EN İYİ TEKNE ARKADAŞIN TEKNESİDİR :)
- Zeynep Turker
- 3 gün önce
- 8 dakikada okunur

Son yıllarda dünyada insanın kendi mutlu hissedebileceği alanlar çok azaldı. Bu sıkışmışlık içinde kendini mavi sulara atarak bir kaç saatliğine bile olsa gündemden uzaklaşma ve ruhu dinlendirme imkanı veren kaçışlardan biri de tekne.
Bir denizci kızı ve bir deniz aşığı olarak tekneleri çok severim. Yıllardır yaşadığım İstanbul'da eğer imkanım varsa 10 dakikacık bile olsa tercihimi denizin iyileştiren tılsımından, boğazda süzülen vapurlardan, feribottan yana kullanırım.
Bahriyeli kızı olunca, çocukluğum bilindik teknelerden çok savaş gemilerini görerek geçti. Büyüdüğüm yer ve mesleğim sayesinde denizde yüzen hemen her tekne ile tanışma fırsatım oldu diyebilirim.
Marine piyasasının gözdesi teknelerin gövde ve makine sigortalarının yanı sıra, blogda daha önce de bahsettiğim P&I, kira kaybı gibi pek çok özellikli sigorta korumaları var. Bugünkü konum son iki yıldır sigorta piyasası oldukça zorlaşan denizlerin en nazlı ve havalı kızları YAT'lar.
İnsanlar çeşitli motivasyonlarla tekne alıyor. Denizde kendi rotalarını belirleyerek seyahat etmek isteyenler için tekne sahibi olmak büyük bir özgürlük ve bağımsızlık . Aile ve arkadaşlarla keyifli vakit geçirmek, özel etkinlikler düzenlemek veya farklı suların keyfini yaşamak isteyenler için de tekne ideal bir seçenek. Özellikle lüks yat sahipliği, bir statü sembolü olarak görülüyor ve denizcilik kültürüne ilgi duyanlar için önemli bir yaşam tarzı haline geliyor. Şehir hayatının stresinden uzaklaşmak ve doğayla iç içe olmak isteyenler için tekne, mükemmel bir kaçış noktası. Kimileri için tekneleri evi. Profesyonel veya amatör balıkçılar için tekne, avlanmayı kolaylaştırırken, her geçen gün gelişen yat turizmi fırsatını yakalamak isteyenler teknelerini kiralayarak gelir elde ediyorlar.
Genellikle belirli bir ekonomik seviyeyi yakalamış olanların teknesi olsa da, tekne sahibi olmak için illa da çok zengin olmak şart değil. Denize tutkun, özgür ve maceracı ruha sahip, hayatlarını teknelerine ve denize adamış ve bütçelerini buna göre ayarlayıp, küçük de olsa bir tekne sahibi olanlar ve olmak isteyenlerin sayısı da azımsanmayacak sayıda. Bugün denize kıyısı olan şehirlerin kıyılarında bağlı ya da karada duran teknelerin pek çoğu da aslında bu tutkunların tekneleri.
Türkiye'de Bağlama Kütüğü'ne kayıtlı yaklaşık 95.881 özel tekne bulunuyormuş. (Küçük teknelerin çoğu resmi kayıtlara girmediği için gerçek sayı daha yüksek olabilir) Ülkemizde 2.000 kişiye bir tekne düştüğü tahmin ediliyor. Türkiye, üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada ülkesi olup 8.337 km kıyı uzunluğuna sahip. Kuzey Denizi ve Baltık Denizi'ne toplamda yaklaşık 2.389 km kıyısı olan ( Adalar dahil edildiğinde bu rakam daha da artıyor) ve Almanya'da 184 kişiye bir tekne düşüyor. Almanya'nın geniş iç su yolları ve yat turizmi kültürü, ülkedeki tekne sahipliğini artıran faktörlerden biri. Almanya da İsviçre, Almanya ve Avusturya ya sınırı olan Bodensee'de (Konstanz Gölü) yaklaşık 50 marina göl üzerinde binlerce özel ve ticari tekne kayıtlı durumda., denize kıyısı olmayan bir ülke olmasına rağmen, Avusturya'da göller ve nehirleri sayesinde yelkenli ve yat kültürü oldukça gelişmiş, kişi başına düşen tekne sayısı yaklaşık 293 kişiye 1 tekne olarak hesaplanmış.

