top of page

"YES YOUR HONOR" "NÜKLEER KARARLAR"

Yazarın fotoğrafı: Zeynep TurkerZeynep Turker

Duyduğunuzda aklına geldiği gibi başlıktaki Nükleer Kararlar- nükleer güç ya da enerji ile ilgili değil.


“Nükleer karar- Nuclear Verdicts” terimi, (hukuk uzmanları resmi olarak ‘nükleer kararı’ yani 10 milyon doları aşan bir karar olarak tanımlıyorlarmış) genellikle abartılı derecede büyük, ekonomik olmayan tazminat tutarlarını, beklenenden daha yüksek olan herhangi bir mahkeme kararını veya uzlaşmayı ifade ediyor.


Tıpkı bir atom bombası gibi yıkıcı ve toparlanması yıllar alan veya geri dönüşün artık mümkün olmadığı sonuçları nedeniyle nükleer kararlar diye tanımlanıyorlar.


Son yıllarda jürilerin makul veya mantıklı tutarları aşan son derece yüksek tazminat kararları verme yönünde eğilimleri artıyor. Sigorta sektörü yüksek riskli tazminat taleplerine yabancı olmasa da "nükleer kararlar" sigortacılar için önemli zorluklar teşkil eden karmaşık ve gelişen bir olgu.


Şirketlere karşı verilen nükleer kararların sayısı 2020'den bu yana neredeyse üç katına çıkarken ABD jürileri son yıllarda şirketler aleyhine rekor sayıda süper büyüklükte kararlar vermiş. Bu kararların sayısındaki ve büyüklüğündeki artış, şirketlere karşı artan güvensizlik, haksız fiil reformunun aşınmış olması, jüri havuzunun demografik yapısındaki değişiklikler, asıl ayırt edici özellik olarak jürinin öfkesi, ders verme ve haddini bildirme isteği ve bu tür kararların normalleşmesi gibi birçok etkene bağlanıyor.


Sıklıkla felaketle sonuçlanan tazminat talepleriyle karşılaşmayan ya da milyonlarca dolarlık anlaşmalar yapmayan jüri üyelerinin, tipik olarak bir davaya deneyimli bir hasar uzmanından daha “insani” ve empatik bir gözle bakmalarının kararlarını büyük ölçüde etkilediği belirtiliyor. Büyük bir karar genellikle jürinin davalıyı “ibretlik” hale getirerek gücünü zayıflatma ve faaliyetlerini durdurma yavaşlatma motivasyonu içeriyor.


Davacı avukatlarının jürileri etkilemek için korku ve öfkeyi kışkırttıkları 'sürüngen teorisi' (reptile theory) ve jüri üyelerinin zihninde abartılı büyük bir tazminatı sabitledikleri 'çıpalama' da dahil olmak üzere, yangına körükle giden psikolojik taktikler kullanmaları da yüksek tutarlarda tazminat kararları verilmesindeki etkenler arasında gösteriliyor.


Nükleer kararların sigorta şirketleri ve müşterileri üzerinde yıkıcı bir etkisi olabilir ve sigorta şirketlerinin bunları nasıl yönetecekleri bu sebeple çok önem kazanıyor.


Trafik kazaları, ürün sorumluluğu, yönetici sorumluluk, tıbbi uygulama hatası ve mesleki sorumluluk gibi özel branşları düşünün. Bazı durumlarda, tazminatlar sigorta poliçesinin limitlerini aşabilir ve sigortalının hasarların geri kalanını cebinden karşılaması gerekebilir. Bu durum, böylesine büyük bir zararı karşılayacak mali kaynaklara sahip olmayan küçük şirketler için felaketle sonuçlanabilir.


Mali sonuçlarına ek olarak nükleer kararların sigorta şirketleri üzerinde ciddi bir itibar etkisi de var. Bir sigorta şirketi aleyhine büyük bir karar verildiğinde, bu bir savunma zayıflığı veya müşterilerini yeterince koruyamama olarak da görülebilir. Bu durum şirketin itibarına zarar verebilir ve gelecekte yeni müşteriler edinmesini zorlaştırabilir.


Nükleer kararlar sadece ABD şirketleri için bir sorun değil, ABD'de veya ABD ile iş yapan uluslararası şirketleri de etkiliyorlar. Son yıllarda Avrupa'da da şirketler ve onların yöneticileri ve yetkililerine karşı nükleer kararlarla sonuçlanma potansiyeli olan davalar artmış. Yargı yetkisi alışverişi

(Jurisdiction shopping) de diğer bir faktör; bu tanım yüksek tazminatlara daha elverişli yerlerde dava açılması olasılığının yüksek olması anlamına geliyor. Risk yöneticilerine nükleer kararlar riski hatırlatılıyor.


