"Bir dokun, bin ah işit" demelik bir konu ile karşınızdayım.
Geçtiğimiz haftalarda üst üste olaylar, depremler ve hemen her gün medyada çıkan yüzlerce trafik kazası haberlerinden sonra özellikle zorunlu olan sigorta branşlarına göz atmak istedim.
TSB sayfasında genel şartlarını bulabileceğiniz "Zorunlu Sigorta" başlıkları gruplarına göre
Can Sigortaları:
1-Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası
2-Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası
Mal Sigortaları:
3- Zorunlu Deprem Sigortası (DASK)
Sorumluluk Sigortaları:
4- Deniz Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası
5- Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası(Trafik Sigortası)
6- Kıyı Tesisleri Deniz Kirliliği Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası
7- Özel Güvenlik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası
8- Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 9- Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 10- Tüpgaz Zorunlu Sorumluluk Sigortası
11- Yapı Denetimi Zorunlu Mali Sorumluluk (*)
12- Zorunlu Sertifika Mali Sorumluluk Sigortası
Sigortanın amacı, riskin gerçekleşmesi durumunda bir kişinin ya da sigorta kapsamına giren bir kıymetin karşılaşabileceği zararı gidermek, kayıplarını teminat altına almaktır. Zorunlu sigortalar, çok sayıda risk, kaza, afet karşısında koruma altında olmamızı sağlayan; hem sigorta sahibini güvence altına alıp üçüncü şahısları risklere karşı korumak, hem de toplum güvenliğini sağlamak için yasal mecburiyeti bulunan sigorta poliçeleridir.
12 den fazla olduğunu söyleyebileceğimiz zorunlu sigortaların en çok bilinenleri Trafik ve DASK. 2022 yılı Aralık ayı istatistiklerinde, adet bazındaki üretimlere göz attığımızda zorunlu sigortalardaki üretimin beklenen düzeyde olmadığını görüyoruz. Aşağıdaki tablo TSB 2022 alt teminat bazında adet istatistiğinden filtrelenmiştir, tablonun tamamına
https://www.tsb.org.tr/tr/istatistikler- "2022 ARALIK 4 Alt Branş Teminat Adetleri 2022-12" seçerek ulaşabilirsiniz.
Tablodaki verilere bakalım:
TÜİK verilerine göre 2022 yılında 26,4 Milyon araç var, ama trafik sigortası adedi 22,1 Milyon;
DASK genel verilerine göre sigortalılık oranı: %58,8;
Doktor Zorunlu Sorumluluk Sigortalılık oranı : Ülkemizde 179.000 hekim 39.000 diş hekimi var. Buna göre sigortalılık oranı %73 (Sağlık Bakanlığı İstatistikleri).
Diğer zorunlu branşlarda benzer durumlar var. Sigortalılık oranı düşük. Ek olarak Zorunlu Sertifika Sorumluluk ve Yapı Denetimi Sorumluluk sigortalarında 1 tane bile poliçe üretilmemiş olması ilginç bir durum.
Şubat ayında yaşadığımız, hepimizi derinden yaralayan, binlerce insanımızı kaybettiğimiz milyarlarca maddi zarar sebep olan depremlerin ardından DASK sigortalılık oranının düşüklüğü dikkat çekici. Bir ev almayı istiyoruz ama depreme karşı sigortasını zorla yaptırıyoruz. O da eve elektrik su bağlansın diye.
Trafik sigortalarında durum oldukça vahim: Her 5 araçtan birinin sigortasız olduğu gerçeği korkutucu. Noyan Doğan'ın 28 Ağustos 2023 tarihli yazısında, özellikle otobüslerdeki sigortasızlık oranının yüksek olduğu görünüyor. Bu araçların, yine trafik gibi zorunlu olan koltuk ferdi kaza sigortalarını yaptırdıklarını düşünmek iyimserlik olur. Özel otomobillerde sigortalı olmayanların oranı %5, diğer araç türlerinde ise yüksek. Kamyon ve otobüs aynı zamanda ekmek teknesi, fakat trafik sigortası olmayan kamyon oranı %20, otobüste ise bu oran %28.
Bu sigortalar zorunlu ama yapılmıyor, bu durumda sigortasızlık oranları bize ne söylüyor?
Çok pahalı olduğu için mi?
Trafik sigortasını ele alalım: Bir kazaya karışsanız, karşı tarafın maddi zararını cebinizden ödeyebilir misiniz? Daha da kötüsü, birinin yaralanmasına ya da ölümüne sebebiyet verseniz, ki bunun vicdani yükü zaten dayanılmaz, tedavi giderleri veya ölüm tazminatını ödeyebilecek güçte misiniz? Bu sigortalar işte bu nedenle var çünkü aracıyla trafikte seyreden herkes için bu riskler var. Üzerimize düşen ilk sorumluluk doğru ve dikkatli olmak elbette, diğeri de en başta kendimizi düşünerek zorunlu olan sigortayı yaptırmak. Oysa ki trafik sigortasındaki kangren iyileşmediği gibi, ekonomik koşullarla beraber bu sorun gitgide büyüyor.
DASK'a gelince, ülke yıllardır kelimenin tam anlamıyla kaç kere başımıza yıkıldı, ev bark kalmadı, konutların yarısına yakını sigortasız! Neden? Hadi trafik pahalı diye şikayet var, peki DASK? Tazminat limitleri karşılığında istenen primlere bakarsak pahalı değil, üstelik DASK devlet fonu, yatırılan primler devlet güvencesinde, bu havuz ne kadar büyük ve güçlü olursa ödeme kabiliyeti de o kadar güçlü olacaktır.
