top of page
Yazarın fotoğrafıZeynep Turker

BİRLİK'TEN HABERLER


Geçtiğimiz hafta Türkiye Sigorta Birliği'ni ziyaret ettim.


Türkiye Sigorta Birliği, sigortacılık ve emeklilik sektörünün tüm paydaşlarını destekleyen ve geliştiren, bilgi alışverişini artıran, sektörün etki alanını genişleten, sağlıklı rekabet ortamını sağlayan rehber bir kuruluş.


5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 24. Maddesi hükümlerine göre kurulmuş, tüzel kişiliği haiz kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan TSB'nin bugün itibarıyla 48'i hayat dışı, 20'i hayat/emeklilik ve 4’ü reasürans şirketi olmak üzere 72 aktif üyesi var.


Misyonu "Türkiye Sigorta ve Emeklilik sektörünün Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişiminde oynadığı stratejik rolü daha da etkin hale getirmek, sigortalılık oranını ve finansal sistemdeki payını artırmak, güçlü ve sürdürülebilir bir yapıya ulaşmasını sağlamak" olan birlik, hayat ve hayat dışı ve emeklilik şirketlerinin deneyimli yöneticilerinden oluşan bir yönetim kurulu ile faaliyet gösteriyor.


Birlik Başkanı Uğur Gülen 2024 yılında 2. kez TSB'nin Başkanı seçildi. 2023 yılında başkanlığa Türkiye Sigorta Haftası ile oldukça hızlı bir başlangıç yapmıştı. TSB de 2024'ü, 2023 Şubat ayındaki üzücü deprem hadisesinden sonra sektörle birlikte oldukça yoğun, dinamik ve hızlı geçiriyor.


TSB'nin temel sigorta branşlarından, emekliliğe, dijitalleşmeden, yeşil dönüşüme kadar pek çok başlıkta sektörün deneyimli isimlerinden oluşan çalışma komiteleri var. Sektöre gönül vermiş, hala aktif olarak sahada görev alan çalışanları ve idari personeliyle TSB, Türkiye'de sigortacılığa dair ne varsa tüm bilgilerin toplandığı, toplumsal ve ekonomik perspektifliyle sigorta sektörünün faaliyetlerine farklı bakış açıları sunan, kamu ile ilişkileri sağlayan, sektörün gelişimi, hizmetlerin kalitesinin ve sigorta farkındalığının artması için yerel ve uluslararası platformlarda sektörle, toplumla ve kamu ile sürekli iletişim halinde olan bir köprü ve buluşma noktası.


Uğur Bey'le sohbetimizde TSB'nin gündemindeki konular ve sektörümüzü konuştuk. TSB uluslararası ve yerel sigorta etkinliklerinde oldukça aktif bir yıl geçirdi. Düzenlediği etkinliklerle sınırlı kalmadı; meslek okulları organizasyonları, sanayi ve ticaret odalarıyla görüşmeler, meslek grupları, birlikler, sektörel dernek ve birliklerin organizasyonlarında aktif yer aldı. Bu aktivitelere katılım ve organizasyon tüm hızıyla devam ediyor.


2024'ün son çeyreğine girdiğimiz günlerde 2025 koşullarının yavaş yavaş şekilleneceği önemli etkinliklerin vakti yaklaştı. Yenileme hengamesi başlamadan TSB, ekosistemin paydaşlarından temsilciler ve sektörün önde gelenlerinin bir araya geleceği ,sektörün toplumsal ve ekonomik katkılarını arttıracak yeni ve yaratıcı fikirlerin paylaşılıp tartışılacağı, seçilen fikirler için yol haritalarının belirleneceği Arama Konferansı organizasyonu hazırlığında.


Günümüzde hemen hemen tüm kurumların ajandasının başında yer alan sürdürülebilirlik, TSB'nin de gündeminde. Uğur Bey'le sohbetimizde kurumların enerji, yeşil dönüşüm, kaynakların verimli kullanımı, israfın önlenmesi yönündeki değerli çalışmalarından bahsettik. Sigorta sektörüne özel sürdürülebilirlik çalışmalarında en başta bilinçlendirme, sektör çalışanlarının eğitimleri ve yetkinliklerinin artırılması, 230'un üzerindeki meslek okullarından mezun olan genç iş gücünün sektördeki kariyer olanaklarının arttırılmasına odaklı projelerin sektörün sürdürülebilirlik hedefleri arasında üst sıralarda olması gerektiğini konuştuk.


