa da aslında insanlarda da dayanıklılıkla birlikte "yaşamın kesintiye uğraması veya uzun süreli baskılarla karşılaştığımız durumlarda düşüncelerimizde, duygularımızda ve davranışlarımızda bazen dramatik de olsa esnek kalabilme kapasitesi olarak tanımlanıyor. Bu sayede zorluklardan daha güçlü, daha bilge ve daha becerikli olarak çıkıyoruz.
BİREYSEL DAYANIKLILIK
“Ayakta kalmasını bilen insanlar için kaybetmek büyük bir mesele değildir.” Charles Bukowski
İnsanlar en zorlu sınavlardan sağ çıkabilir, hatta eskisine nazaran daha başarılı da olabilir. Yine de, karşılaştıkları zorlukları tam olarak nasıl atlattıklarının farkında olmayabilirler. İçsel dayanıklılık, dış dünyada başarının sırrı ve iyi bir ruh sağlığının temellerinden biri olarak görülüyor.
Sevilen birinin kaybı ya da beklenmedik kötü bir haber ya da şok edici travma gibi önemli bir olayın ardından, en dirençli insanın bile eski hayatına dönmesi ya da en azından değişmeden kalması pek mümkün değil. Dirençli bireyler genellikle kendini toparlamaktan daha fazlasını yapar. Dirençli olmak demek zahmetsizce iyileşmek anlamına gelmiyor, dirençli insanlar yaşananlar karşısında yıkılmış olsalar bile yeni bir yol/yön seçenler ve bu seçimler en karanlık zamanlarda bile gelişmelerini ve büyümelerini sağlıyor.
İyileşme veya dirençten farklı olarak, yeniden yapılandırma, bireylerin kendi yollarına geri dönmesi çok zor veya düşünülemez olduğunda yaşadıkları dönüşüm sürecinin önemli bir parçası.
Bireylerde dayanıklılığı destekleyen tek bir beceri yok; dirençli bir zihniyetin gelişmesi, zorlu zamanları yönetmek için bir dizi araç, yetişme tarzı, kültür, bireysel beceri, destekleyici sosyal ağ ve büyümeye yönelik fırsatların olduğu bir ortamın oluşturulmasına bağlı. Temel dayanıklılık becerileri problem çözme, hedef belirleme, etkili iletişim, duygusal düzenleme ve stres yönetimi, destek ağı oluşturma, kendine özen gösterme, yaşamda anlam ve amaç geliştirme, olumlu bir bakış açısı benimseme ve farkındalığın geliştirilmesi ve etkili başa çıkma stratejilerinin benimsenmesi olarak sıralanıyor.
TOPLUMSAL ve SOSYAL DAYANIKLILIK
“Bireylerin ve toplulukların dış şoklarla başa çıkma becerisi ve topluluğun hazırlıklı olmasına, afete müdahalesine ve afet sonrası toparlanmaya nasıl katkıda bulunacağı anlamına gelen sosyal dayanıklılık ile daha çok uyum, güven, dayanışma gibi ‘toplulukların iç sistemleriyle" ilgili olan toplumsal dayanıklılık var.

Sosyal dayanıklılık toplumların bir şoktan sonra dengeyi yeniden kurma yolları ile şoka tepki olarak evrilme ve değişme yolculuğu.
Toplumsal dayanıklılık ise toplumun kendisi için ne hayal ettiğini sorguladığı bir kavram. Bu, toplumların farklı değerleri, gelenekleri, dilleri, dinleri ve manevi mirasları, etnik ayrımları ve çok daha fazlası anlamına geliyor. Dayanıklılık toplumların tamamında olan hak ve ayrıcalıkların, saygınlığın ve ahlaki karakterin korunması meselesi.
Toplumsal dayanıklılık iki farklı ama birbiriyle bağlantılı perspektife sahip: İlki, sosyal bir şoktan sonraki muhafazakâr dayanıklılık, ikincisi de normal işleyişlerine geri dönerken kendilerini nasıl yenilediğine odaklanan dönüştürücü dayanıklılık. Yeni riskler -iklim değişikliği, dijitalleşme, enerji sıkıntısı, pandemi - hepsi geniş kapsamlı toplumsal etkiler anlamına geliyor ve bizler için kıymetli olan toplumsal değerleri yakından ilgilendiriyor.
Toplumlar giderek daha fazla belirsizlik, birbirine bağlılık ve karmaşıklık ile karakterize olurken, tekrarlayan ve eş zamanlı şoklarla karşı karşıya kalıyor. Dayanıklılık, bu şoklara karşı koyabilmemiz için kilit bir ön koşul. Bunların karşısında toplumların istikrarını ve sağlıklı gelişimini sağlamak için yeni adaptasyon ve dayanıklılık becerileri geliştirmeleri gerekiyor.
