Malum, sene sonu yaklaşıyor. Ortam çok hareketli ve işler yoğun, hafızayı tazelemek ve meslektaşlara destek amacıyla terminolojiye devam ediyorum.
Reasürans sözlük anlamıyla bir sigorta ortaklığının, sigorta ettiği miktarın bir bölümünü, ilerde doğabilecek bir zarara karşı, başka bir sigorta ortaklığına yeniden sigorta ettirmesi işidir. Genellikle sigortacının sigortalanması" olarak anlatılır.
İhtiyarî (fakültatif-facultative) reasürans isteğe bağlı olarak yapılan bir reasürans şeklidir. .
Sigorta şirketleri, bazı risklere riskin büyüklüğü veya çeşidine göre tamamen girmeyebilir, bu durumda bazen lokal bazen de global sigorta veya reasürans piyasasından destek alırlar. Reasürans dediğimiz bu işleme genellikle bu konuda deneyimli reasürans brokeri şirketler aracılık eder. Broker, reasürans kapasitesini temin eder, sigorta şirketine sunar, şirket kendi kabul kriterleri içinde değerlendirir ve uygunsa poliçeyi düzenler. Fakültatif reasürans sigorta şirketinden brokere gelebileceği gibi, brokerin kendi sigortalısı için bulduğu reasürans kapasitesini sigorta şirketine götürmesi şeklinde de olabilir.
Bu yıl fakültatif reasüransa ve hisseli poliçelere çok rastlayacağız. Sigorta şirketleri genellikle trete reasüransı dışında kalan riskler için ihtiyari reasüransa başvurmaktadır Sektör, 2024 tretelerini tamamlamak için görüşmelere devam ediyorlar. Trete ne demekti? Biraz Terminoloji yazıma bakabilirsiniz.
Reasürans konusuna ilgi duyan ya da bu alandaki bilgilerini pekiştirmek ve ilerlemek isteyenler için reasürans süreçlerinde karşımıza çıkan terimlere göz atalım:
Underwriter (UW)- Sigortalanmayla ilgili riskleri değerlendiren ve analiz eden profesyonellerdir ve kabul edilen gelecekteki bir olayın riskini üstlenir ve hasarın meydana gelmesi durumunda sigortalıya geri ödeme yapma sözü karşılığındaki fiyatı ve primi belirlerler. Gerçek anlamda risk taşıyıcı olduklarından son sözü söyleyen kişilerdir.
İndikasyon- Bir riskin henüz tüm detayları iletilmemişken, temel bazı bilgilerle hazırlanmış, bağlayıcı olmayan gösterge amaçlı bir tahmini primi/fiyatı ifade eder. Piyasa bilgisi kuvvetli brokerler kendi tecrübeleri ve market uygulamalarına bakarak kendileri de indikasyon verebilirler. ancak özellikle içinde bulunduğumuz hareketli ve değişken günlerde indikasyon vermek oldukça zorlaştı. Zaten adı da o yüzden non-binding very rough indication.
Kotasyon (Quote)- Riske dair gerekli tüm bilgiler paylaşıldıktan sonra, UW 'ın riskin ne kadarını hangi koşullarda kabul ettiğini gösteren sigorta teklifidir. Sigortalının poliçe işlemine devam etmesi durumunda hangi teminatların sunulacağına ilişkin ayrıntıları içerir. Risk bilgileri netleşip teminat yapısı kesinleşene kadar bir ya da iki UW bakış açıısyla hazırlanıp, henüz tekif çalışması yapılmadan broker tarafından desk quote (masa başı kotasyon) çalışmaları da yapılır.
Kapasite- Bir riskin ne kadarının tek bir sigortacı tarafından üstlenildiğini ifade eder. %100, %10 -50 gibi ya da belirli bir limit/tutar olabilir (örnek 10 M USD'na kadar) ve bunların kombinasyonuna da çok sık rastlarız.
