Haftalardır 2024 de olacakları konuşuyoruz. Bu arada bizde de değişiklikler oluyor.
2023 son ayında güvence fonuna devredilen şirketler, deprem riskinden kaçınan sigorta şirketleri, yeni sermaye yeterliliği ve trafik sigortası genelgeleri, birleşme ve satın almalarla oldukça hareketli günler yaşanıyor. Bugün de biraz sektörden kısa kısa haberler vereyim.
TSB nin açıkladığı 2023 Ekim ayı sonuçlarına göre sektör reelde %35 büyüme kaydetti. Prim üretimi 44 Milyar TL si Hayat olmak üzere Toplamda 370 Milyar TL ye ulaştı. Bu toplam geçen yılın Ekim ayında yaklaşık 170 Milyar TL. Lokomotif branşlardan olan kasko ve trafik sigortalarına baktığımızda reel büyümenin kaskoda %26, trafikte %36 olduğunu görüyoruz. Sağlık branşında büyüme %50.
Poliçe adetlerindeki artış oldukça düşük. Kefalet ve finansal sigortalardaki prim artışı dikkat çekici.
2023 Eylül ayı Hasar Prim istatistiklerine göre, kazanılmış primler üzerinden sektörün net hasar prim oranı % 86, son 3 ayda olacaklar karlılığın ne seviyede gerçekleşeceğini gösterecek. Tüm istatistiklere www.tsb.org.tr den ulaşabilirsiniz.
Deprem;
4 Aralık'ta Mudanya açıklarındaki deprem herkesi korkuttu.
Bu vesile ile DASK web sitesindeki sigortalılık oranlarına göz atayım dedim. Şubat ayında korkunç bir felaket yaşadık. Sigortalılık oranı %58,3
DASK web sitesinden 5 Aralık sabahı aldığım bölge bazındaki sigortalılık oranları tablosu aşağıdaki gibi;
DASK, reasürans yenilemelerini tamamladığını duyurdu, tarifedeki değişiklikleri ve yenilikleri yakında duyarız.
Kulağıma gelen son bir söylenti bazı sigorta şirketlerinin İstanbul ve Marmara risklerinden çıkma eğilimi. Hatta duyduğuma göre bir sigorta şirketi İstanbul risklerine artık teklif vermiyormuş.
Hemen hatırlatalım: Sigorta temel prensiplerinde risk- gelecekte, ani ve beklenmedik olmalıdır. Bu söylenti sektörün, artık "olası" olmaktan çıkıp "beklenen" İstanbul depremi için neredeyse "sigorta edilemez" der gibi radikal reaksiyonlar verebileceğinin işareti. Uzun yıllar kasırga ve tornadolardan etkilenen Florida'da sigorta piyasası artık bu risklere karşı sigorta teminatı vermeme kararı almış, çünkü risk beklenmedik olmaktan çıkmış.
Kahramanmaraş Depremi çok büyük bir sigorta tazminatı oluşturmadı belki ama, ortaya çıkan eksiklikler ve hasarın ulaşabileceği boyutlar piyasalarda pimi çekilmiş el bombası refleksi yarattı. Ya mevcut sigortalı risklerde de benzer eksikler varsa? İstanbul ve Marmara Bölgesi Türkiye GSMH'nın %43'ünü oluşturuyor ve sigortalılık oranı yüksek. Yukarıdaki tablo konutlar için, aklımıza ilk gelen 10 fabrikayı saysak ihtiyari deprem teminatı açısından sanayinin yarattığı kümülü tahmin edebiliriz.
Ya Marmara riskinden çıkan sigortacı mevcut sigorta şirketinizse? Alternatifler kimler? Koşullar nasıl olacak?
Bir şirket bir riskten çıkar ya da kapasitesini düşürürse bu diğerleri için bir fırsat olabilir, ama güncel koşullarla. Yani, daha yüksek maliyetlerden kaçış yok.
Yıllarca önce tüm dünyada yatırımları olan bir grubun captive sigorta şirketi, yıllarca Türkiye'deki yatırımlarını, deprem riski mevcut sigorta programının dengesini bozup maliyetini artıracağı için kendi korumasına almadı, konvansiyonel piyasada ayrıca sigortaladı. Hal böyleyken, kar amaçlı çalışan sigortacının "artık sizi sigorta etmiyorum" demesi sürpriz olmaz. Merkezi kararlar, önemli hesaplamalar ve projeksiyonlara dayanarak veriliyor. Demek ki deprem beklentisi karlılığı tehdit ediyor; riskini sınırlamak için de bazı işlerinden çıkma kararı aldırabiliyor. Bu ilk kez olmuyor. Daha önce çok büyük şirketlerin bazı risklerden ve riskli endüstrilerden bir günde çıktığına defalarca şahit olduk.
El konulan iki sigorta şirketi;
En son iki sigorta şirketi, gerekli önlemleri almadığı için SEDDK'nın kararıyla Güvence Fonuna devredildi. Sigortacılık kuralları olan bir sektör, temsil ettiği önemli bir değer var, GÜVEN. En başta kendi şartlarını güvenceye almalı ve işlerini belirtilen çerçevede yerine getirmeliler ki, güven versinler.
Bu karardan bir gün önce 'Sigorta branşları için öngörülen minimum sermaye tutarlarına ilişkin linkteki genelge yayınlandı
SEDDK'nın kararı, sektörün itibarını olumsuz etkileyebilecek bir karar olabilir ama sigorta şirketi gereğini yerine getirmiyor, sektöre ve vatandaşa daha büyük zarar verme olasılığı her geçen gün artıyorsa buna dur denmeli.
Bu karar bence sigorta şirketlerinin kendi iç değerlendirmeleri açısından dikkate ele almaları gereken bir karar. İçimden düzenlemeler devam eder diye geçiriyordum ki trafik sigortası için yine, yeni düzenlemenin haberi geldi. Daha önce Bu Pilav Daha Çok Su Kaldırır demiştik.
Sigorta Gazetesi'ndeki habere göre yeni genelge sigorta şirketlerinin bir takvim yılı içinde ürettikleri trafik sigortası endirekt hariç brüt yazılan prim toplamı bir önceki yılsonu öz sermayelerinin 5 katını geçemeyeceğini belirtiyor. Brüt yazılan primler, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) verilerine göre belirlenecek. Genelgeye buradan ulaşabilirsiniz.
Endirekt yazılan prim, sigorta şirketlerinin doğrudan yazdığı poliçe primi olmayıp, reasürans kapsamında başka bir sigorta şirketinden ve/veya herhangi bir havuzdan alınan risk için yazılan prim anlamına geliyor. Bilgi için TSB Ekim istatistikleri Karayolları ZMS sigortasında 74 Milyar TL lik prim üretimin yaklaşık 10 Milyar TL si endirekt primlerden gelmiş. Diğer istatistikler için sayfayı buraya bırakıyorum
Birleşme ve satın almalar; yakın zamanda büyük birleşmeler olacağı da konuşulanlar arasında. Hatta bazıları başladı bile. Bunları da yakında duyarız.
2023'ün son ayında herkesin yükü ağır, işi zor.
İyi çalışmalar ve kolaylıklar.
#deprem #sigorta #DASK #TSB #SEDDK #prim #guvencefonu #trafik #genelge #yeniyil #sermaye #istanbul #marmara #haberler
Güvence fonuna devredilen şirketlerle ilgili haber bağlantıları
Comments