Eşitlikle dayanıklılık arasında doğrudan bir bağlantı var. Kriz dönemlerinde toplumların kırılganlıkları su yüzüne çıkar. Kırılgan nüfus (yaşlılar, düşük gelirli haneler, kronik sağlık sorunları olanlar gibi) genellikle krizlerden en çok etkilenen kesim.
Dirençli bir toplum, kriz zamanlarında daha az kırılgan olmak için toplumun tüm bireyleriyle ilgilenmeli, eğitim ve özelikle beceri eğitimine yatırım yapmalıdır. Eğitime erişimin sağlanması, toplumun gelişmesine katkıda bulunabilecek ve temel zorluklarla nasıl başa çıkacağını bilen dayanıklı bir işgücünün oluşturulmasına da yardımcı olur. Bir diğer kritik faktör de devletlerin krizler öncesinde, kriz boyunca ve sonrasında toplum ile işbirliği yapma ve bilgi paylaşma becerileridir. Bu bağlamda güven, kriz zamanlarında önemli bir araç haline gelmektedir. Uluslararası ve kurumlar arası ilişkiler, sosyal uyum, karşılıklı yardımlaşma ve güven kriz yönetiminin ana aktörleridir.
Tüm sosyoekonomik düzeylerde birbirine güvenen, çevik ve fırsatları görebilen toplumların krizlere daha iyi yanıt verme ve uyum sağlama kapasiteleri yüksek.
KURUMSAL DAYANIKLILIK
“En iyi ayağımızı öne doğru attığımızda, diğeri ayakta duracak kadar iyi olsa iyi olur.” Cullen Hightower
Son birkaç yılın bize öğrettiği bir şey varsa o da kurumsal esnekliğin hayati önem taşıdığı.
Çoğu kurumun temelinde, kurum ve müşterileri, çalışanları ve diğer ortaklarıyla olan etkileşimini tanımlayan merkezi bir fikir, "çekirdek" vardır, yani bir amaç, bir hedef. Strateji bu "çekirdek" etrafında formüle edilir ve eylem planları hazırlanır. Çekirdek, şirketlerin büyüdükçe ve yeni pazarlara girdikçe koordineli ve sürdürülebilir bir gelişim sağlamasını da kolaylaştırır. Günümüzün değişken ve belirsiz dünyasında şirketler birçok krizle karşı karşıya. Doğal afetler yatırımlarına zarar veriyor ve operasyonları aksatıyor. Son yıllarda yaşanan insani felaketler jeopolitik, ekonomi, ticaret, enerji ve finans piyasalarını etkileyen şok dalgaları yarattı. İşletmelerin itibarları, piyasaları, tedarik zincirleri ve çalışanları tahmin edilemeyecek boyutlarda bu olaylardan etkilendi. Çok değil birkaç yıl önce yaşadık, küresel bir pandemi tüm hayatımızı değiştirdi.

“Sonunda olacağına başlangıçta direnmek daha kolaydır.” Leonardo da Vinci
Dünya, nesiller boyunca görülmemiş düzeyde bir bozulma ve iş riski yaşıyor. Bazı şirketler donup kalırken ve başarısız olurken, diğerleri yenilik yapıyor, ilerliyor ve hatta gelişiyor. Aradaki fark esneklik ve dayanıklılık. Net bir amacı olan, birbirini güçlendiren kuvvetli ilişkiler kuran ve güven biriktirmiş kuruluşlar, en çok ihtiyaç duydukları anda daha güçlü kaynaklara erişebiliyorlar. Bugünün ve geleceğin en güçlü kuruluşları dünyadan aldıklarından daha fazlasını verenler, faaliyetleri, değer zinciri, ürünleri, hizmetleri ve etkisi aracılığıyla dokunduğu herkesin refahını iyileştirmeyi amaçlayan şirketler olacak.
Dayanıklılık artık şirketlerin en önemli sermayesi. İş esnekliği, stresi absorbe etme, kritik işlevselliği geri kazanma ve değişen koşullarda başarılı olma kapasitesi demek ve günümüzde bir şirketin genel sağlığının önemli bir göstergesi haline geldi. Dalgalanma zamanlarında, en başarılı liderler belirsizliği fırsata çevirerek ileriye dönük, esnek ve rekabetçi bir iş esnekliği stratejisini harekete geçirenler oluyor.