TSB sektörün toplumla iletişimi ve karşılıklı etkileşim hedeflerinin yanı sıra kendi içinde de bir dönüşüm süreci başlatmış. Kurumsal kimlik çalışmaları çerçevesinde EFQM (European Foundation of Quality Management) kriterlerine göre kurumsal kimlik sorunlarını belirleyip, dönüşüm fırsatlarını tanımlayarak TSB'nin çözüm arayan, üreten bir düşünce kuruluşu olması yönünde çok önemli bir yola çıkılmış.


Global ve yerel sigorta sektörünün gündemlerini en yakından takip edenlerden biri olarak, Uğur Bey'in 2025 beklentilerini de sordum elbette. Reasürörlerin genel olarak gidişattan memnun olduğunu gözlediğini belirten Uğur Bey, sigorta şirketlerimizin aldığı yerinde ve doğru tavır, ihtiyari kapasitelerin arttırılması, deprem tarifesindeki güncellemeler, best terms uygulamasındaki kararlı tutum, enflasyon klozunun etkin şekilde kullanılmasıyla eksik sigorta konusunda elde edilen ilerlemenin reasürans piyasasında olumlu karşılandığı izlenimini paylaştı. Diğer taraftan, TL'nın değer kazanması nedeniyle reasürörlerin taşıdığı Euro riskinin büyüklüğünün artması dikkate alınması gereken bir durum olduğunu da belirtti.


Beni takip edenler bilirler, başta deprem olmak üzere, afetlerle ilgili, neredeyse takıntılı şekilde, fırsat buldukça bilgi paylaşıyorum. Sektörün aldığı aksiyonların yapısal değişikliklerle de desteklenmesi gerekiyor. Yaşanan depremler, seller, yangınların yanı sıra, beklenen Marmara depremi gerçeği karşısında yapısal reformların tamamlanması için merkezi yönetim, yerel yönetimler ve ilgili her meslek kuruluşu el ele verip tek bir amaca odaklanmadıkça arzu edilen çözümlere ulaşmak zorlaşıyor.


Kentsel dönüşüm başladı ancak sistematiği bilinmiyor. Başta İstanbul olmak üzere kentsel dönüşüme girmesi gereken binlerce bina için öncelikli planlama ve zamanlama konusu hala belirsizliğini koruyor. Bina Tamamlama Sigortası gündemde ancak genel şartlarındaki sorunlar ve pratikte uygulamayla çelişen içerik nedeniyle yaptırılamıyor. Deprem sonrası afet bölgelerinde yapılaşma sistematiği de karmaşık. Beklenen afetlerde hasar görecek binaların tespitinin ne kadar zamanda, nasıl yapılacağı ve sonrasındaki planlamalardaki aşamalar karışık.


Ne yazık ki zorunlu sigortalar penetrasyonu hala düşük. Zorunlu olan ZDS'de bile sigortalılık oranı %50'lerde. Sigortalılığın artması yaşam maliyetlerinin hepimizi zorladığı bu günlerde destek ve teşviklerle, farkındalık çalışmalarının yoğunlaşması, tüm sigorta aracılarının eğitimlerle yetkinliklerinin arttırılması, sektörün bilinçlendirme ve eğitime daha çok kaynak ayırması ile mümkün.


Bu durum ışığında, fiyatlar artar mı? Açıkçası, sigorta şirketlerimizin 2024 yılında gösterdiği güçlü finansal performans, fiyatların artması ve dolayısıyla sigorta primlerinin yükselmesi, güçlü bileşik rasyoların etkisiyle beklenti, fiyatların mevcut seviyelerde kalacağı yönünde . Türkiye'de sigorta fiyatlarının düşmesi için en başta havuzun büyümesi yani sigortalılığın artması gerekli.