Nükleer kararları yönetmenin anahtarı, onları neyin yönlendirdiğini ve bu etkilerin nasıl en aza indirileceğini anlamaktan geçiyor. Sigorta şirketleri beklenmedik büyüklükte bir kararla gafil avlanmaktan kaçınmak için dava ile ilgili delil ve ifadelerle birlikte jüri üyelerinin aşırı tazminata hükmetme motivasyonlarını iyi analiz etmek durumundalar. Bu sayede en son trendler konusunda güncel kalarak müşterilerinin ihtiyaç duyduğu korumayı sağlamaya devam edebilirler.


Bazı Nükleer Karar Örnekleri


13 Aralık 2024 Düdüklü Tencerenin Patlaması Sonucu Yanarak Ölen Kadın İçin 55,5 Milyon Dolar

Ürün Sorumluluğu | Kişisel Yaralanma:

Davacı düdüklü tenceresini kullanırken tencere patlamış ve davacıda üçüncü derece ve ikinci derece yanıklar oluşmuş Açılan davada jüri üyeleri davacıyı sadece %10 oranında sorumlu bularak 55.5 milyon dolar tazminata karar vermiş.


5 Aralık 2024 Lunaparkta Ölen Gencin Ailesine 310 Milyon Dolar

İhmal | Haksız ÖlümI Sorumluluk

Merhum lunaparktaki kule (tower) oyuncağından düşmüş ve hayatını kaybetmiş. Jüri üyeleri her bir ebeveyne 155 milyon dolar olmak üzere toplam 310 milyon dolar ödenmesine karar vermiş.


27 Kasım 2024 Gereksiz İğne tedavisi (ED injection) Tedavileri Sonrası 412 Milyon Dolar

Kişisel Yaralanma | Tıbbi Kötü Uygulama Hatası

Davacı, gittiği klinikte ilgili olmayan enjeksiyonla ile tedavi edildiği iddiasıyla dava açmış. Jüri kararı 412 milyon dolar.



23 Ekim 2024 Karaciğer Hasarına Neden Olan İçme Suyu 5.23 Milyar Dolar

Ürün Sorumluluğu | Kişisel Yaralanma

Davacılar, ürünlerinin karaciğer hasarına yol açtığı iddiasıyla AffinityLifestyles.com Inc. ve markası Real Water su şirketine dava açıyor. Jüri üyeleri, 5 milyar doları cezai tazminat olmak üzere 5,23 milyar dolara hükmetmiş.


9 Mayıs 2024 Exxon'un Benzen Konusunda Uyarıda Bulunmamasının Ardından tamirci için 725,5 Milyon Dolar

Ürün Sorumluluğu | Kişisel Yaralanma

Tamirci olarak çalışan davacı Exxon'un benzene içeren ürünlerini çalışırken kullanmış ve kansere yol açabilen bu maddeye maruz kalmış ve lösemi olmuş. Jüri üyeleri tazminat kararı 725.5 milyon dolar


Özellikle ürün sorumluluk, mesleki hatalar, tıbbi sorumluluk ve genel sorumluluk davaları Nükleer Karar ile sonuçlanabilen davalarda başı çekiyor.


Nükleer kararların sadece Amerikan şirketleri için bir risk olmadığını söylemiştik. Dünyada artık herkesin birbiriyle ticaret yaptığı zamanda, ABD'nin dünya ticaretindeki en büyük ithalatçı ve 2. büyük ihracatçı olduğunu düşünürsek, nükleer kararlar ABD ile iş yapan herkes için geçerli bir risk. ABD Türkiye'nin en çok ihracat yaptığı ülkeler arasında 2. sırada yer alıyor. Diğer taraftan sadece mal değil hizmet ihracı da yapıyoruz.


Bu nedenle ABD ile iş yapan ya da birlikte proje yürüten her şirketin yaptırması gereken ürün sorumluluk ve mesleki sorumluluk sigortaları ile, projelerde üstlenilen sorumluluklara dikkatinizi çekmek isterim.


Ürün Sorumluluk Sigortası ile kasıt veya suç teşkil etmeyen, hatalı üretilmiş kusurlu mallardan kaynaklanan zararların tazmini için kurumların beklenmedik tazminatlara karşı korunmasını sağlanıyor. Bu sigorta ürünün tasarımı, üretim esnasındaki hataları, danışmanlık ya da başka karıştığı, birleştiği üründe oluşan zararları kapsıyor. Kusurlu olan ürünün toplatılması için yapılan geri çağırma (re-call) masrafları ve savunma giderleri ile ABD riskleri bu sigortaya dahil edilebiliyor.


