top of page
Yazarın fotoğrafıZeynep Turker

BU PİLAV DAHA ÇOK SU KALDIRIR! TRAFİK SİGORTASI

Yıllardır sektördeyim bir başlık var ki sık sık önümüze çıkmasın;

"Trafik Sigortalarında Yeni Dönem"



Ülkede ruhsatlı 25 Milyon araç sahibinin her yıl düzenli olarak yaptırması gereken trafik sigortasını ne kadar biliyoruz?

Trafik- Diğer adıyla Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel şartları 1983 yılında yayınlanmış, ardından yıllar içinde yapılan değişikliklerle kapsamı güncellenmiştir. (https://www.tsb.org.tr/media/attachments/Trafik_Genel_%C5%9Eartlar%C4%B1_06122021__Ekler_Dahil.pdf)


Trafik sigortasıyla ilgili önemli birkaç konuya dikkat çekmek istiyorum;

- Trafik Sigortası sigortalının aracının zararlarını karşılamaz

- Trafik sigortası tazminata kusur oranında katılır.

- Değer Kaybı- 2021 de yapılan değişiklik ile zarar gören aracın maddi değer kaybı sigortanın konusu oldu. Bu durum yepyeni sorunları da beraberinde getirdi.

a) (Değişik:RG-20/3/2020-31074)(2) Maddi Zararlar Teminatı: Hak sahibinin bu Genel (Değişik ibare:RG-4/12/2021-31679) Şartlarda tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. (Değişik ibare:RG-4/12/2021- 31679) Değer kaybı, talep edilmesi halinde, Kurum tarafından belirlenecek usul ve esaslara göre atanacak sigorta eksperi tarafından bu Genel Şartların Ek-1’inde yer alan esaslara göre tespit edilir

Ek-1 i genel şartlardan inceleyebilirsiniz. Bu uygulama yeni bir sektör yarattı. En son bir tanıdığımın karıştığı kazada karşı tarafın talep ettiği değer kaybı tutarı 57.000 TL, sigorta şirketinin hesabı 22.000 TL, avukatlık, bilirkişilik, icra davaları gibi yeni süreçler/maliyetler eklendi.

Maddi zararlar limiti 120.000 TL / 240.000 TL

Araç değerlerinin bu kadar artığı bir dönemde yetersiz kalabilirler. Ama kasko sigortası ve yeterli bir İhtiyari Mali Sorumluluk limiti ile çözülebilecek bir konu. Piyasadaki Kasko ürünlerinin son şartlarını tam kontrol edemedim ama değer kaybının kaskodan alınıp alınmayacağı konusunda bir standart göremedim. Bunun sözleşme aşamasında sorulması/ poliçeye mümkünse dahil edilmesi gerektiği anlaşılıyor.

- Sigorta şirketi kaza neticesindeki sağlık/tedavi masraflarını karşılamaz. Bu kısım önemli niye mi? Poliçede sağlık gideri diye bir limit var?

b) Sağlık Giderleri Teminatı: Üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.

Özetle, trafik sigortasındaki sağlık giderleri limitler dahilinde SGK tarafından karşılanır. İşleyişi öğrenmek için tecrübeli bir meslektaşıma danıştım. Özetle aktarıyorum. Bir trafik kazası olduğunda yaralanma varsa polis tutanağı alkol tespiti gibi işlemlerle ile beraber 112 Ambulansı geliyor. 112 de ilk yönlendirme bir devlet hastanesi, özel bir sağlık kuruluşuna sevkiniz için SGK'nın onayı gerekiyor. Onay yoksa sonrası sıkıntılı olabiliyor. Bu durumun hem tedavi hem de sonrasında önemli mağduriyetler yaşattığı belirtiliyor. Yaralanan kişiler özel hastanelerde çıkan ek masraflar veya takip eden tedavi giderleri için sigorta şirketlerine başvuruyor ama sigortacıların ödeme yükümlülüğü artık bulunmuyor. Sigorta şirketleri bu teminat için SGK ya prim aktarıyorlar.


-Dava Masrafları- Trafik Sigortası- Limitler dahilinde dava ve savunma masraflarını öder


- Yedek parça- Orijinal mi eşdeğer mi konusu genel şartlarda açıklanmış özetle, orijinal parça ile değişim yapılması, rıza yok ise, eşdeğer parça ile değişimin ispatının sigortacıda olduğu belirtilmiş.


- Manevi Tazminat talepleri - Trafik Sigortası kapsamında ödenmiyor


- Zaman Aşımı- Motorlu araç kazalarından doğan zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zarar ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.


