top of page

DOĞADAN SAĞLI SOLLU KROŞELER

Yazarın fotoğrafı: Zeynep TurkerZeynep Turker

İklim değişikliğinin etkileri giderek artıyor. Her yıl dünyanın dört bir yanında meydana gelen doğal afetler, yüz milyarlarca dolar değerindeki varlıkları yok ediyor.


Bir risk modelleme firması olan Verisk tarafından yapılan analiz, şehirlerin büyümesi, artan sabit kıymet riskleri ve iklim değişikliğinin, küresel sigorta sektörü için yıllık doğal afet kayıplarında %40'lık bir artışa neden olabileceğine işaret ediyor.


Munich Re'nin son araştırma bulgularına göre, 2022'den itibaren doğal afet zararları daha yoğun veya daha sık meydana gelen olaylardan oluşuyor:



Doğal afet kayıplarının büyük kısmı hala sigortasız - Koruma açıkları büyük sorun.


Depremler, fırtınalar, seller ve kuraklıklar... Munih Re kaynaklarında 1980'lerin başında çok gelişmiş ülkelerde bile doğal afet kayıplarının yaklaşık dörtte birinin sigortalı olduğu belirtiliyor. Bugün ortalama oran hala %50'nin altında . Öte yandan gelişmekte olan ve büyüyen ülkelerde durum on yıllardır neredeyse hiç değişmemiş; sigortalılığın hala %10'un altında, hatta kimilerinde sıfır olan ülkeler olduğu belirtiliyor.


2024'te gerçekleşmiş doğal afetlere bakalım.

Atlas Magazine'nin derlediği 2024 yılındaki doğal afetler listesi durumu tüm netliği ile ortaya seriyor.

Daha önce de yazmıştım, 2023 yılındaki doğal afetlerin verdiği ekonomik zarar 260 Milyar dolar ve bu zararın sigortadan karşılanan kısmı 110 milyar dolardı.


Dakika bir, 2024'ün ilk gününde, 1 Ocak'ta Japonya'nın Ishikawa Noto yarımadasını vuran 7,6 büyüklüğündeki depremle felaketler başladı. Bu depremin 6,5 milyar dolar ekonomik zarar ve Verisk Analytics'in tahminlerine göre de sigorta endüstrisine 1,8 ila 3 milyar USD arasında bir tazminata sebep olacağı belirtildi.


Kanada'da aşırı soğuma nedeniyle don olayları, Tayvan depremi, Dubai, Endonezya, Çin, Tanzanya, Kenya , Brezilya selleri ile daha yılın ilk çeyreğinde 128 milyar dolarlık ekonomik zarar ve 61 Milyar dolar sigorta tazminatı öngörülüyordu.

Felaketler tüm hızı ve şiddetiyle devam etti; Afganistan–Pakistan selleri, Yagi Tayfunu, Wayanad yer kayması, Trami tropik kasırgası, Enga yer kayması, Beryl Kasırgası, Avrupa Boris kasırgası... 30 Eylül' e gelindiğinde Gallagher Re raporuna göre tahmini ekonomik zarar 280 Milyar dolar, bunun içinde sigortalı zararlar ise 108 Milyar dolardı.


Sadece Milton Kasırgası'nın vereceği ekonomik zararın 60 Milyar dolar olacağı öngörülüyor. Fransa, Almanya ve İspanya selleri ile yılın sonuna yaklaşık 2 aydan az kalmışken, doğanın sert vuruşları daha çok insana ve varlığa zarar verecek gibi görünüyor. Valencia bölgesindeki selin görüntüleri hafızalarda hala taze. İspanya'nın turizm, tarım ve ticaret açısından en önemli bölgelerinden biri olan Valencia'da 210 'dan fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olan, binaları yerle bir eden, arabaları sürükleyen, tarlaları sular altında bırakan ve ulaşım ve enerji altyapısını harap eden sel felaketinin, devlete ve sigorta sektörüne çıkaracağı faturanın 10 Milyar doların üzerinde olacağı belirtiliyor.