Diğer taraftan ürün ve hizmet tanımı çok geniş. Geçmişte bebek pudrası, ağrı kesici, çikolatalı bisküvi gibi ses getiren davalardan ve olaylardan örnekler verdiğim blog yazılarına yazının sonunda ulaşabilirsiniz.


Reuters'ın Aralık ayında yayınladığı makalesi bazı sorumluluk davalarında çıkacak kararlar ve sigortacıların ödemekle karşı karşıya kalacağı tazminatların üretim ve hizmet alanlarında devrim niteliğinde değişimleri tetikleyebileceğini belirtiyor. Makalede mercek altına alınmış 5 dava başlığı ise şöyle:



PFA'LAR FOREVER CHEMICALS (SONSUZA KADAR KALICI KİMYASALLAR)

Per- ve polifloroalkil maddeler veya PFAS, yağ ve suyu geçirmeme kabiliyetleri nedeniyle çeşitli endüstrilerde yüksek oranda kullanılıyor. Çevrede ve vücutta kalıcı oldukları için “sonsuza kadar kalıcı kimyasallar” olarak adlandırılan bu maddeler, sağlık riskleri hakkında kanıtlar ortaya çıktıkça son yıllarda daha fazla dikkat çekmeye başladılar. Bugüne kadar 5.000’in üzerinde farklı tür PFAS tespit edilmiş. Örnek olarak, teflon, fast food ve unlu mamuller için kâğıt ve karton ambalajlar, kimyasallar, temizlik bezleri ve süngerleri, leke çıkarıcılar ve kimi işlenmiş kumaşlarda, işlenmiş leke tutmaz mobilya ve halılarda, leke veya su tutmaz etiketli giysilerde, kişisel bakım ürünleri ve kozmetiklerde bile bulunuyor.


Şimdiden büyük kimya şirketleri, su kaynaklarının kirlenmesinde rolleri olduğu iddiasıyla ABD'deki davalarda 11 milyar dolardan fazla uzlaşmaya varmışlar. Ancak kimyasallar o kadar yaygın ki, davaların devam edeceği ve büyüyeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Çünkü PFA'lar nedeniyle kansere yakalandığı iddiasıyla açılan bireysel davaların adetleri de artmaya başlamış.


SOSYAL MEDYA


Ürün tanımı geniş demiştik. Meta, TikTok'un sahibi ByteDance, Google ve diğerlerinin de aralarında bulunduğu sosyal medya devlerini gençlerin bağımlılığını ve ruh sağlığı sorunlarını körüklemekle suçlayan, sosyal medyanın zararlarıyla mücadele etmek için kaynak ayırmak zorunda kaldıklarını söyleyen aileler ve okul bölgeleri tarafından açılan davalar 2024 yılında hız kazanmış. Şimdilerde hazırlıkları yapılan ve yakında açılması beklenen örnek davanın daha çok zehirli maddeler için açılan davalarda kullanılan hukuki teorilerin sosyal medya algoritmalarına uygulanmasını amaçlayan yeni iddiaların gücünü test edeceği ve nihai bir anlaşmaya zemin hazırlayabileceği belirtiliyor. Şirketler her ne kadar iddiaları reddetmiş ve kullanıcıları koruyacak adımları attıklarını söylemiş olsalar da, davanın bu dev kurumları tüm faaliyetleri ve stratejilerinde köklü değişiklikler yapmak zorunda bırakabileceğinin işareti.


BAYER "ROUNDUP" DAVASI


İlaç devi Bayer, "Roundup" adlı yabani ot ilacıyla ilgili davaları 2020 yılında 10,9 milyar dolarlık bir uzlaşmayla geride bırakmaya çalışırken hala, yakın zamana kadar ABD'li tüketicilere satılan Roundup'ın aktif maddesi olan glifosatın kansere neden olduğuna dair 50.000'den fazla iddiayla da karşı karşıyaymış. Roundup ürünlerindeki aktif bileşeni olan glifosatın, Hodgkin dışı lenfoma ile ilişkilendirilen olası bir insan kanserojeni olduğu belirtiliyor. Davalıların, Roundup ürünlerine önemli ölçüde maruz kalmanın kansere neden olduğunu bildiklerini veya bilmeleri gerektiğini; şirketin Roundup ürünlerini buna rağmen dağıttığı ve sattığını, kullanıcıları ve halkı bu kanser riskleri konusunda uyarmadıklarını iddia ediyorlar.


2018'de Roundup'ı üreten zirai ilaç şirketi Monsanto'yu 63 milyar dolara satın alarak bünyesine katan Bayer, glifosatın kansere neden olduğunu reddetmiş. Bu zamana kadar davaların çoğunu kazanmış olsa da, yine de indirimlere rağmen 1 milyar dolardan fazla tazminat ödemiş. 2025 yılında da devam etmesi beklenen Roundup davaların sonuçları Bayer'in direnmeye devam edip etmeme veya başka bir anlaşmaya varıp varmama kararında etkili olacak.