Teknelerin maliyetine gelince lüks konaklama ve gelişmiş donanımlara sahip, genellikle 24 metre ve daha uzun devasa "Süper Yat" ların maliyetleri için, hani lafın tam anlamıyla "Sky is the Limit" denebilir (Türkiye'de kayıtlı 5.555 süper yat varmış)
İnternette yaptığım kısa araştırmada 7-12 metre motor yatların fiyatları marka, model, üretim yılı, donanım seviyesi ve bakım durumu gibi faktörlere bağlı olarak 650bin TL ile 8Milyon TL arasında, daha büyük teknelerde 40Milyon liraya kadar çıkabildiğini gördüm. Yelkenli teknelerin fiyatları model, marka, üretim yılı ve donanım seviyesine göre 21 metreye kadar 1 ile 15 Milyon TL arasında değişiyor.
Tabi tekne maliyetinin yanında, bir de teknenin bakım, onarım kullanım, yakıt ve bağlama yeri ve sigorta maliyetleri var. "Gülü seven dikenine katlanır" sözünden yola çıkarak, tekne sahiplerinin bu maliyetleri de karşılamaları gerekiyor. Gelin görün ki, bu göründüğü kadar kolay olmadığı gibi , oldukça da maliyetli.
Kolay değil, en başta tekne bu, her gün kullanılmıyor, güvenli bir şekilde mevsimi gelene kadar bekleyeceği bir yer olması lazım, araba gibi evin önüne çekilemediği için de, özel tasarlanmış tesislere ( marina, barınak )bırakılıyorlar. Türkiye'de toplam 6.500 bağlama kapasitesi ile 30 civarı marina yat turizminin yoğun Muğla, Antalya, İstanbul ve İzmir gibi şehirlerde

Bazı marinaların yıllık maliyetleri ise dudak uçuklatan cinsten. Bu pahalılıkta tekne sahipleri günlük veya aylık olarak hesaplanan ve genellikle çok daha düşük olan balıkçı barınaklarına yönelmek durumunda kaldı ve bu seçenek başka bir sorunu beraberinde getirdi. "Sigorta"
Tutku, tatil ya da prestij amaçlı bireysel hobi olarak sahip olunan tekneler için sigorta zorunlu değil. Ama diğer taraftan tekneler pek çok riske de açıklar, bu nedenle bu varlıklarını korumak isteyenler sigorta yaptırıyorlar (daha doğrusu yaptırmak istiyorlar). Bir çok marina, özellikle büyük ve ticari marinalar, sigortasız tekneleri kabul etmek istemiyor, üstelik olası kazalar, yangınlar veya çevresel zararlara karşı tekne sahiplerinden sorumluluk sigortası veya gövde sigortası talep ediyorlar. Diğer taraftan bakım için tekneyi tersaneye aldığınızda da tersaneler sigortası olmayan tekneleri kabul etmiyorlar. Bazı marinalar, sigortasız tekneleri kabul etse bile, bağlama sözleşmelerine tekne sahibinin tüm riskleri üstlendiğini belirten maddeler ekliyorlar.
Diğer taraftan tekne sahipleri arasında sigorta yaptırma bilinci yeterince gelişmiş değil, özellikle amatör denizciler, sigortayı gereksiz bir maliyet olarak görebiliyor. Sigorta teminatı bulanlar için ise bu sefer primler caydırıcı olabiliyor. Düşük risk algısı nedeniyle tekne sahipleri, deniz kazalarının veya hasarların düşük ihtimal olduğunu düşündüklerinden sigortayı gereksiz görebiliyor.
Ama olabileceklere bakarsanız , tüm riskleri üstlenmek için oldukça mangal yürekli olmak gerekiyor. Geçenlerde duyduğum örnek ilginçti, büyük bir yat sahibinin teknesi manevra yaparken başka bir tekneye değiyor ve diğer teknede 40-50bin Euro'luk bir hasar oluşuyor, ancak zarar gören geminin gezinti teknesi olduğu ortaya çıkıyor ve tekne 600.000 Euro luk gelir kaybı da talep ediyor. Daha mütevazı boyutlardaki teknenizle manevra yaparken bir süper yata kazara dokunup çizseniz, o da şansınıza gezinti teknesi çıksa ya da bir kiralık yata zarar verseniz, yakıtınız boşalsa çevre kirlense, oluşabilecek zararların büyüklüğünü öngörmek güç. İşte bu durumlarda sigorta oldukça önem kazanıyor.
Sigortacıların tekne bedelinin % 1 veya 2 si civarında aldıkları bir prim karşılığında çarpma, batma, karaya oturma gibi deniz kazaları, yangın, yıldırım, deprem gibi doğal afetler, tekne veya ekipmanların çalınması, makine hasarları ve teknik arızalar, başkalarına verilen zararlar, çekme ve kurtarma hizmetleri gibi pek çok risk ve duruma karşı teminat sağlıyorlar. Yerel piyasadaki tekne sigortalarında üçüncü şahıs mali sorumluluk limitleri genellikle sigorta edilen teknenin bedeli ile sınırlandırılıyor. Örneğin kendi teknenizin değeri 100.000 USD ise üçüncü şahıslara verebileceğinizi zararlar da yine bu tutarla sınırlı kalıyor. Tekne sigortalarında dikkat edilmesi gereken pek çok istisna ve özel klozlar var.