Çıkarılan dersleri sistematik olarak kodlamış ve dayanıklılığı kurumlarına yerleştirmiş şirket sayısı ne yazık ki çok değil. Geçmiş krizler azaldıkça, şirketlerin dayanıklılığa olan ilgilerini kaybettiklerini söyleniyor. Bunun nedeni, pek çok kuruluşun esnekliği krizler sırasında kısa vadeli, operasyonel sürekliliğin sağlanması olarak dar bir bakış açısıyla ele almasıdır. Halbuki esneklik ve dayanıklılık daha geniş kapsamlı ve uzun vadede kurumsal esneklik ve dayanıklılık, teknoloji ve operasyonel esneklik, işgücü esnekliği, veri bütünlüğü ve gizliliğinin korunması ve finansal esneklik gibi temel kurumsal alanlara yanıt verme ve uyum sağlama yeteneğinin güçlendirilmesi anlamına geliyor. Dirençli şirketler dışsal bir şokun performansları üzerinde daha az etkisinin olması, daha hızlı iyileşebilmeleri ve daha çok iyileşme alanlarının olması gibi nedenlerle bu şoklar sonrasında benzerlerinden daha iyi sonuçlar elde ediyor. Dayanıklılık sadece operasyonel bir husus değil - rakiplerin en az hazırlıklı olduğu zamanlarda şirketlerin fırsatlardan yararlanmasını sağlayan potansiyel bir stratejik avantaj aynı zamanda.
Kurumsal esneklik maliyeti tartışıldığından birçok şirket için bir öncelik olmuyor, genellikle bir refah nedeni ya da sahip olunsa iyi olur gibi bir şey olarak görmezden gelip, uygulamamanın gerçek maliyetlerini hesaplamıyorlar., halbuki görmezden gelmek her gün biriken bir gider.

Bireylerden kurumlara dayanıklı olmanın temelleri ve dayanıklılık becerisinin bileşenleri aynı faktörlerde buluşuyor; "Krizi karşılama ( coping), toparlanma (recovery) ve yeni bir yol çizme (reconfiguration)".
Problemi anlayıp ele alıp, direnenler, zor durumlardan yeni bir yol çizerek yani dönüşerek çıkabiliyorlar. Bunu sağlayansa hazırlıklı olmak.
Hayatta bazı ihtimalleri aklımıza getirmek istemeyiz, insani doğal bir refleks bu, "kötüyü çağırma" deriz aramızda. Diğer taraftan kaygılarımız, bizi istenmeyen durumlara karşı önlem almaya, alternatif yaratmaya yönlendirir. Düzenli spor yapmak, birikim yapmak, sağlıklı beslenmek, vitamin almak, düzenli olmak, sevdiklerimizle vakit geçirmek, üzmemek, kalp kırmamak gibi. Bunu bir yaşam tarzı haline getiririz. Zor zamanlarda devreye alacak a-b-c planlarımızın, alternatifler yaratarak aralarında seçim yapma esnekliğine sahip olmak bizi rahatlatır ve dayanıklılığımız artar.
Toplumsal dayanıklılık başta değerlerin, ilkelerin evrensel kuralların rehber alınması ve devletlerin, toplumun kırılgan kesimleri için eşitlikçi, önleyici kapsayıcı ve koruyucu yönetim politikası ile güçleniyor.
Bireyler kötü olasılıkları akıllarına bile getirmek istemezken şirketler, devamlılıkları için en kötü senaryoların gerçekleşme ihtimallerini gündemlerinde tutmak zorundadır. Kurumların faaliyetlerinin çeşitliği karşısında risklerinin belirsiz ve karmaşıklığı , dayanıklılık ve sürdürülebilirliği sağlamak için sistematik bir yaklaşım geliştirmelerini gerektiriyor. İstikrarlı şekilde risk senaryolarının belirlenmesi ve güncel duruma göre revize edilmesi, yedek bataryaların (yedek kaynakların) hazırlanması, kriz anında nasıl yanıt verileceğinin senaryolaştırılması, kriz yönetimi ve kriz sonrası planlarının hazır tutulması ve şirketin kırılganlıklarının doğru tespit edilerek, önlem aldıkları bir risk yönetimi yaklaşımı ve risk kültürünü benimsenmesi gerekiyor.
Bireysel, toplumsal ya da kurumsal dayanıklılık, 'iyileşme' ve 'eski duruma geri dönme'den daha fazlasıdır ve öyle olmalı. Krizler, aynı zamanda daha önce olduğumuzdan DAHA İYİ, DAHA FARKLI olmak için fırsat olabilir.
--------------------------------
SİGORTANIN ROLÜ
Sigorta sektörü için dayanıklılığın iki boyutu var: İlki artan ve verdikleri zararların miktarları da çoğalan riskler karşısında uzun dönemli varlık gösterme ve finansal dayanıklılıklarını korumak için yeni modelleme, fiyatlama ve pozisyonlanarak yeni ürünler ve politikalar geliştirme.
Diğeri de sigortalıların yani bireylerin ve kurumların dayanıklılıklarını destekleyen kapsayıcı sigortacılık hizmetleri. “Kapsayıcı sigorta” sigortacıların iş hedeflerinin yanı sıra sosyal faydaları sağlamalarına da imkan veriyor.