- Tazminat Ödeme - Sigortacı kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.

- Yeni teminat tutarlarının yürürlükteki sözleşmelere uygulanması -Yönetmelik ile belirlenen teminat tutarları yürürlükteki bütün sigorta sözleşmelerine herhangi bir ek prim alınmaksızın uygulanır. Sigorta şirketleri, düzenledikleri poliçelerin ön yüzüne "Sözleşme süresi içinde Kurul tarafından teminat tutarları artırıldığı takdirde, bu poliçede yazılı teminat tutarları, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın ve ek prim alınmaksızın yeni teminat tutarları üzerinden geçerli olur." ibaresini yazmak zorundadır.

- Gelir Kaybı- Trafik Sigortası Gelir Kaybını ödemiyor. (Ticari araçlar için önemli bir mağduriyet)


- Denetim- Trafik sigortasında durum bu kadar ortadayken, hala en düşük primlerle poliçe düzenlemeye devam eden şirketlerin olması da dikkatle takip edilmesi gereken bir durum.

---------------------------- . ---------------------------

Yukarıdakiler belli başlı konulardı. Elbette üzerinde çalışılan daha pek çok başlık var.


Dikkat çekmek istediğim, tazminat limiti, tavan primi devlet tarafından belirlenen Trafik Sigortası, özellikle maliyetlerin arttığı son 2 yılda neredeyse konuşulan TEK konu oldu. 2022 yılında sadece Trafik Sigortası için çıkarılmış yönetmelik, yönetmelikte yapılan değişlik hakkında yönetmelik, haber, şikayet var ki, kime sorsanız herkesin bu işten canı ciddi anlamda yanmış durumda.


Bu poliçeye yıllar içinde yapılan müdahaleler nedeniyle sigorta şirketleri, aracılar ve tabi ki de sigortalılar farklı mağduriyetler yaşıyorlar.


Her şeyden önce bu poliçe zorunlu- peki sigortalı araç sayısı ? Medyadaki haberlere göre 25 Milyon aracın neredeyse 5 Milyonu sigortasız!


Hasarlar- Sigorta sektörünün trafik sigortası muallak hasar karşılığı (TSB nin sayfasından inceleyebilirsiniz https://www.tsb.org.tr/tr/istatistikler)

2022 yılı 1.çeyrek raporuna göre

Prim- 7.7 Milyar TL, Ödenen Tazminat Toplamı(masraflarla) 5,7 Milyar TL, Muallak toplamı; 33,7 Milyar TL , Buna bir de devredenleri ekleyelim; 32 Milyar TL ,

3. Çeyrekte prim üretimi artmasına rağmen Prim- 33 Milyar TL, Ödenen Tazminat Toplamı(masraflarla) 19 Milyar TL, Muallak toplamı; 41 Milyar TL (ve + 32,7 devredenler)

Prim artmış olsa da hasar prim oranı %175

Sigorta şirketleri açısından karlılık, sermaye, sürdürülebilirlik gibi hedefleri oldukça zora sokan büyük bir mali sorumluluk.


Prim Artışları- Trafik primleri uzun süre devlet tarafından belirlendi, sigortacılar teknik fiyatlama yapamadılar. Bir dönem sigorta şirketleri trafik poliçeleri ile ilgili büyük cezalar ödediler. Bir dönem serbest tarifeye geçildi- bu dönemde kara geçen sigortacılar oldu, ancak bu durum uzun sürmedi ve primler yine devlet tarafından belirlendi. Özellikle son 2 yılda sigortacılar o kadar zarar ettiler ki, primleri artırmak dışında bir seçenek kalmadı. SEDDK röportajlarından birinde yine serbest tarifeye geçilebileceği sinyali var.


Aracılar- Pek çok aracının gelirini trafik ve kasko sigortalarından yarattığı bilinen bir gerçek, diğer branşlarda fırsat ya da bilgi eksikliği nedeniyle fazla üretim gösteremeyen acenteler artan primler karşılığında hem sigortalılarına ne diyeceklerini şaşırdılar, poliçe düzenlemek ve indirim için sigorta şirketlerinin kapılarına dayandılar, yenilemelerini kaybetmemek için komisyon gelirlerinden oldular , poliçe düzenlenemeyen zamanların hem aracı hem de sigortalı için kabus olduğuna şahit olduk, oluyoruz. Aracı gelirlerinin korunmasına yönelik yönetmelik de var. Aracıların yetkinliklerinin zenginleştirilmesinin önemi bir kez daha anlaşıldı.