Peki sorun ne? süper yatlar, kiraya verilen tekneler için genellikle yurtdışından temin edilen geniş kapsamlı sigorta çözümleri mevcut ama daha küçük tekneler sigorta bulmakta zorlanıyorlar.
Uzun yıllar küçük tekne sahiplerine oldukça geniş teminatlarla sigorta yapma imkanı veren sigorta şirketleri, artan hasarlar, barınaklara artan ilgi nedeniyle kümül riskin artması ve barınakların risk önlemlerini yetersiz bulması nedeniyle tekne sigortalarına temkinli yaklaşınca bu durum pek çok küçük tekne sahibinin sigortasız kalmasına neden oldu.
Sigortacı perspektifinden 2025 de yaşanan bazı yangınlara bakalım;
Muğla, Fethiye (2025): 3 tekne yanmış., Tuzla Marinada bir teknede başlayan yangın, 3 tekneye daha sıçramış, Haliç'te bir teknede çıkan yangın kısa sürede bitişiğindeki başka bir tekneye sıçramış ve 2 tekne de kullanılamaz hale gelmiş, Kadıköy, Bostancı da elektrik kontağından çıktığı iddia edilen yangın, 6 tekneye zarar vermiş. Maltepe Sahili Balıkçı barınağında çıkan yangın nedeniyle 9 teknede büyük çapta hasar olmuş. Bodrum'da milyon dolarlık bir motor yat çıkan yangında küle dönmüş. Pendik Marina'da yakıt istasyonundaki atık yağ depolama alanında yangın çıkmış.
Peki sadece yangın mı? 2023 yılında, -Şiddetli fırtına Ambarlı Balıkçı Barınağında mendirekleri aşan dalgalar teknelere zarar vermiş, Aynı bölgede meydana gelen başka bir fırtınada 5 teknenin ciddi hasarlanmış. 2025 yılında fırtına nedeniyle Marmaris Balıkçı Barınağı'ndaki bir balıkçı teknesi, İçmeler Sahili'nde bir motoryat batmış, bir yelkenli kıyıya sürüklenmiş.
Barınaklardaki hasarlara neden olarak şiddetli hava koşulları, yangın riskleri ve altyapı eksiklikleri gösteriliyor. Uygun maliyetleri nedeniyle tercih edilen barınakların büyük kısmı devlet desteğiyle işletiliyor, ancak bakım ve yenileme için ayrılan bütçe yeterli olmuyor, - Türkiye'deki balıkçı barınaklarının %50'sinin imar planı bulunmadığı bunun da düzenlemeleri zorlaştırdığı, bir kısmında kaçak yapılaşma ve güvenlik sorunları olduğu belirtiliyor. Elektrik ve su altyapısı eksikliğine dikkat çekilirken, barınakların mendirek ve iskele yetersizlikleri ve acil tamirlere ihtiyaç duydukları belirtiliyor. Bu riskler tekne sahipleri ve marina işletmecileri için ciddi mali kayıplara sebep olduğu gibi, sigortanın yönünden de yetersiz koşullar riskin gerçekleşme olasılığını da artırıyor.
Bu durumda riskin makul primlerle sigorta edilebilmesi için BİR Risk önlemlerinin iyileştirilmesi gerekiyor, İKİ- sigortalı tekne adedinin artması gerekiyor ki hasarları karşılayacak havuz oluşabilsin.
Durumun vahameti ile geçen yaz çok sevdiğimiz aile dostumuzun bilinen bir tatil yerimizin balıkçı barınağında duran motor yatının sigortası için teklif ararken tanıştım. Elimde artık pazardan çekilen sigorta şirketinin poliçesi, eş dostun da gayretiyle tüm sigorta şirketlerine soruldu. Birkaç görüşme sonrasında anladık ki mevcut koşulları sağlayan başka bir sigortacı şirket yok, aynı kapsamı bulamayacağız. Sorduğumuz sigorta şirketlerinin çoğu barınakta beklemesi nedeniyle zaten sigorta teklifi vermedi, verenler de çok daha kısıtlı bir teminat kapsamıyla mevcut primin 3 katını önerdi. Sigortasız kalmamak için mecburen birini seçtiler.
