top of page
Yazarın fotoğrafıZeynep Turker

BABA

Baba, Ata, Babu, Papa, Dada, Papp, Tata ve daha pek çok dilde aynı seste çıkar BABA sözü, hepimizin ilk seslerinden türemiş “ba-ba”.


İşte hepimizin hayatında ilk kelimenin sahibi ve annelerin sıcak ve şefkatli koruyuculuğunun etrafını saran kalkandır babalar. Kadınlardan farklı olarak, baba olarak doğulmuyor, baba olunuyor. Baba olma gerçeği erkeklerin karşısına geç bir dönemde çıkıyor.


Babalık sonradan öğrenilen bir kavram olsa da sonuç değişmiyor bana göre.

Babalar omuzlarında çok önemli bir sorumluluk taşır. Aileye bakmak, korumak kollamak, geçindirmek ve bunu etraftaki herkesten daha iyi yapmak baskısı altında geçer hayatları.

Tüm bunların yanında evlatlarının yetişkin hayatta güçlü olmaları için de çalışırlar. Her baba bunu kendi usulü ve öğrendiği şekliyle yapar. Dedik ya, babalık sonradan öğrenilen bir rol. En büyük rol modelleri de kendi babaları.


Koruyucu ve kollayan annenin yanında baba, çocuk için dışarıdaki hayatın simgesi. İşte bu yüzdendir ki babalarımız hayata bakışımız ve duruşumuzda çok etkili oluyorlar. Babaları ile sağlıklı ve sevgi dolu bir bağ ile büyüyen kız çocukları, erkekler tarafından saygı görmenin nasıl olduğunu bilen kadınlar olarak yetişiyor, seçimlerini buna göre yapıyorlar. Bir erkek çocuk için ise baba, dürüstlüğü, alçak gönüllülüğü ve sorumluluk sahibi olmayı öğrenmesinde en etkili figür olarak tanımlanıyor.


İşte tam da bu nedenle baba olan erkekler yaptıklarının ve yaşattıklarının evlatlarının hayatına etkisini öngörerek yaşamalı bana göre. Baba insanın hayatında o kadar önemli ki, ileride kendimize seçtiğimiz hayatta iyi ya da kötü, babamızın evinde gördüğümüz, içselleştirdiğimiz çerçevede seçimler yapıyoruz. Çocuklar, babalarından gördükleri, aldıkları şekilde davranırlar, boşuna dememişler, ne ekerseniz onu biçersiniz.


Eğer bir erkek eşine, ailesine saygılı, sadık ve hassas davranıyorsa bunu babasından öğreniyor. Bir baba aynı zamanda, yaşamı boyunca bir erkek olarak hayatındaki kadınlara ve erkeklere nasıl davrandıysa, evdeki tatlı prensesine ve prensine öyle davranılacağının bilincinde olarak yaşaması gerektiğini bilmek zorunda.


Bizim babamız bize her zaman kendi ayaklarımız üstünde durmayı, yaptıklarımızın sorumluluğunu üstlenmeyi, kendi kararlarımızı vermeyi öğretti. Bunu yaparken annemizle birlikte fikir ayrılıkları olsa bile bir tek konuda asla ve asla şüphemiz olmadı. Sevgi! Koşulsuz, beklentisiz, saf ve sonsuz sevgi!

Hatalar yaptık, onları üzdüğümüz, kırdığımız zamanlar oldu, ama hiçbir zaman sevildiğimizden şüphemiz olmadı.


Ve kapısının bize her zaman açık olduğunu bildiğimiz Baba Evi.

Galiba yazılabilecek binlerce satırın özeti bu.

Baba Evi- bir çocuğun hayatındaki en güçlü dayanağıdır bana göre. Baba Evimiz bizi her zaman kucaklıyorsa, hayatta güçlü ve dayanıklı oluruz.


Yürekten, içten bir baba Sadık, olan ne diyordu "Babam ve Oğlum"da

"Ona bir oda ver baba, bir evi olsun, ama zaman zaman da çıkıp gidebileceği bir ev.”


Belki sevgisini çok ifade edemeyen biri olabilirsiniz, belki korkularınız vardır, yüz göz olmak endişeniz vardır, zayıf ve hasta, fakir ve güçsüz olabilirsiniz. Ama bana göre bir erkek için tartışmasız ve en mükemmel babalık güvenli kucak olmaktır. Önemli olan içten gelen bir babalık, çünkü pek çok erkek, bunu görev ya da gösteri olarak da görebiliyor. Etrafımızda ve hayatımızda çok örnek görebiliriz, para vermekle, usulen bir şeyler yapmakla, itibarla, güçle, korkuyla, kadeh tokuşturmakla, evlat demekle, göstermelik davranışlarla, lafla sözle güvenli kucak - baba olunmuyor.


Sigmund Freud “Çocuklukta bir babanın korumasına duyulan ihtiyaç kadar daha güçlü bir ihtiyaç düşünemiyorum.” demiş. Başına gelebilecek her kötülükte koruyacağına inandığı babadan yoksunluk ya da babasızlık hayatın en temel taşlarından birinin boşluğudur ve hangi yaşta olursak olalım hepimiz için zordur.


Bir de baba rolü üstlenen erkekler var ki, bu güzel yürekli insanlara ne kadar minnet duysak az.

Her prensesin gönlündeki ilk beyaz atlı prensi ve en

büyük aşkı babasıdır.

Bu resimde sanırım 3 ya da 4. yaş günüm, şımarmanın zirvesine çıkıp, evde hoplayıp zıplarken düşüp kafamı çarptığımda, annem ekmek yapıştırıp, şişen başımı sarıp sarmaladıktan sonra, ürkek, korkmuş ve can havliyle kendimi babamın kucağına atmışım. Bu yaşa gelene kadar kafamı duvara her çarptığımda, babam beni hep bu andaki gibi kucakladı.


Bugün aramızda olmayanları sevgi ve şükranla anıyor, özü ve yüreği baba olan her erkek ve kadının babalar gününü kutluyorum.


Sevgilerimle



Anneler günü 14 Mayıs 2023 Yazısı

https://www.zeynepturker-insurance.com/post/d%C3%BCnyanin-kaderi%CC%87ni%CC%87-anneler-%C3%A7i%CC%87zer





34 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentários


bottom of page