Diğer bir gariplik de, Yapı Denetimi Zorunlu Sorumluluk Sigortası. Bu sigortanın bir genel şartı var ama TSB sayfasında bulunmuyor. Genel şartlar Resmi Gazete 10.07.2000 Pazartesi 24105 (Asıl) sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış ama yürürlüğe girmemiş. Ama TSB bu branşı üretim raporlarına dahil etmiş.
Hiç bilinmeyen Zorunlu Sertifika Sorumluluk Sigortası ise ulusal veya uluslararası düzeyde nitelikli elektronik sertifika, zaman damgası ve elektronik imzalarla ilgili hizmetleri sağlayan Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcısının (ESHS) Elektronik Imza Kanunundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucu oluşan, nitelikli elektronik sertifika (NES) sahibi kişi veya kuruluşların ve üçüncü şahısların uğrayacağı zararlara ilişkin sorumluluğu olarak tanımlanmış. Internet üzerinden yapılan işlemlerin artmasıyla oluşan yeni riskler için böyle bir sigorta var, üstelik zorunlu, bu konuda hizmet veren kuruluşlar var ama düzenlenmiş bir tane poliçe yok.
Zorunlu sigortalar, kurumların internet sitelerinde de biraz karışık anlayacağınız.
Zorunlu sigortalara TSB sayfasında zorunlu olduğu belirtilmemiş "Asansör Sorumluluk Sigortasını" ekleyebiliriz. Zorunlu Asansör Bakım Onarım Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartı TSB sitesinde görünmüyor. TSEV sitesinde belirtilen zorunlu sigortalar arasında yer alan Zorunlu Paket Tur Sigortası genel şartlarına da rastlayamadım.
Araçla yurtdışına çıkarken yaptırılan Zorunlu Yeşil Kart sigortasını da bu listeye ekleyelim (TSB istatistiklerinde var).
Zorunluluk söz konusu olduğunda çoğu rasyonel olmayan nedenlerle uzak ve ilgisiz bir tavır takındığımız ortada. "Bir musibet bin nasihatten iyidir" lafı boşuna söylenmemiş, sigortalılık bilinci başlarından büyük ya da küçük bir olay geçmiş ve sigortadan tazminat almış olanlarda doğal olarak daha yüksek, çünkü bundan fayda sağlamışlar.
Kaygı, korku, farkındalık, kendine ve topluma karşı sorumluluk, ülke ekonomisi, güvenlik, bedensel ve maddi güvence gibi son derece önemli konular ortadayken, zorunlu sigortaların yaptırılmama sebebi nedir?
Bize bir şey olmaz diyenler varsa, hepimiz gördük işte, oluyor!
Çok pahalı diyenler varsa, karşılığında ödeyeceği tazminatlara karşılık, birkaç bin lira verip, herhangi bir olayda milyonlarca tazminat ödeyecek bir sigorta, aynı zamanda mantıklı bir risk transferi değil mi?
Caydırıcı yaptırımlar yok, düşük trafik sigortası olmayan araçlara kesilen ceza 436 TL, bir de araç muayenesi yapılmıyor. Anlaşılan ceza kimseyi korkutmuyor ama aracın trafikten alıkonması riski sigorta yaptırtıyor.
Eve elektrik su bağlattıktan sonra, eğer banka krediniz yoksa oflaya puflaya yaptırılan DASK'ın peşine kimse düşmüyor. DASK yaptırmamanın maddi bir yaptırımı da yok.
Diğer zorunlu sigortalarda da sigortasız olmanın cezası ya da yaptırımlarına ilişkin sağlıklı bilgi bulamadım.
"Sigortacılar hasar ödemez" algısı ve güven eksikliği; yanlış ya da eksik bilgiyle yapılan, içeriği anlaşılmamış sigorta poliçelerinin yarattığı hayal kırıklığı sigorta yaptırırken birey ve kurumların iki kez düşünmesine, belki de yaptırmamasına neden oluyor.
Sigorta yaptırmak için illa bir felaket mi olmalı? Ya da bir işin tamamlanması için zoraki dayatılması mı gerekli? İşlemler tamamlanıp, kaygılar azalınca sigorta ilk unutulanlar ya da gündemden çıkarılanlar arasında oluyor.
Yani diyeceğim şu: Madem bir sigorta var, toplum güvenliği açısından da yasal bir zorunluluk da bulunuyor, bu durumda ilgilileri gerekli sigortaları yaptırmalı. Mali gücü yetmiyorsa desteklenmeli; işlevsel bir denetim olmalı, sigortası olmayanlara caydırıcı cezalar ve yaptırımlar titizlikle uygulanmalı, sonuçları herkes tarafından iyi anlaşılmalı; diğer taraftan, eğer risk özel sektöre devrediliyorsa, sigorta şirketlerinin riski üstlenebilmeleri için gerekli yapısal reformlar yapılmalı ve yasalarla desteklenmeli; kaçınmak yerine, sektörün güçlü ve mantıklı bir alt yapı ile hizmet vermesi desteklenmeli.
Yanlış ya da eksik bıraktığım bir konu varsa, düzeltmek ve doğru bilgilendirmek için yorum ve katkılarınızı duymaktan çok memnun olurum.
Zorunlu sigortalarınızı ve tamamlayıcı sigortaları ihmal etmeyin, sağlık ve güvende kalın. Sevgilerimle.
https://www.tsb.org.tr/tr/mevzuat
Comentarios