Valencia'daki selin yıkıcı etkisinin daha iyi anlaşılması için bilgi: Temmuz 2021'de beş ülkede (Almanya, Belçika, Fransa, Avusturya ve Hollanda) 200'den fazla can alan yıkıcı sel felaketi, verdiği zararın 43 milyar dolar olduğu bilgisi veriliyor (Swiss Re).


Uzun lafın kısası, doğa olayları sigorta piyasasına 2024'te de damgasını vurdu, tazminatlar bir önceki seneye göre artış gösterdi.


Ülkemize bakarsak Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün yayınladığı 2024 İklim Raporu'na göre 2024, 900 aşırı doğa olayına sahne olmuş. "Ocak- Ağustos döneminde en fazla zarar veren olaylar, %36 ile şiddetli yağış ve sel, %22 ile dolu, %19 ile fırtına, %8 ile yıldırım düşmesi, %6 ile kar, % 3 ile heyelan, % 2 ile hortum ve %2 ile don olayları olmuş. Çığ, orman yangını, sis, kum fırtınası gibi ekstrem olayların toplamda payı %1 veya daha az oranlarda gerçekleşmiş. Bu raporda dikkat çeken bir bilgi ise sellerle mücadele ederken, aslında yağış oranının önceki yıllara göre düştüğü, sele maruz kalan bölgelerde ise önceki yıllara göre yağışların %40 daha fazla olduğu gerçeği. Aşırı hava olayları dünyada olduğu gibi ülkemizde de gündemde. Hortumu filmlerden bilirdik, şimdi yaşıyoruz.


Doğal afetlerin bu kadar sıklaştığı ve verdiği zararların büyüdüğü ortamda, sigortalılık oranları da dikkate alındığında küresel sigorta piyasası, kendini yeni koşullara göre yeniden konumlamak ve fazla sayıda hasarı ödemelerine olanak tanıyan ekonomik modeli sürdürmek için sürekli mücadele ettiği zor bir dönemi yaşıyor. Çünkü "Kapasite sonsuz değil".


Sigortacılar, on yıllardır doğa olaylarından kaynaklanan felaketlerin verdiği zararlar sonucu giderek primlerini yükselttiler, ama diğer taraftan önemli ölçüde aşırı risk aldılar. Bireysel poliçe sahiplerine mantıksız derecede yüksek gelebilecek primler bile sigorta şirketlerinin toplam riskini yeterince karşılamama tehdidi ile karşı karşıya kaldı. Bu durum, sigortacıların ek kapasite arayışlarını arttırdı artırmasına ama yeni kapasiteler, eskiye oranla oldukça yüksek maliyetlerle sağlanabildi.


Reasürans maliyetleri yüksek: Biraz Terminoloji- Reasürans 2-Trete Reasüransı yazımda da belirtiğim gibi eğer sigortacılar hasarları sadece primlerden elde ettikleri parayla ödemek zorunda kalsalardı, sigorta sürdürülemez derecede pahalı olurdu. Bu yüzden kendi risklerini reasüransla (yani kendi başlarına karşılayamayacakları kayıplar için reasürans yoluyla) destekliyorlar. Bununla birlikte, katastrofik olayların artması ve hassas bölgelerdeki risk akümülasyonları hem sigorta hem de reasürans şirketlerini etkiliyor. Primler yükseldiğinde, sigortacılar yeterli teminat sağlamak için daha karmaşık ve pahalı çözümleri devreye almak durumunda kalıyor. 2024'de kapasite azlığı bir sorun olmaktan çıktı çıkmasına ancak, bundan sonra maliyetlerde aşağı gidiş beklenmiyor.


Enflasyon her şeyi daha da kötüleştiriyor. Bugünlerde neredeyse her şeyi değiştirmenin maliyeti çok daha yüksek. Bir gün aldığınızı ertesi gün aynı paraya alamıyorsunuz. Zaten süregelen tedarik zinciri sorunları ve kalifiye çalışan sıkıntısı nedeniyle işçilik ve malzeme fiyatları da oldukça yüksek. Bir örnek vermek gerekirse, araç onarım maliyetleri son iki yılda istikrarlı bir şekilde ve her zamankinden daha hızlı arttı. Teknolojik olarak daha gelişmiş cihazlar var elbette, ama bu aynı zamanda onları daha pahalı hale getiriyor. Temel malzemeler, inşaat maliyetleri de çok yüksek ve bu maliyetler, bir de söz konusu kıymetlerin zarar gördüğü bir felaketin sonrasında daha da artmaya devam ediyor.


