top of page

TÜRK DÜNYASI SİGORTA BİRLİĞİ


ree

13–14 Eylül 2025 tarihlerinde Azerbaycan’ın tarihi Suşa kentinde, Türk Dünyası Sigorta Birliği’nin 1. Genel Kurulu olarak kayda geçen ve bence sektörel entegrasyon açısından dönüm noktası niteliğinde yeni bir girişim başladı.


Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) çatısı altında zaman zaman finansal entegrasyon, ortak yatırım fonları ve ekonomik iş birliği konuları gündeme gelse de, sigorta özelinde kurumsallaşmış bir birlik hayata geçmemişti.



Türk Dünyası Sigorta Birliği 1. Genel Kurulu kapsamında imzalanan kuruluş bildirgesi Türk devletleri arasında sigorta alanında ekonomik entegrasyonun ilk adımı. Ortak risk havuzları, teknik eğitim programları ve bölgesel veri paylaşımı gibi konuların konuşulduğu, Türk devletleri arasında sigortacılık alanında kalıcı ve sistematik iş birliğini hedefleyen bir “Yol Haritası” niteliğinde.


Kimler var ?


Birliğin kurucu üyeleri, Azerbaycan, Türkiye, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan. Macaristan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ise gözlemci statüsünde.


Türk Dünyası Sigorta Birliği’nin genel kurulunda kabul edilen yol haritası, bölgesel sigortacılığı teknik bir işbirliğin ötesine taşıyarak stratejik bir kalkınma aracı haline getirmeyi hedefliyor. Hedefler arasında bilgi ve uzmanlık paylaşımı, personel değişimi, ortak sigorta ve reasürans havuzlarının kurulması, afet ve tarım sigortalarında işbirliği ile dijitalleşme ve teknoloji transferi gibi alanlarda ortak hareket alanlarının belirlenmesi var.


Türkiye, Sigorta Kongresine Güçlü Bir Heyetle Damga Vurdu

Türkiye, SEDDK, TSB ve basın mensuplarından oluşan geniş bir heyetle uluslararası sigorta kongresine katılım sağlayarak sektörel vizyonunu güçlü biçimde ortaya koydu. SEDDK Başkanı Davut Menteş ortak amaçlar ve birlik ruhuyla başlayan işbirliğinde Türkiye'nin lider konumuna dikkat çekti. TSB Başkanı Uğur Gülen’in konuşması, Türkiye ekonomisinin dinamik yapısını ve sigorta ekosisteminin sunduğu kapasiteyi stratejik bir çerçevede ele aldı.


Konuşmasında, Türkiye sigorta sektörünün kurumsal yatırımcı kimliği, ekonomik büyüklüğü ve bölgesel entegrasyon potansiyeli vurgulandı. Türk Dünyası Sigorta Birliği’ne entegrasyon sürecinde, dünyada öne çıkan dört temel koruma açığına dikkat çekildi:


Uzayan Ömür ve Emeklilik Açığı

Türkiye’nin Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve yakında hayata geçmesi beklenen Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES), Türk Dünyası ülkeleri için örnek teşkil edebilecek modeller olarak sunuldu. Bu sistemlerin bölgesel uyarlanması için iş birliği ve deneyim paylaşımı fırsatları vurgulandı.


Sağlıkta Uzayan Süre ve Artan Maliyetler

Ömrün uzamasıyla birlikte sağlık hizmetlerine olan talep artarken, devletlerin karşılaştığı mali yükü hafifletmek adına sağlık sigortacılığının gelişim alanları ele alındı. Türkiye’nin bu alandaki deneyimi, bölgesel dayanıklılık için kritik bir referans noktası olarak öne çıktı.


Teknolojik Dönüşüm ve Bilgi Paylaşımı

Dünyanın hızlı teknolojik değişim sürecinde, Türkiye’deki Sigorta Bilgi Merkezi (SBM) ve Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) gibi kurumların geliştirdiği dijital altyapıların Türk Dünyası ile paylaşılması, koruma açıklarının kapatılmasında önemli bir adım olarak değerlendirildi.


Afetlere Karşı Ortak Dayanıklılık

Depremlerle sınırlı kalmayan; sel, dolu ve orman yangınları gibi ikincil risklerin afet tanımındaki payının %65’e ulaştığı günümüzde, Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) ve Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) gibi modeller üzerinden Türk devletlerinin ortak bir afet havuzu kurmasının önemi vurgulandı. Bu yaklaşım, bölgesel dayanışma ve karşılıklı destek mekanizmalarının güçlendirilmesi açısından stratejik bir yatırım olarak değerlendirildi.


Koruma açıklarına ek olarak Türkiye'nin Mesleki Eğitim, Kurumsal Dayanıklılık ve Dağıtım Kanalı Gücü vurgulandı.

TSEV’in genç sigorta profesyonellerine yönelik eğitim programları, sektöre nitelikli iş gücü kazandırma hedefiyle öne çıktı. SEDDK’nın finansal dayanıklılığı artırmaya yönelik kararları ve attığı adımlar, Türkiye’nin çok uluslu şirket deneyimi ve binlerce noktadan oluşan geniş dağıtım ağıyla birleşerek ortak geleceğe yapılan güçlü bir yatırım olarak altı çizildi.