Plasman- Bu terim riskin sigorta ve reasürans piyasasına sunularak satılması anlamına gelir. Plasman brokerleri riskle ilgili bilgileri UW'a anlatarak hazırladıkları reasürans slibi ve baz wording sunup, kapasite veya kotasyonları toplarlar. Büyük plasmanlarda bölüşmeli
(quota share) veya kademeli (layered) plasmanlar veya kombinasyonları bir plasman tablosunda bir araya getirilir ve sigorta poliçesinin ulaştığı kapasite reasürans primi hesaplanır. Brokerin mahareti plasman aşamasında ortaya çıkar.. Hisseli plasmanlarda sadece fiyat değil, muafiyet teminat, özel şart gibi pek çok kriterin pazarlığı ve konuşmaları aynı anda yapılır.
Wording- Sigorta poliçesinde yazılı olduğu şekliyle sigorta teminatının hüküm ve koşulları ile tanımlarıdır. Pek çok sigorta branşında uluslararası kabul görmüş wordingleri vardır. Örnek LMA3030 Terrorism Insurance Physical Loss or Physical Damage Wording, Munich Re Construction All Risks Wording gibi . Bir sigortacının teklif formundaki veya poliçe metnindeki herhangi bir belirsizlik sigortacının aleyhine yorumlanır.
Reasürans slibi- Bildiğiniz gibi reasürans şirketleri poliçe düzenlemez. Poliçelerin dayandığı koşulların belirtildiği reasürans slipleri düzenlerler. Bu dokümanlarda sigortanın konusu, kime verildiği, geçerli olduğu tarihler, baz alınan wording, limitler, muafiyetler, özel koşullar, hasar süreçleri, ödeme koşulları, aracı ile ilgili bilgiler ve sağlanan kapasite yer alır. Risk bilgileri ve hasar dataları eklenir. Onaylı reasürans slibinde UW slibin ilgili kısmına sağladığı kapasiteyi, notları ve imza kaşesi ile onaylar. Reasürans sliplerinde UW'ların bazı yerlere koydukları notlar, silme, üstünü çizme, ekleme gibi elle yazılı eklemeler dikkate alınır. Bunlara "scratch" denir.
Fronting- Türkiye sigorta kanunları birkaç sigorta türü dışında yurtdışında yapılan poliçelere (non-admitted) izin vermediğinden, reasürans yoluyla temin edilen kapasite ve korumalar fronting yolu ile poliçeye çevrilir.
Sigortacılık Kanunu (tıklayarak kanunu inceleyebilirsiniz)
MADDE 15 – (1) Türkiye’de yerleşik kişiler, Türkiye’deki sigortalanabilir menfaatlerini, Türkiye’de faaliyette bulunan sigorta şirketlerine ve Türkiye’de yaptırmak zorundadır.
İşte bu nedenle yurtdışından alınan kapasiteler, hazırlanan reasürans slipleri baz alınarak Türkiye'de poliçeleştirilir. Fronting işlemini yapacak sigorta şirketine Fronter, Cedant (sedan) ya da Assured denir. Türkiye'deki sigorta şirketi fronting işlemini yapmadan önce bazı bilgileri kontrol eder, bunların başlıcaları- reasürörün finansal gücü (rating), reasürans slibindeki klozlar, poliçe primi/ sigorta şirketi sermaye karşılığı analizi gibi. Poliçe düzenlenmeden önce de aşağıda örnek olarak başlıklarını verdiğim bazı klozların reasürör tarafından kabul edilmesi şartını koyarlar.
Jurisdiction Klozu
Claims Control Klozu
Sanction Klozu
Cut-Through Klozu
Fronting dikkatle yapılması gereken bir iştir. Poliçeyi düzenleyen sigorta şirketi kanunen Türkiye'deki sigortalıya karşı sorumludur. Bu nedenle hem reasürörün kalitesi hem de teminat kapsamını dikkatle değerlendirirler. Sigorta şirketleri bu işlem için bir ücret alırlar, buna da "fronting fee" denir ve nihai primin üstüne belirli bir yüzde % ile eklenir. (2024'de en düşük %5 uygulanacak gibi görünüyor)
Fronting hem broker hem de sigorta şirketi tarafında farklı operasyonları da bir arada yürütmeyi gerektirir. Prim tahsilatları, muhasebe, hasar dosya takipleri, hasar ödemeleri, karşılıklar gibi kendine özgü ayrıca takip edilen operasyonları vardır.