Primin Ödenmesi- Primler yükseldikçe özellikle birden fazla aracı olan kurumlar için ödeme konusu da önemli bir sorun oldu. Sigorta şirketleri peşin ödeme veya kredi kartı ile hemen tahsilat istediler, aynı karttan ödeme konusunu takibe aldılar, günlük poliçe limiti koydular. Herkes tam manasıyla yumurta tavuk ikilemi içinde kaldı. Geçenlerde şahit olduğum bir toplantı poliçeler ya da teminat üzerine değil, tamamen prim ödemesi üzerineydi, hatta poliçe primi kredisi diye çok yeni finansman modeli çıktı. Bunlar sigortayı yaparken ciddi anlamda zaman ve efor gerektiren, sürece dahil olan tüm tarafları tüketen durumlar haline geldi.

Ruhsat konusu- Poliçe düzenlemekten kaçındığı tespit edilen sigorta şirketlerinin Kurumca belirlenen sigorta branşlarında veya tüm sigorta branşlarında poliçe düzenleme ve yenileme yetkisi 3 günden az 30 günden fazla olmamak üzere geçici olarak durdurulabilir. Kaçınmanın devam etmesi halinde Kurul kararına istinaden bu süreler iki katına kadar arttırılabilir ve/veya diğer tedbirler uygulanabilir. Kurum, poliçe düzenlemekten kaçındığı tespit edilen sigorta şirketlerini ve bu fıkra uyarınca alınan tedbir kararını, 47 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 8 inci maddesinin sekizinci fıkrasına dayanarak Kurul kararıyla resmî internet sitesinde ilan edebilir.” 12 Ağustos 2022 tarihli yönetmelik.

Trafikteki tablo ortadayken, diğer faaliyetlerinin de durdurulacağı uyarısı kamu-sektör dayanışması ve ortak çözüm gayretleri ile çelişiyor.


Sigortalılar- Poliçenin kişiselleştirilmesi önemli bir değişim olacak.

Aslına bakarsak tarife, uygulama, yaptırım, primler, ödeme gibi yukarıda özetlemeye çalıştığım sorunlar sigortalıdan kaynaklanmıyor. Sigortasız olmanın sonuçlarının farkında olan her bilinçli sigortalı poliçesini mutlaka yaptırmak istiyor.


İçinde bulunduğumuz yüksek enflasyon, yüksek döviz kuru, artan işçilik maliyetleri gibi ekonomik şartlar, sigortacıların tazminat yükümlülükleri, mali gelirlere ilişkin düzenlemeler, sermayedar baskısı, kaçak sigortalılar, prim tahsilat sorunları, aracılardaki gelir kayıpları gibi çözülmeyi bekleyen bu kadar sorun için geçici aksiyonlar uzun vadede yine yetersiz kalacak gibi görünüyor.


Trafik sigortalarındaki mevcut durum ürünün sürdürülebilirliği ve sonuç olarak sigorta piyasası için tehdit oluşturuyor. Bunun sonuçlarının kamuya zararını da göz ardı etmemek gerekiyor.


SEDDK bütünsel bir yol haritası açıkladı, sektör ve kamu ile sürekli iletişim halinde. Bunun için radikal değişikliklere , zamana, kararlılığa, düzgün ve adil işleyen kayıt sistemine, ödül/cezaya ve daha pek çok düzenleme ve uygulama değişikliğine ihtiyaç var.


Tarife ve koşulların yine otorite tarafından belirlendiği ancak teknik fiyatlamanın sigorta şirketi tarafından yapıldığı, kamunun finansal desteği, yedek parça, servis ücretlerinde avantajlı tedarik imkanları, sıkı denetim, sürücü skorlaması, hızlı ve etkili hukuk süreci, sigortacıların üzerindeki mevcut tazminat yükümlülüklerine çözüm getirilerek sektörün diğer hizmet ve ürünlerine daha çok yatırım yapmalarının sağlanması, üretimi kasko trafik olan aracıların portföy ve beklentilerine uygun ürünlerle yetkinliklerinin çoğaltılması için yapılacak düzenlemelerin büyük kısmında görev kamuya düşüyor.


Trafik Sigortası gündemi o kadar meşgul ediyor ki, sektördeki değişimler, diğer hizmetler, ürünler ve ekonomiye katma değeri bu gündemin gerisinde kalıyor. Sektörün imajını da olumsuz etkiliyor. Umarız 2023 bu karmaşanın büyük oranda çözüme kavuştuğu bir yıl olur.


Herkese kolaylıklar




143 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Kommentit


bottom of page