"PAC MAN" DEĞER KAYBI
- Zeynep Turker

- 23 Tem
- 11 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 23 Tem

Değer kaybı, sigorta sektörünün en tartışmalı ve teknik açıdan karmaşık alanlarından biri haline geldi. Hem hukuki hem de aktüeryal boyutları olan değer kaybı zorunlu trafik sigortası kapsamında ciddi bir maliyet kalemine ve kime dokunsanız ciyak dediği bir kaosa dönüşmüş.
O zaman "Nedir bu değer kaybı ?" diyerek bazı tanımlarla başlayalım.
Kalıcı Düşüş
Değer Kaybı trafik kazası sonrası onarılan bir aracın, ikinci el piyasa değerinde meydana gelen "kalıcı düşüş" olarak tanımlanıyor, Araç tamir edilse bile “kazalı geçmişi” nedeniyle daha düşük fiyata satıldığından bu fark, maddi zarar olarak kabul ediliyor. Yargıtay içtihatlarına göre de değer kaybı aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark olarak tanımlanıyor.
Kusursuzluk şartı;
Bir aracın değer kaybı tazminatı talep edebilmesi için hasar değer kaybını talep eden araç sahibinin kazada hiç kusurunun bulunmaması gerekiyor
Trafikte giderken bir anda başka bir araç size çarpıyor ve aracınızda fiziksel onarım ve belki parça değişimini gerektiren bir durumla karşı karşıya kalıyorsunuz. Kasko sigortanız veya karşı tarafın trafik sigortası ile aracınızın onarımı karşılanıyor. Ancak aracınız yetkili servis tarafından ve orijinal parçalarla tamir edilmiş olsa bile, artık alnına vurulan "KAZALI" damgası aracın piyasada satılan aynı model ve kilometredeki kazasız araçtan daha düşük fiyata alıcı bulmasına neden oluyor ve durup dururken, kusursuz olduğunuz halde haksız bir kayba uğruyorsunuz.
Ve değer kaybı teminata dahil olur
Trafik sigortası yıllar içinde oluşan ihtiyaçlara göre değişti ve kapsamı genişledi. Ancak bu haksız kayıplar uzun süre sigorta kapsamında değildi. 14 Mayıs 2015 tarihli ve 29355 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Tebliği ile birlikte 1 Haziran 2016 itibarıyla kazada kusurlu olan tarafın trafik sigortası, karşı tarafın aracında oluşan değer kaybını da karşılamakla yükümlü hale geldi ve araç değer kaybı tazminatı, zorunlu trafik sigortası kapsamına dahil oldu.
Teminata dahil oldu olmasına da, o günden sonra değer kaybı, zaten teknik sonuçlarının hep zararlı olduğu trafik sigortasında var olan sorunları daha artırdı ve sigorta şirketlerini tabiri yerindeyse bezdirdi.
Artık araçların geçmişini SBM'nin yeni Tramer 360 hizmeti ile görebiliyoruz. Araç servisleri de teknolojik gelişmeleri takip ediyor ve kaportada mini bir göçük, çizik vs. nedeniyle oluşan boya hasarları, hafif çarpmalar neticesinde orijinal parça değişimleri pek çok onarımı makul maliyetlerle ve aracın değerini etkilemeyecek şekilde gerçekleştirebiliyor. Araçta oluşan boya bozulmaları, göçükler, parça değişimleri gibi estetik zararlar, ikinci el piyasa değerini düşürüyorsa değer kaybı tazminatı talep edilebiliyor.
Hiç unutmam, kız kardeşim yurtdışına çıkarken arabasını satacaktı, ikinci el bir satıcıya götürdük. Tabi o zamanlar kayıtlar şimdiki gibi detaylı değil, her şey beyanla. Aracı korkuluklara sürttüğü küçük bir kazası vardı ve araç tamamen onarılmıştı. Bunu söylerken, böyle bir kazamız oldu ama yıllar önceydi dediğimizde satıcı, "Hanımefendi vücut mu bu iyileşmez ki!" demişti. Anlaşıldı, durum kalıcı ve buna göre bizimki de laf da, estetik bir durumdan bahsediyorduk, o kazadan sonra kardeşim arabasını güvenle kullanmaya devam etmişti sonuçta.