Türkiye yönünden avantajları neler olabilir?


Türkiye, Türk Dünyası Sigorta Birliği içinde açık ara en büyük pazar olarak teknik lider konumunda yer alıyor. Yaklaşık 30 Milyar dolarlık prim üretimimize karşılık olarak , kurucu ülkeler arasında en yakın olan Azerbaycan’ın prim üretimi 1,1 Milyar USD civarında, diğer ülkelerde de Azerbaycan'a yakın veya daha küçük. Farklar sadece finansal tablolara sınırlı değil.


Ülkemizin uzun yıllardır küresel piyasalarla olan olumlu ve verimli işbirlikleri, yetişmiş personeli, kendi reasürans şirketleri ile sahip olduğu reasürans kapasitesi ve deneyimi; global piyasa tecrübesi , birliğin üyeleri için küresel tecrübeyi anlama, öğrenme ve erişmede önemli bir merkez olmamızı sağlıyor.

Birliğin öncelikli projesi ortak bir risk havuzu ve sigorta fonları oluşturmak ve bu sayede daha uygun maliyetli reasürans çözümlerini erişilebilir hale getirmek.


ree

Hızlı büyüyen pazarında dijitalleşme ve sağlık sigortası ön planda olan Azerbaycan ile emeklilik ve hayat branşlarında daha güçlü olan ve etkili regülatif reformlara sahne olan Kazakistan, bölgesel sinerji açısından Türkiye’ye en yakın stratejik partnerler olma potansiyeli taşıyor.

Devlet destekli tarım ve sağlık sigortasının yaygınlaştığı Özbekistan ile özelikle mikro sigorta potansiyeli yüksek olan Kırgızistan , ürün inovasyonu alanlarında Türkiye’nin deneyiminden faydalanmaya en istekli ülkeler olarak görünüyor.

Tüm bu tablo Türkiye’yi hem regülasyon ihracatı hem de teknik danışmanlığı açısından avantajlı bir konuma yerleştiriyor.


“Teminatın Coğrafyası”


Türk Dünyası Sigorta Birliği, aslında çok daha geniş bir iş birliği ekosisteminin sadece bir parçası. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) çatısı altında Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve gözlemci ülkelerle birlikte halihazırda 20 den fazla alanda işbirlikleri var . Bunlar siyasi ve diplomatik başta olmak üzere, ortak altyapı ve kalkınma projeleri için finansman veren Türk Yatırım fonu, gümrük entegrasyonu, Trans-Hazar Koridoru, Çin’den Avrupa’ya uzanan modern İpek Yolu güzergâhı , kardeş limanlar ve demiryolu entegrasyonu gibi ortak lojistik ve tedarik zinciri projeleri ve ekonomik-ticari işbirlikleri; öğrenci ve akademisyen değişim programları ve uydu teknolojileri, uzay araştırmaları gibi eğitim ve bilim işbirlikleri ile; ortak sağlık bilim kurulu ve aile ve sosyal politika alanında bilgi paylaşımı ile desteklenen toplumsal işbirlikleri alanlarında devam ediyor. Ortak kültür birliği çerçevesinde sanat ve kültür faaliyetleri, tarım teknolojileri ve gıda güvenliği projeleri de diğer işbirlikleri arasında.


Gündeme gelen bölgesel reasürans havuzlarında( deprem, sel gibi riskler) aktüeryal modelleme kapasitemiz bölgeye rehberlik edebilir ve Türkiye bu havuzun teknik lideri olabilir.

Türkiye Sigorta Birliği’nin ESG dönüşümüne verdiği destek, çevresel ve sosyal sorumluluk teminatlarının bölgede tanıtımı ve penetrasyonunu desteklenebilir.


Bu ülkelerde önemli yatırımları destekleyen ya da inşa eden tük müteahhitlerin uzun yıllardır karşılaştıkları sigorta teminatı bulma ve poliçe operasyonları ile hasar süreçlerinin hızlanmasına, bu birlik önemli katkıda bulunabilir.


Benzer birlikler ;

Dünyadaki farklı coğrafyalarda entegrasyon ve iş birliği modelleri sunan bölgesel sigorta birlikleri mevcut.

AB ve Avrupa Ekonomik Alanı ülkelerini kapsayan Avrupa Sigorta ve Reasürans Federasyonu (Insurance Europe), regülasyon uyumu, veri paylaşımı ve sürdürülebilirlik politikaları üzerine odaklanıyor; özellikle Solvency II gibi ortak sermaye yeterliliği standartları sayesinde Avrupa sigorta sektörü oldukça entegre ve dirençli bir yapıya kavuşmuş durumda.

Güneydoğu Asya ülkelerini bir araya getiren ASEAN Insurance Council (AIC), teknik eğitim, bölgesel risk havuzu ve afet sigortası alanlarında iş birliği sağlıyor; eğitim ve bilgi paylaşımı güçlü olsa da bu birliğin önündeki zorluk regülasyon uyumu ve ortak ürün geliştirme kapasiteleri.