Komisyon- Reasüranslı işlerde UW'ın istediği net to UW (UW'ın alacağı prim) prim üzerine broker komisyonu eklenir, arada bir acente varsa acente komisyonu ve sigorta şirketinin fronting fee tutarı eklenerek nihai prim bulunur. Bazı büyük plasmanlarda üst üste eklenen komisyonların primi çok artırmaması için taraflar komisyon yerine sabit bir ücret de talep edebilirler.
Vergiler- Sigorta poliçelerinde en çok karşımıza çıkan vergi BSMV'dir ( Banka Sigorta Muamele Vergisi) Sigorta işlemlerine , 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu'nun 33. maddesi F bendi uyarınca %5 oranında vergi uygulanmaktadır. 16.8.1991 tarih ve 20962 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 12.8.1991 tarih ve 91/2072 sayılı kararla BSMV oranı %5 olarak belirlemiştir. BSMV poliçenin net primine uygulanır.
6802 sayılı Gider Vergiler Kanunu'na göre bazı sigorta poliçeleri BSMV den muaftır. (Md.29/l)
Emeklilik sözleşmeleri ve hayat sigortalarında (hayat sigortalarında ferdi kaza, hastalık sonucu maluliyet ve tehlikeli hastalıklar teminatlarının da ek teminat olarak verildiği sözleşmeler dahil) sözleşme ve poliçeler
Sağlık sigortaları
İhracata ait nakliyat sigortalarında sözleşme ve poliçeler
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanı kapsamında yapılan sigortalarda sözleşme ve poliçeler
Biçilmemiş veya toplanmamış her türlü tarım mahsulleriyle tarım hayvanları için yaptırılan zirai sigortalar
Nükleer rizikolara karşı yapılan sigortalar
Mükerrer sigorta muameleleri ile retrosesyon işlemleri dolayısıyla alınan prim, komisyonlar
Ayrıca, zorunlu deprem sigortasının (DASK) düzenlemesini yapan 587 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesi ile deprem sigortası primi her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulmuş, böylelikle BMSV kapsamı dışına çıkarılmıştır.
Karşımıza çıkan diğer bir vergi de sabit kıymet sigortalarındaki YSV'dir (Yangın Sigorta Vergisi)
YSV sigorta priminin sadece yangın, yıldırım, infilak (YYİ) primine uygulanır. Oranı %10 dur ve ilgili belediyeye ödenir. Buraya hemen bir not düşelim, geçmişte YYİ primleri çok düşük olduğundan YSV dikkat çekmezdi, ancak yeni dönemde YYİ priminin toplam poliçe priminin %35'inden aşağıda olmayacağı konuşuluyor, bu durumda YSV de poliçe maliyetlerine ciddi etki yapacak. Aklınızda bulunsun.
Oldukça hareketli ve dinamik olan reasürans dünyasının temel terimleri özetle böyle. Başta da belirttiğim gibi bu yıl reasürans kelimesini çok sık duyacağız. Piyasa koşullarını iyi takip eden ve sigortalılarına mahcup olmak istemeyen pek çok acente bu durumun farkında ki, bu yıl II. Uluslararası Sigorta Fuarı'nda reasürans brokerlerinin koridoru oldukça ilgi gördü.
Bugün oldukça soğuk, fırtınalı, yağmurlu hatta karlı bir gün. Herkese güzel bir pazar ve iyi dinlenmeler diliyorum.
#pazar #reasurans #yangin #underwriter #sigorta #insurance #slip #vergi #prim # fronting
コメント