Bu yıl yenilemesi geldi, mevcut şirket poliçeyi yenilemeyeceğini belirtti, yine arayışa geçildi, teklif veren şirket bu sefer zaten 3 kat artmış primin üç katını talep ediyor. Şimdi bu tekne sahibi ne yapacak? Tek başına da değil üstelik, bu şekilde teminatsız kalan binlerce tekne sahibi benzer bir çözümsüzlük içinde. Şimdi internete girseniz, hemen her sigorta şirketinin tekne yat sigortaları sayfalarını görürsünüz, ancak teklif alabilir misiniz işte burası soru işareti (?).
Özetle yat sahipleri için sigorta, bakım ve marina yönetimi gibi konular kritik öneme sahipken, ortada hemen ulaşabilir bir çözüm yok gibi. Durum gerçekten böyle mi diye merak edip TSB istatistiklerine de baktım. Tekne branşında ilk 10 şirketin üretimi geçen yıla oranlar ( Mart 2024-Mart 2025 kıyaslaması) %15 düşmüş. Yine aynı dönemde 1000 adet poliçe yenilenmemiş. Bir kaç tekne sahibinin o ya da bu nedenle sigorta edilmediği bir durumdan bahsetmiyoruz.

Bir ülkedeki bireysel tekne sayısı o ülke hakkında en başta turizm ve balıkçılık sektörlerinin gelişmiş olduğu, ülkedeki insanların entelektüel seviyeleri, ekonomik olarak ülkenin refahı , huzuru gibi pek çok özelliği hakkında aslında son derece önemli ipuçları veriyor. Daha önceki yazılarımda da ülke algısının sigortada ne kadar önemli olduğunu belirtmiştim.
Bu da turizm açısından can sıkıcı bir durum.
Türkiye, yat turizmi açısından büyük bir potansiyele sahip olsa da, vergi politikaları ve marina ücretleri gibi faktörler yabancı teknelerin demirleme kararlarını etkileyebiliyor. Türkiye sahillerine tekneleriyle gelenler, kıyıya çıkmadan, koylarda birkaç gün takılıp, doğru düzgün bir turizm geliri bırakmadan hem önlemlerin daha yeterli olduğu, daha iyi hizmet alıp teknelerini güvenle bırakabildikleri, hem de bağlama maliyetlerinin ve diğer yeme içme maliyetlerinin daha makul olduğu alternatif ülkelerin kıyılarını tercih ediyorlar. Üstelik koylardaki demirlemeler önemli bir kirlilik riskini yaratıyor.
Okuduğum makalelerden anladığım Avrupa'daki rakip ülkelerle kıyaslandığında oldukça yüksek kalan marinalardaki yüksek fiyatlar, barınakların güvenlik açıkları ve regülasyonlar genel bir denizcilik sorunu. Bir de kapasite sorunu var, marina kapasitemiz, her geçen yıl büyüse de artan tekne ve yat sayısını karşılamakta zorlanıyor. Kapasite yetersizliği nedeniyle birçok yat ve tekne, koylarda uzun süre konakladığında bu durum cennet koylarda ciddi çevresel kirliliğe yol açıyor. Ayrıca yüksek marina fiyatları, küçük tekneler için uygun bağlama alanlarının azalması amatör denizciliği olumsuz etkiliyor. Daha makul fiyatlı alternatif bağlama yerlerine gittiklerinde de altyapılardaki eksiklikler, güvenlik sorunları ve sigortasızlık gibi sorunlarla karşılaşıyorlar. Özetle, "yatın var mı derdin var".
Tekne sahibi olmak , tıpkı ev araba sahibi olmak gibi, bir yatırım. Tekne sahibi olmak isteyenler bütçelerine uygun alternatiflerin yanında , tekne kiralama, ortak (paylaşımlı) tekne gibi seçenekler de var. Şurası gerçek ki, bu huzur veren tutkulu keyif , özel ilgi, zaman ve beraberinde pek çok mali, yasal ve operasyonel sorumluluk getiriyor.
Güneş tepenizde parıldarken, tatlı bir esintide , denizden beşikte tatlı tatlı sallanıp, huzurlu birkaç saat geçirmek ve, her zaman gidemediğiniz saklı güzellikleri göreceğiniz bir tekne keyfi yapmak için en iyi tekne "arkadaşınızın teknesi".
Herkese keyifli pazarlar,
#denizcilik #yat #yelkenli #sigorta #marina #balıkcibarinaklari #risk #catisma #pandi #risk #firtina #yangin#kaptan #murettabat #turizm #maliyet #yelkenli #bot #deniz #tatil #kamara #motor #sailing #sailor #motoryatch #superyat #boat #river #lake #fire #tersana #bakim #kulup #clubs #insurance #kirlilik #pollution #cost #maliyet #fisherharbours
Faydalı Bağlantılar ve makaleler
Comentários