Risklerin ve sonuçlarının farkında olmak zorundayız. Evet zorundayız.


Bir kaybı önlemek için elinizden gelen her şeyi yapın. Beklenmedik kazalar ve iklim olayları olmaya devam edecek. Potansiyel sorunlu alanları tespit ederek ve önleyici tedbirler önerecek olan risk mühendisleriyle çalışarak varlıklarınızı risklere karşı dayanıklı olmaya daha iyi hazırlayabilirsiniz.


Sigorta yaptırmaya devam edin. Kısa da olsa önceki hasar geçmişi genellikle prim artışlarının ve yenilemelerdeki koşulların güçlü bir belirleyicisidir. Bazen mevcut veya yeni bir teminat almayı zorlaştırsa da sigortanızı yaptırmaya devam edin ve hedefiniz piyasasın sağladığı en iyi koşullar olsun.


Stratejik davranın. Riskinizi yönetir, zayıflıklarınızı bilir ve risk iştahınızı ölçerseniz, sigorta poliçelerinizde muafiyet veya kapsamlarda değişimler yaparak , nispeten daha küçük riskleri bünyenizde tutabilir, bu sayede katastrofik bir durumda yüksek tutarlı hasarları dahil eden sigortalara daha kolay ve uygun maliyetlerle ulaşabilirsiniz.


Bu günlere şimdiden hazırlıklı olmakta fayda var, çünkü sadece Eylül ayındaki Helene, Boris ve en son Milton kasırgalarının verdiği 60 Milyar doların üzerindeki zarar bile durumu anlatmaya yetiyor. Bu olayların zararları sadece oldukları ülkeye değil, küresel sigorta piyasasına dokunuyor ve sigortacıların koşullarını gözden geçirmeleri zorunluluk haline geliyor. İşte tam da bu yüzden, bugün olmasa bile yarın üzerinizde tuttuğunuz risklerin tutarlarını yükseltmeniz kaçınılmaz olacak ( Diğer adıyla retention).


Aşırı doğa olaylarının gündeme damgasını vurduğu bu zamanlarda, bin bir emekle elde edilen varlıkların korunması, zararların azaltılması için öncelikli şart riskimizi yönetmek ve iyi bir risk yönetimi politikasıyla, karşılayamayacağımız kayıpları sigortaya devretmekten geçiyor. Maliyetler yüksek ama unutmayın yerine koymak çok daha zor ve oluşan zararın zamana yayılan etkileri çok daha yıkıcı.


2025'e yaklaştığımız bu günlerde, hala vakit varken, risklerinize göz atıp, doğru sigorta bedeli ve doğru kapsam için çalışmaya başlamakta gecikmeyin.


Herkese kolaylıklar dilerim.





Türkiye'de olan olaylardan örnekler;


13 Şubat - İliç maden kazası: Erzincan'ın İliç ilçesindeki bir altın madeninde toprak kayması meydana geldi. Kazada maden şirketinin 9 çalışanı öldü.

2 Nisan - 2024 Gayrettepe gece kulübü yangını: İstanbul'un Beşiktaş ilçesinin Gayrettepe semtinde bir gece kulübünde tadilat sırasında çıkan yangında 29 kişi öldü

20 Haziran - Diyarbakır Çınar'da başlayan ve rüzgarın etkisiyle Mardin Mazıdağı'na sıçrayan yangında 15 kişi ölürken 72 kişi yaralandı.

16 Ağustos - En büyüğü İzmir'de olmak üzere ülkenin 72 farklı noktasında yangın çıktı.

16 Ekim - Malatya'nın Kale ilçesinde 5,9 şiddetinde deprem meydana geldi.



Yararlanılan Kaynaklar;


Blog Yazıları





Comments


bottom of page