Gerçek anlamda baş ağrısı haline gelen değer kaybının dehlizlerine girelim;
Trafik Sigortası genel şartları teminat kapsamını maddi zararlar teminatı maddesi ile belirtiliyor;
A.5. KAPSAMA GİREN TEMİNAT TÜRLERİ Bu (Değişik ibare:RG-4/12/2021-31679) Genel Şartlar kapsamındaki teminat türleri aşağıda yer almaktadır. a) (Değişik:RG-20/3/2020-31074)(2) Maddi Zararlar Teminatı: Hak sahibinin bu Genel (Değişik ibare:RG-4/12/2021-31679) Şartlarda tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. (Değişik ibare:RG-4/12/202131679) Değer kaybı, talep edilmesi halinde, Kurum tarafından belirlenecek usul ve esaslara göre atanacak sigorta eksperi tarafından bu Genel Şartların Ek-1’inde yer alan esaslara göre tespit edilir.
Trafik Sigortası Genel şartları EK- 1 Değer kaybı tazminat hesaplamasını formülleriyle anlatıyor. Sınavlardaki bir sayfa yer tutan açık uçlu sorular gibi bir hesaplama desek yanlış olmaz. Hazırsanız başlıyorum; (aklınızda tutmanız gereken çok harf var)
Değer kaybı tazminatı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90. maddesi uyarınca sigorta eksperi tarafından ayrıca düzenlenen bir değer kaybı raporu ile araç grubuna göre araç kodları esas alınarak hesaplanıyor.
Piyasa değerinin tespiti;

Piyasa değeri- Değer kaybı hesaplanacak aracın piyasa değeri, aracın kaza tarihi itibarıyla TSB Kasko Araç Değer Listesindeki ve TOBB Sigorta Eksperleri İcra Komitesi Piyasa Değer Listesindeki, araç grubuna göre belirlenmiş bedellerin ortalaması alınarak tespit ediliyor. Eğer araç her iki listede de yoksa araç değeri araştırması yapılmak suretiyle piyasa değerini sigorta eksperi belirliyor
Hesaplama yapılırken kullanılan formül ikinci versiyon. Yazıyı hazırlarken danıştıklarım ilk formülün daha yalın ve isabetli olduğunu belirtiyor. Ama piyasa değerinin tespiti için genel şartta yazılı olan ve referans alınan formül bu;
Rayiç Değer Katsayısı (R) ve Kullanılmışlık Düzeyi Katsayısı (K) kullanılıyor. Ardından araç koduna karşılık gelen ilgisine göre Parça Değişim Katsayısı (P) veya Onarım Katsayısı (O) ile birlikte Boya Katsayısı (Y) kullanılarak aracın Hasar Katsayısı (HK) aşağıdaki formüle göre tespit ediliyor.

Hala benimle misiniz?
(Onarım Katsayısı (O) kendi içinde Hasara uğrayan parçanın onarılması durumunda KDV hariç ve iskontosuz orijinal parça bedelinin, KDV hariç ve iskontosuz işçilik bedeline oranının yüzde 15’e kadar olması halinde hafif onarım, yüzde 15’den yüzde 30’a kadar olması halinde orta onarım, yüzde 30’dan fazla olması halinde yüksek onarım olarak uygulanıyor. )

Hasar gören parçanın aracın kaza tarihindeki KDV dahil toplam hasar tutarı üzerinden Hasar Tutarı Katsayısı (T) hasar tutarı üzerinden hiçbir şekilde tenzil yapılmadan hesaplanıyor.

Hasara Uğrayan Parçalar Katsayısı (H), da yandaki formülle hesaplanıyor;
(Böyle böyle alfabemizdeki tüm harfleri kullanacağız sanırım)
Sırada Genel Değerlendirme Katsayısı (G) var, bu da Araç kodu ve Kullanılmışlık düzeyi (K) ya bakılarak hesaplanıyor.

Nihayet sona geldik; Tüm bu hesaplamalar yapıldıktan sonra Değer Kaybı aşağıdaki formülle hesaplanıyor.

Şimdi sıkı durun, bu uzay üssü formülü genel şartta yazılı olsa da TC. Anayasa Mahkemesi birkaç yıl önceki değer kaybını her olayda hakimin değerlendireceği yönünde karar bildirmiş, formül tam olarak olmasa da rafa kalkmış ve ondan sonra da durum iyice karışmış.
Hani şimdi neresinden başlasam dediğim yerdeyim. Silsileyi takip edelim nasıl olsa birazdan karışacak.
Aracınız başkası nedeniyle hasarlandı ve bir değer kaybı talebiniz var.