ERKEN DOĞAN BEBEK MAMASI


Abbott ve Reckitt Benckiser'e ait Mead Johnson tarafından prematüre bebekler için üretilen bebek mamalarının ölümcül bir bağırsak hastalığı olan nekrotizan enterokolit'e neden olduğunu iddia eden davalar, geçtiğimiz yıl Mead aleyhine verilen 60 milyon dolarlık ve Abbott aleyhine verilen 495 milyon dolarlık rekor kıran kararın ardından dikkatleri üzerine çekmiş. Şirketler üçüncü ve en son davayı kazanırken, 1000'e yakın dava halen devam ediyormuş.

Davalar sadece yatırımcıları değil, hatalı bilime dayandıklarını ve yenidoğan yoğun bakım ünitelerindeki bebeklerin tedavisi için hayati önem taşıyan ürünlere ulaşılmasının da zora gireceğini söyleyen birçok doktoru da alarma geçirmiş. Şirketler, anne sütünün, bebekleri davalarda iddia edilen hastalık nekrotizan enterokolitten koruduğunun uzun zamandır bilinmesine rağmen, formül mamaların buna neden olmadığını söylüyorlarmış.

Reuters'a göre bu davaların sadece şirketlerin kar hanelerine değil, tıbbi uygulamalara da etkileri olacak.


'ULTRA İŞLENMİŞ' GIDALAR


Ekstrüzyon, kalıplama, öğütme gibi pek çok işlemden geçen ve çok sayıda ilave bileşen içeren, yüksek oranda manipüle edilmiş gıdalara "Ultra İşlenmiş gıdalar" tanımı yapılıyor. Meşrubat, cips, çikolata, şekerleme, dondurma, tatlandırılmış kahvaltılık gevrekler, paketlenmiş çorbalar, tavuk nugget, hotdog, patates kızartması, dondurma, salam, sosis, bisküviler, gazlı içecekler, meyve aromalı yoğurtlar, hazır çorbalar ve bazı alkollü içecekler bu tip gıdalar arasında sayılıyor.


Pennsylvania'da yaşayan 18 yaşındaki bir erkek, önde gelen bir düzine gıda şirketini, “ultra işlenmiş” gıdaları bağımlılık yaratacak ve kronik hastalıklara yol açacak şekilde tasarlayıp pazarlamakla suçlayarak dava etmiş. Davacı, söz konusu şirketlerin ürünlerini tüketmesi sonucunda kendisine alkolik olmayan yağlı karaciğer hastalığı ve tip 2 diyabet teşhisi konulduğunu iddia ediyormuş.


“Ultra işlenmiş gıda “nın evrensel olarak üzerinde mutabık kalınmış bir tanımı yok ve şikayet dilekçesinde zararlardan sorumlu olan ürünlerdeki herhangi bir spesifik madde belirtilmediğinden zor bir dava olacağı söyleniyor. Ancak bu dava, işlenmiş gıdaların olası zararları konusuna -son zamanlarda ortaya çıkan ve olası zararlara- ABD sağlık yetkililerinin dikkatini çekmeye yetmiş. Bu davanın ya bir çıkmaz sokak ya da ABD'deki toplu haksız fiil davalarında yeni bir dönemin başlangıcı olacağı söyleniyor.


2024 yılında Türkiye'nin ihracat yaptığı ülkeler arasında ABD yaklaşık 15 Milyar dolarla 2. sırada yer alıyor. Bu da ABD ile çalışan tüm ürün ve hizmet ihracatçılarının ihraç ürünlerinden veya mesleki hizmetlerinden doğan sorumluluklarında ABD mahkemelerinin de devrede olacağı anlamına geliyor. Bu nedenle bu riskleri de taşıyanlar mümkün oldukça yüksek limitli sigorta korumalarına ihtiyaç duyabilirler. Ürün sorumluluk ve mesleki sorumluluk sigortaları olası tazminatların yanında savunma giderlerini de kapsıyor. ABD'de avukatlık ücretlerinin oldukça yüksek olduğunu belirtmeye gerek yok.


ABD ile çalışan tüm işletmeler bir gün hiç akıllarında olmayan şekilde verdikleri bir hizmet, ürün, yarı mamul ya da hammadde nedeniyle kendilerini tıpkı filmlerde gördüğümüz gibi bir jüri karşısında ateşli açılış ve kapanış konuşmaları yapan, "Yes Your Honor" diyen avukatlarla birlikte bir mahkeme salonunda bulabilirler.


Herkese işlerinde kolaylıklar.




Bağlantılar



İlgili blog yazıları






Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page