Afetlere karşı finansal dayanıklılığın iki boyuttan oluşuyor, ilki maruz kalınan hasar miktarı, ikincisi ise toparlanma süreci. Sigorta, dayanıklılığın her iki boyutunu da geliştirebilir.

Sigorta sektörüne genellikle sadece finansal risk transferi gibi dar bir perspektiften bakılıyor. Halbuki sigortacıların sofistike risk senaryosu yaklaşımları, şirketlerin yeni risklerin yanı sıra aniden ortaya çıkan şok etkisi yaratan olayların olasılığını değerlendirerek, belirsizliği azaltmalarına yardımcı olabilir. Risk değerlendirmelerine bu sistematik yaklaşım, yöneticilerin çeşitli risklerin bir kuruluşu veya sektörü nasıl etkileyebileceğini haritalandırmasına ve bu sistemlerin potansiyel aksaklıklara karşı ne kadar dirençli olduğunu anlamalarına yardımcı olur.
Sigorta sektörünün çekirdeği "İnsanların kendilerini korumalarına yardımcı olmak ve işler ters gittiğinde bunu düzeltmelerine, ayakları üzerinde durmalarına ve yollarına devam etmelerine yardımcı olmak" tır ve sigortacıların daha dayanıklı bir gelecek inşa etmede hayati bir rolü vardır. Sigorta, bir afet olayının ardından hızlı fiziksel toparlanmanın sağlanmasında önemli bir rol oynamakla birlikte, riski azaltmak için de başvurulacak bir risk yönetimi aracı olarak görülmelidir.
Sektör, değişimi yönlendirmek için gerekli imkanlara sahip. Uzmanlığını paylaşarak, yaratıcılık, adaptasyon ve risklerin etkilerini azaltmada daha sağlam bir temel sağlanmasına destek olarak, yenilikçi, kapsayıcı sigorta modelleri geliştirerek, sadece tazminat ödeyen taraf olarak kalmayıp, özellikle sınırlı kaynaklarla günlük risklerle karşı karşıya kalanlar için dayanıklılığı ulaşılabilir hale getirebilirler.
"Nihayetinde dayanıklılık, kader ile özgürlük arasındaki farkı anlamak ve kişinin kendi hayatının sorumluluğunu almayı öğrenmesiyle ilgilidir" Southwick & Charney
Herkese güzel günler.
#resillience #dayaniklilik #sustaniability #surdurulebilirlik #insurance #sigorta #hedef #target #achievement #basari #society #toplum #mentalresillience #socialresillience #businessresillience #future #riskmanagement #recovery #resistance #agility #ceviklik #esneklik #toparlanma #tehditler #threaths #cooperation #dayanisma #degerler #values #onlemler #preventions #corporate #governence #yonetisim #pazar
(*) “Dayanmak, kaderi yenmektir.” Campbell
"Eğer bir amaç uğruna ayakta değilseniz, her darbe sizi yere serebilir.” Malcolm X
“Zor zamanları başarıyla geçenler, bunu, ısrar etmeyi sürdürdükleri için yaparlar.” Max Lucado
Faydalanılan bağlantılar ;
https://www.mayoclinic.org/tests-procedures/resilience-training/in-depth/resilience/art-20046311
https://www.agilebusiness.org/resource/blog-how-to-build-individual-resilience.html
https://hbr.org/2021/11/6-types-of-resilience-companies-need-today
https://www.pwc.com/gx/en/issues/crisis-solutions/business-resilience.html
https://www.linkedin.com/pulse/building-resilience-corporate-world-mark-sun/
https://www.mckinsey.com/featured-insights/business-resilience
https://hbr.org/2022/03/make-resilience-your-companys-strategic-advantage
https://dreamsanddetails.com/corporate-resilience-recommendations/
https://iveybusinessjournal.com/building-corporate-resilience/
https://www.sap.com/research/how-the-most-resilient-companies-are-different
https://www.thomsonreuters.com/en-us/posts/corporates/organizational-resilience-building-process/
https://axa-research.org/get-research-insights/what-is-societal-resilience
https://axa-research.org/storage/media/1554/AXARF_Building_Societal_Resilience_digital.pdf
https://www.zurich.com/knowledge/topics/global-risks/how-insurers-can-support-resilience-recovery
https://www.iais.org/uploads/2023/05/Issues-Paper-on-Insurance-Sector-Operational-Resilience.pdf
https://e-arc.ro/en/2024/01/30/how-to-build-societal-resilience-for-future-crises-2/
https://www.swissre.com/sustainability/underwriting/building-societal-resilience.html
https://bulentyilmazblog.wordpress.com/2024/07/02/esneklik-ruzgara-dayanan-dallar-gibi/
Comments