Değer kaybı talebiniz varsa; Avukatla başvuru şart değil (Özellikli araçlar , yüksek tazminatlar, tahkim kararına itiraz gibi süreçlerde hukuki destek gerekebiliyor)
Değer kaybını gösteren ekspertiz için ise SEDDK'nın 1 Temmuz 2022 de devreye giren SBM (Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi)' platformundan eksper ataması talebi yapılması gerekiyor. Çünkü Sigorta Kanunu bu tespiti bir sigorta eksperinin yapması gerektiğini belirtiyor. Kişi ya da sigorta şirketi başvuruyu yapıyor ve sistem sırada olan eksperi görevlendiriyor. Bunun için de tazminat talebinde bulunacak kişinin ya da dosyayı takip eden sigorta şirketinin tamamlaması gereken bir evrak seti var.
Kaza tespit tutanağı
Ekspertiz raporu (değer kaybını gösteren)
Araç ruhsatı ve kimlik fotokopisi
Sigorta poliçesi (kusurlu tarafın)
Tamir faturaları (varsa)
IBAN bilgisi (ödemenin yapılacağı hesap
Eksper formülü kullanarak ve gerekli görürse piyasa araştırması ile değer kaybı tespitini yapıyor. Sigorta şirketi işlemler tamamlandıktan sonra 8 gün içinde tazminatı ödüyor.
Gelin görün ki genellikle formüle dayalı hesaplamalarda eksperin tecrübesinden tutun, hesaplamanın araca göre değişeceği, matematiğin piyasayı yansıtmadığı, değer kaybı hesaplama konusunda tereddütlerinin devam ettiği ve araç sahiplerinin psikolojik durumları ve beklentilerinin dikkate alınmadığı itirazları baskın çıkıyor ve bakın sonra ne oluyor?
Gelen teklifi kabul etmeli miyim?
Açıkçası ben bu kadar detaylı hesaplamayla ikna edilebilir tiplerdenim, fikrim yok çünkü, "aracım su içinde şu kadar eder" şeklinde bir piyasa bilgim de yok, o kadar düşünmüşler , doğrudur herhalde" diyebilirim. Diğer taraftan her söylemin bir dayanağı olmalı diye de düşünürüm. İşte burada kişisel beklentiler, araçtan araca fark eden durum, prestij, imaj gibi bir sürü kişisel faktör devreye giriyor. Bir de başkasına sorayım diyerek internete girip değer kaybı hesabı yazıldığında bu konuda hizmet veren sayısız firma olduğunu görünce "burada bir iş var, demek ki bana önerilen tutarı hemen kabul etmemeliyim hissi doğuyor". Örnek hesaplama araştırırken karşıma çıkan sitelerde sadece 3 parametre girerek (aracın piyasa değeri, hasar tutarı ve aracım km si) değer kaybı hesaplandığını gördüm. Ne aracın tipini, ne hasarlanan parçayı belirtmeden, 3 veri giriyorsunuz hoop, değer kaybı hesaplanıyor. Halbuki konu o kadar detaylı formüllerle çalışılmış, genel şartla belirlenmiş, kanun diyor ki bunu eksper belirler, gelin görün ki sigortalıların çoğu bunlardan habersiz.
Sonuçta araç sahibi sigorta şirketinin önerdiği ve ödediği tutara itiraz ediyor ve talep ettiği değer kaybının tamamının ödenmesini istiyor.
Tahkim
Böyle olunca araç sahipleri kendileri için bu kadar kıymetli varlıklarının ekonomik kaybının doğru hesaplandığından bir türlü emin olamıyorlar ve kontrol etmek istiyorlar. Devreye Sigorta Tahkim Komisyonu giriyor.
Tahkimin amacı bir uyuşmazlık durumunda hızlı sonuç alınmasını sağlamak. Komisyon evrakları inceleyip, gerek duyarsa piyasa rayici araştırması için bilirkişi tutuyor. İşte burası can alıcı nokta. Formül değer kaybında dikkate alınması gereken kriterleri içermesine rağmen piyasanın belirlediği kayıp tutarlarının ölçülür biçilir bir dayanağı yok. Daha çok o anki piyasasının söylediği, subjektif, tespitin neye dayandığı belirsiz ve tartışmaya açık.