Latin Amerika ve Karayip ülkeleri arasında denetim kapasitesini artırmayı ve finansal istikrarı hedefleyen Latin American Association of Insurance Supervisors (ASSAL) makroekonomik dalgalanmalar ve siyasi istikrarsızlık sebebiyle entegrasyonda zorluk yaşıyor.

Afrika Risk Capacity (ARC) ise Afrika Birliği ülkeleri arasında afet sigortası ve gıda güvenliği teminatları üzerine çalışıyor; parametrik sigorta gibi yenilikçi ürünlere ilgili olsa da bu ülkelerdeki en büyük sıkıntı finansman ve teknik kapasite eksikliği .


Türk Dünyası Sigorta Birliği, kültürel yakınlık ve siyasi irade açısından avantajlı başlangıç yapıyor , teknik harmonizasyon ve veri altyapısı gibi konularda stratejik yatırımlar gerekirken karşılaşabileceği zorluklar var, ancak bu yeni oluşumun sinerjisi ve heyecanına engel değil!


Zorluklar;


Türk Dünyası Sigorta Birliği, stratejik avantajları sağlarken, bu yapının da karşılaşacağı bazı zorluklar var. Heyecan verici olsa bölgesel entegrasyon projeleri teknik, kültürel ve jeopolitik riskler barındırıyor. Üye ülkelerin sigorta mevzuatları, denetim ve sermaye yeterlilik kriterleri arasında oldukça farklılık var. Türkiye’nin regülasyon altyapısı burada yeni yol almaya başlayan ülkelere oldukça karmaşık gelebilir.


Teknik kapasiteye gelince, Türkiye ve Azerbaycan dijitalleşme ve aktüeryal modelleme konularında diğerlerine göre oldukça önde. Kırgızistan ve Türkmenistan gibi yeni pazarlarda veri eksikliği ve yetkin personel açığı önemli bir sorun. Ortak kültürel kodlarımıza rağmen, lisan ve ürünlerin anlatılmasında kullanılacak kampanya dilleri ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir, farklı algılanabilir.


Jeopolitik riskler göz ardı edilemez, bölgedeki siyasi dalgalanmalar, uzun vadeli projelerde güven sorunları yaratabilir ve riskleri sınır ötesi olan yatırımcı ve müteahhitler için tahkim mekanizmaları kritik önemde. Ortak veri platformları ve dijital sistemlerin siber riskleri de diğer önemli bir zorluk.

İşte tüm bu alanlarda ülkemizin önemli teknik danışman rolü aynı zamanda yüksek bir sorumluluk anlamına da geliyor.


Genç Sigortacılar Dikkat! Yeni bir bölgesel kariyer sahnesi kuruluyor!


Şuşa’daki toplantı ve Türk Dünyası Sigorta Birliği’nin kuruluşu, genç sigortacılar için hem teknik hem de kültürel açıdan yepyeni fırsatlar sunuyor.

Türkiye’nin yanı sıra Azerbaycan, Kazakistan ve Özbekistan gibi pazarlarda kariyer yapma imkânı artarken, ortak projeler ve teknik danışmanlık görevleri gündeme geliyor.


Reasürans, ESG teminatları, tarım ve afet sigortası gibi alanlar, risk mühendisliği genç uzmanlara niş beceriler kazandırma potansiyeli taşırken; mühendislik sigortaları ve altyapı projeleri teknik yetkinliği olan gençler için öne çıkan alanlar arasında.


Ayrıca Türkiye Sigorta Birliği ve bölge ülkeleri arasında planlanan ortak eğitim modülleri ve değişim programları, genç profesyonellerin hem teknik hem de liderlik becerilerini geliştirmelerine olanak tanıyacak harika bir fırsat.


Bu birlik, ülkemizin önde gelen yerel sigorta şirketleri için yayılma, büyüme, mobilite ve know-how transferi konusunda önemli fırsatlar yaratabilir.


Diğer taraftan kadın çalışan oranının %56’ya ulaştığı Türkiye Sigorta Sektörü bu dönüşümün bölgedeki kadın sigortacıların öncü rollerde yer almaları için ilham kaynağı olabilir.


Türk Dünyası Sigorta Birliği’nin Şuşa’da atılan temelleri, sadece teknik bir iş birliği değil, aynı zamanda kültürel ve stratejik bir yakınlaşmanın teminatı olarak okunmalı. Türkiye, bu yapının en büyük ve en deneyimli sigorta pazarı olarak hem yön verici hem de dönüştürücü bir rol üstlenebilir. Genç sigortacılar için yeni kariyer yolları, sektör liderleri için bölgesel yatırım fırsatları doğarken; regülasyon uyumu, veri altyapısı ve güven inşası gibi zorluklar da bu yolculuğun kaçınılmazları olacak.


Bu birlik, teminatın sınırlarını değil, güvenin coğrafyasını yeniden çizmeye aday olabilir.


Herkese başarılar.


 

 

Suşa Şehri; Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ 1752 yılında kurulmuş bölgesinde yer alan Suşa, Azerbaycan'ın kültür başkenti olarak kabul ediliyor.


 

 

 

Yorumlar


bottom of page