Önceki paylaşımda dünyadaki ve ülkemizdeki ekonomik gelişmelerin primlere etkisinden bahsetmiştik. Bugün Hayat Dışı Sigorta dünyasına bakacağız.
2022 yılı ekonomik dalgalanmalar tüm sektörler gibi sigorta sektörünü de etkiledi. Sigorta sektörünün diğerlerinden ayıran bir özelliği, taahhüt ettiği hizmet için primini sigortalı olunan süre boyunca sabit tutması ve karşılığında sigortacıya maliyeti sürekli yükselen tazminat ödeme yükümlülüğü olması.
2022 yılı 2. dönemi sektör analizlerini sigorta ve reasürans şirketleri bazında incelersek genel hasar prim oranları ve teknik karlarına göre bugünlerde yaşanan sıkışmayı ve artışları yorumlayabiliriz.
Teknik kar sigorta şirketlerinin sadece sigortacılık faaliyetlerindeki kazançlarını ifade eden kavramdır, tersi teknik zarardır
Reasürans şirketlerinin branş bazında teknik kar tablolarını incelediğimizde tablo pek iç açıcı değil. 30 Haziran 2022 sonuçlarına göre 22 sigorta branşında ortalama %15 teknik kar görünmekte, bu oran karlı oldukları izlenimini verse de branş bazında prim ve hasarlara bakıldığında, en yüksek paya sahip olan branşlardaki teknik zararların son yıllardaki en yüksek oranlarda olduğunu görüyoruz.
Yangın branşında teknik zarar -197%, Mühendislik -66%, tekne -82%. Yüksek hasar prim oranları reasürans şirketlerinin hayat dışı teknik gelirlerinde -50% gibi genel zarara sebep olmuş. Bunu cebimize koyalım.
Sigorta şirketlerinin teknik kar zarar durumlarına baktığımızda, hayat dışı branşlarda 0,8% gibi genel oran var. Lokomotif ürünler kasko teknik kar 5,9%, trafikte ise -67% . Eylül sonu genel kar zarar durumuna bakıldığında , hayat dışı branşlarda 0,4% oranını görüyoruz. Bunu da cebimize koyalım.
Eylül 2022 itibariyle 146 Milyar TL olan prim üretimi ile sektör geçen yıl göre prim üretimini 123% artırmasına rağmen (reel büyüme 20%) 2021 2. dönemde %10,6 olan teknik kar 2022 yılı 2. dönemde 0,4% e düşmüş.
Bu istatistiklere baktığımızda dikkate değer bir üretim artışı olmasına rağmen genel karlılığın 1%'in altında kaldığını görüyoruz. Bu performansa 2023 deki ekonomik belirsizlikleri eklediğimizde reasürans maliyetlerinin tetiklemesiyle başlayacak artışlar kaçınılmaz görünüyor.
Teknik gelirler kadar önemli olan mali gelirlerin toplam gelirlere etkisinin 6,5% oranında kaldığını dikkate alırsak, süreklilik için toparlanmaya gereksinim var.
Son 3 aylık dönemde alınan indikatif tekliflerde yangın branşında ortalama 30%, fiyatlar bazında ise 100% e yakın artışlar telaffuz ediliyordu. Bu sert yükseliş, rekabet ve sene sonu hedefler nedeniyle bir miktar törpülenecek olsa da yine de beklentilerin çok üzerinde karşımıza çıkacak. 1 Temmuz 2022 de uygulanmaya başlayan ihtiyari deprem tarifesini de unutmayalım.
Rakamlar ve istatistiklerin bize söylemediği ise sigorta sektörünün risk kabul yaklaşımlarımda beklenen değişiklikler. Reasürans şirketlerinin yeni kural ve limitleri artışlara ek başka değişiklikleri de beraberinde getiriyor. İpuçlarını vermeye başlamıştım, detayları sonraki yazımda paylaşacağım.
Görüşmek üzere.
Sektör istatistiklerine www.tsb.org.tr sitesinden ulaşabilirsiniz.
Comments