İşte bu noktada 'TSB ne yapabilir?" sorusu gündeme geliyor. Sürdürülebilirliği doğru noktaya konumlamak birinci adım.


Size bir örnek vereyim: Özellikle halka açık şirketlerde sürdürülebilirlik raporlarında kurumların net zero, +1,5, enerji ve kaynakların verimli kullanımı gibi hemen her şirket tarafından kullanılan neredeyse şablon haline gelmiş politikalar yer alıyor. Bunlar gerekli elbette. Diğer taraftan, halka açık şirketlerin sürdürülebilirlik faaliyetlerinde önemli bir risk transferi olan sigortaya değindiklerini göremiyoruz. Halbuki, doğru bir sigorta programı, kar kaybı sigortası, özelikle halka açık şirketlerde sürdürülebilirliğin en önemli araçlarından biri. Kısacası kurumlar yeşil dönüşümün yanında sigorta risk değerlendirmelerini yapıp, hali hazırda var olan çözümlerden ihtiyaçlarına uygun olanını hemen uygulayabilirler.


Yapacak iş çok, kaybedecek vakit yok !


Eylül ayı tüm hızıyla başlamışken takvimlerinize eklemeniz için, sektördeki önemli etkinliklere gelince:


Türkiye Sigorta Birliği (TSB) tarafından her yıl düzenlenen Sigorta Haftası'nın 13.'sü bu yıl, 30 Eylül – 6 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek. Sigorta haftasındaki etkinliklere bakalım;


  • Kasider'in organizasyonunda Yüksek Topuklar Sigorta Sektöründe Kadın Zirvesi 30 Eylül'de Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall'da gerçekleştirilecek. https://kadinzirvesi.yuksektopuklar.org/

  • Uluslararası Sigorta Zirvesi, 1-2 Ekim - TSB organizasyonunda İstanbul'da gerçekleştirilecek 13. Sigorta haftası kapsamındaki zirvede sektörün uzmanları, güncel gelişmeler ve ilgi çekici başlıklardaki uzman konuşmacılar ve uzmanlar tarafından katılımcılara aktarılacak. www.tsb.org.tr

  • Uluslararası Sigorta Fuarı ( Antalya) -3-4 Ekim Sektörün en büyük B2B organizasyonu olan fuar, yine Antalya'da. https://www.sigortacilikfuar.com/


Uluslararası Etkinlikler:


  • The Monte Carlo Rendezvous: (7-11 Eylül) Monte Carlo Randevusu, Monako Prensliği'nde düzenlenen ve reasürans ve sigortaya bağlı menkul kıymetler (ILS) piyasası katılımcılarının bir araya gelerek piyasanın durumunu tartıştığı ve çok önemli olan yıl sonu reasürans yenilemeleri için müzakerelere başladığı reasürans sektörü etkinliği. https://www.rvs-monte-carlo.com/


  • Ferma Forum: 20-22 Ekim - Avrupa Risk Yöneticileri Federasyonunun toplantısı Ferma, sigortalılar ile sigortacıların buluştuğu en önemli etkinliklerden biri . Bu yıl Madrid'de düzenlenecek etkinliğe başta KRYD (Kurumsal Risk Yönetimi Derneği) üyeleri olmak üzere pek çok Türk şirketlerinden risk ve sigorta yöneticileri şirketlerini temsilen katılıyor. https://ferma-forum.eu/


  • Baden Baden Konferansı: 20-24 Ekim- Küresel reasürans piyasasının sigortacılarla buluştuğu büyük konferans her zamanki yerinde, Baden Baden'da https://baden-baden-reinsurance.com/


Spor ayakkabılarınızı ve yedek bataryanızı hazır edin, zira birbirimizi sık sık göreceğiz.


Son çeyreğe az kala Birlik'ten haberler bunlar. Pek çok toplantısı arasında vakit ayırdığı, her zamanki idealizmi ve enerjisiyle çok faydalı bilgiler paylaştığı keyifli sohbeti için Sayın Uğur Gülen'e çok teşekkürler.


Herkese kolaylıklar.




Bağlantılar


78 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page