Birtakım Aracılar
Sigorta Tahkim Komisyonu, aracıya gerek kalmadan vatandaşı koruyan bir yol aslında. Hukuki yoldan gitmek istiyorum derseniz sadece baroya kayıtlı avukatlarla çalışmalısınız. Kendi halinde insanlarız, detayını bilmeden yaptığımız bir araştırma ya da kazanç odaklı fırsatçı yaklaşımlar kafamızı karıştırıp fikrimizi değiştirebilir. ( Geçtiğimiz aylarda değer kaybında tahkim komisyonunun güvenilirliğin tartışıldığı pek çok haberle de karşılaştık.
Hasar danışmanlık, sigorta hakları merkezi, sigorta tahsil ofisi gibi adlandıran yetkisiz aracıların, sigortalıların tazminatlarının %50 sine varan büyük kısmını vekâlet ve bilirkişi ücretlerine yönlendirmesi, sektörde etik ve mali bir çok soruna neden olmuş). İtirazlar için sigortalı ya da vekaleti alan taraf da kendisi bir eksper ya da bilirkişi tutabiliyor. (Sektör her ne kadar aracılara gerek kalmayacak ve araç sahibi lehine süreçleri hızlandırmak için iç ve dış kaynaklar kullansa da, anlaşmazlıklar yüzünden bazı dosyalarda 4 eksper birden olabiliyormuş, tabi bunların ücreti de sigortadan ödeniyor)
Davalar ve zamanaşımı konusundaki tutarsızlıklar
Belirsizlik nedeniyle dava yoluna gidilmesinin, tazminat tutarını 2-3 katına çıkardığı belirtiliyor, ek olarak zamanaşımı süresi (Kaza tarihinden mi, eksper raporundan mı başlar?) konusunda tutarsızlıklar ve uyuşmazlıklara dikkat çekiliyor.
Bir arkadaşımın kusurlu olduğu kazada, zarar gören araç sahibi neredeyse 15 yaşındaki aracı için oldukça yüksek bir değer kaybı talebinde bulundu, anlaşmaya da yanaşmadı dava açtı. Hadi buyrun! Dava 2 seneden fazla sürdü. Günün sonunda mahkeme talep edilen tutarı abartılı buldu ve en başta tespit edilen değer kaybı tutarında karar kıldı. Bu iki sene boyunca davaların takibi, avukat, bilirkişi masrafları ve yasal faiz gibi masrafları ile boyutu büyüdü, günün sonunda baştaki tutara dönüldü, gereksiz sıkıntı, zaman ve kaynak kaybı.
Sistem zorlanıyor.
Orijinal parça ile tamir edilse bile araç “hasarsız” statüsünü kaybettiğinden değer kaybı oluştuğu kabul ediliyor, Sigorta şirketleri değer kaybı tazminatını, orijinal parça takılmış olsa bile ödemekle yükümlü.
2025 in ilk üç ayında tahkime yapılan 186.000 başvurunun neredeyse 100bini değer kaybı için yapılmış. Bu adetler trafik sigortası kapsamında ciddi bir finansal ve operasyonel yük haline geldiğini ve sistemi ne kadar zorladığının göstergesi.
Yapay zeka kullanarak, 2024 yılında tahkime giden dosya sayıları ve değer kaybı oranlarına göre 2025 tahminleri, trafik sigortası hasar dosyalarının %70 in üzerinde olacağı öngörüsüne ulaştım. Sektörden uzmanlarla konuştuğumda ise 1,1 milyon dosyanın içinde 720bin adedinin değer kaybı olduğu bilgisini aldım. Buna göre herkes işi gücü bırakıp sadece değer kaybıyla uğraşacak gibi görünüyor.
Lafı eğip bükmeye gerek yok.
Trafik sigortası popülist politikalara malzeme edilen bir branş. Tarife uygulaması sigortacıları sadece tazminata ve tüm maliyetlere katlanan tarafta bırakıyor. Sigorta şirketleri teknik zarar, maliyet kontrolünün zorluğu gibi gerçekçi nedenlerle bu branşta serbest tarife gerektiğini savunurken, diğer taraftan kaçınma yönetmelikleri, tavan-taban prim uygulamaları, yapılabilecek fiyat artışlarına kadar uyulması gereken bir kurallar cenderesinin içinde zararlarını kontrol etme gayretindeler.
Diğer taraftan binlerce acente belki de sadece trafik sigortası satışıyla hayatını sürdürüyor ki bana göre bu da sektörün gündeme alması gereken en önemli hususlardan biri, haliyle de temsil ettiği şirketten trafik teklif bulamadığında önemli bir gelir kaybına uğruyor ve doğal olarak şikayetler artıyor.
En son kararla oluşan belirsizlik ve sistemin yarattığı gelir elde etme fırsatları da hemen değerlendirilmiş görünüyor.
Sigorta şirketleri değer kaybını ödemeyelim demiyorlar, madem bu teminat var, artan tazminatlar karşısında , bu riskin karşılığı doğru bir prim alınmasını gerektiğini belirtiyorlar. Sigortacıların ilave prim ihtiyacı , mevcut hasar dosyaların çokluğu dikkate alındığında anlaşılır bir talep. Ancak değer kaybı trafik sigortasının maddi zarar teminatının bir parçası denerek bu konuda atılmış bir adım henüz yok (düzenli prim artışları dışında) yani prim neyse o.
Peki ek prim değer kaybı sorununu ortadan kaldırır mı? Uygulamadaki bu kadar belirsizlik ve maliyet artırıcı faktörler elenmezse bana göre sorunu çözmez. Şeffaflık ve basitlik sağlanması gerekiyor. Hesaplama yöntemleri yalın, ikna edici olmadıkça, belirsizliklerin yarattığı boşluklar, palyatif çözümler, sürece dahil olan aracılar sorunların büyümesine neden oluyor. Herkesin malı kıymetli elbette, diğer taraftan sadece ölçülebilir kayıplar dikkate alınmalı , bu da değer kaybı standartlarının ve sınırlarının netleşmesi, kesinleşmesini gerektiriyor.
Kasko değer kaybını karşılar mı?
Öğrendiğim diğer bir bilgi de değer kaybının sigortaya dahil olduğu ülkelerde bunun bir sorumluluk sigortası (trafik) ile değil, kaskoda ek prim ödenerek temin edilebilen bir ek teminat olduğu ve değer kaybı tazminatının ancak araç satıldığı zaman , kaybın tartışmaya gerek bırakmayacak şekilde ispat edildiğinde ödendiği. Ülkelere göre değişse de eksperlerin hasar dosyalarına not ederek sigortacı takdirine bıraktıkları değer kaybı tespitleri olabiliyormuş
Mevcut durumda araç satışta değil, tamir olmuş kapıda duruyorken, araç sahipleri "kazalı damgası aracımın değerini düşürdü" diyerek o günün koşullarında oluşan değer kaybını talep edebiliyor. Bu talebin kanunlarda dayanağı olabilir, ama aracın sahibi hem aracını tamir ettiriyor, hem değer kaybı karşılanıyor bir taraftan da aracı kullanmaya devam ediyor. İşte bu model sadece bizde var ve göründüğü üzere oldukça kaotik bir hal aldı.
Kaskodaki ihtiyari mali sorumluluk (IMM) teminatı değer kaybını içerebilir mi? Alt üst limitler ve değer kaybının sınırları netleştirildiğinde neden olmasın? Bazı sigorta şirketleri kaskoda değer kaybını dahil etmeye başlamış. Tecrübeleri dikkatle izlemek gerekli.
Geçtiğimiz günlerde denk geldiğim paylaşımında Doç Dr Metin Sarıaslan "Değer Kaybı Ne kadar Gerçekçi" diyerek değer kaybı uygulamasında baz alınan kriterlerin aracın işlevselliğini ve güvenli sürüşü doğrudan etkileyen kriterler olması gerektiğine ve uygulamadaki çelişkilere dikkat çekmiş.
Trafik sigortası değer kaybı tazminatı dahil edilmeden önce de maddi ve uzun süren bedeni zararlar nedeniyle zaten zarar eden bir branştı, değer kaybı eklenince hem tazminatlar hem de operasyonlar arttı. Hali hazırdaki trafik sigortasında maddi ve bedeni zararlar için prim alınıyor. Maddi zararlar hızlı şekilde ödenirken, bedeni zararlarla ilgili 10 yıl boyunca risk taşınması sigorta şirketlerinin maliyetlerini zaten olumsuz etkiliyor. Sektör bir yandan da bedeni zararların öngörülebilir olması için arayışlarına devam ediyor, dünyadaki örnek uygulamaları değerlendiriyor.
Uzun lafın kısası ; sektör maliyet yaratan ya da ek maliyete neden olan süreçlerin ortadan kaldırılarak, tek ve tartışmaları sona erdirecek bir yöntemin benimsenmesini talep ediyor.
Değer kaybının ve genel olarak trafikteki sorunların bir an önce çözümü aslında tüm toplumumuz açısından çok önemli, neden mi ?

Koruma açığımız hala çok yüksek. Koruma açığı neydi? Sigortalı olan kıymetler sigortasız olanlar arasındaki farktı.
Bu ülkenin deprem gerçeği var, acilen hızlanması gereken kentsel dönüşüm sorunu var, tarım sigortalarında yaşanan felaketler var, seller var, daha dumanı tüten orman yangınları var, yeni iklim kanunu ile geçen hafta yazdığım gibi ihracattan üretime herkesi ilgilendiren son derece önemli stratejik değişimler gündemde. Tüm bu riskler için sektörün çözümler yaratmak için kaynağa ihtiyacı var ama trafik sigortası ve değer kaybı "PAC-MAN" çok daha öncelikli ve kritik önemdeki çözümler için kullanılabilecek enerjinin, motivasyonun ve kaynakların çoğunu yiyip yok ediyor.
Üstelik trafik, her şirkette aynı teminat kapsamıyla satılan zorunlu olan bir raf ürünü, müşteri sadakati düşük , sigortalı yenilemede daha düşük prim öneren sigorta şirketine geçiyor. Eski sigorta şirketi o yıl için aldığı primle yıllarca sorumluluk taşıyor. Sigorta sonuçta bir havuz , bu durum kaza yapmayan araç sürücülerini de ilgilendiriyor çünkü gitgide artan bu dosyalar ve yapılan masraflar trafik sigorta priminin %30'unu aşmış durumda ve primler, sektörün hizmet verebilmesi için mecburen artmak zorunda.
Trafik sigortasında limitler olay başına devreye giriyor, yani değer kaybının bir kereden fazla talep edilmesinin yolu açık. Acı ama, duyduklarımdan anladığım; trafik sigortası bedeni ve hayati mağduriyetlerden çok, temeli net olmayan söylemlere dayalı, araç satılmadıkça gerçek değerinin tespit edilemediği bir ekonomik kaybın önceden ödendiği ve bundan istifade eden iş modellerine zemin oluşturan, acayip bir şeye dönüşmüş.
Manşetlerde, röportajlarda bol bol risk yönetimi , endüstriye özel çözümler , risk mühendisliği katkısı ile uzun süreli işbirliği fırsatları söylemler olsa da uygulamada oldukça az. En çok pratiğin, tecrübenin olduğu kasko ve trafik dışında büyüme hedefleri neler diye sorduğumda, meslektaşlarımdan çoğundan sigorta şirketinin büyüme hedeflerinin kasko üzerine kurulu olduğu izlenimlerini duyuyorum. Hatta son zamanlarda bireysel kaskolar da dahil rekabet çılgınlaşmış, üstüne para vermeye az kalmış! Sektör tüm bu olumsuzluklara rağmen, çözüm aramayı bırakmayıp, pastanın tartışmasız en büyük diliminde üretime devam edecek elbette.
Her gün ayrı bir felaketin kapıda olduğu günümüzde, sürekli değişen ve birbiriyle bağlantılı riskler, sürdürülebilirlik ve dayanıklı güçlü bir sigorta sektörü için dönüşümü hızlandıracak daha büyük adımlar atmanın önündeki bu tip engeller kalkmalı.
(PAC-MAN- Pac-Man ya da Türkçe piyasa adıyla Dobişko, Namco tarafından yapılmış bir oyundur. 1980 yılında çıkmış ve kısa sürede popüler bir oyun olmuştur.
Pac-Man'de oyuncu, yönettiği karakter ile bir labirent içerisinde hareket ederek sarı diskleri bitirmeye çalışır. Hedefi hayalet ve canavarlardan kaçarak tüm küçük diskleri toplamak olan oyuncu, tüm diskleri topladığında diğer aşamaya geçer. Labirent üzerinde beliren meyveleri toplamak oyuncuya fazladan puan kazandırır. Büyük sarı diskleri aldığında, canavar ve hayaletler maviye dönüşür ve bir süreliğine yenilebilir duruma gelirler. Vikipedi )
#degerkaybi #trafik #tahkim #bilirkisi #teknikzarar #araci #eksper #kaza #piyasarayici #haksizkayip #hasarprim #pacman #sigorta #kaotik #genelsart #formul #cozum #sorun #acente #sadakat #bedenizarar #maddizarar #korumaacigi #protectiongap #deprem #yangin #sel #surdurulebilirlik #dayaniklilik #kasko








Yorumlar