top of page
Yazarın fotoğrafıZeynep Turker

OLMAZSA OLMAZ ! RİSK MÜHENDİSLİĞİ

Aylardır, piyasadaki sertleşmeler, kapasitelerde yaşanan değişimler, sert rüzgarların estiği global reasürans piyasası, yaşanan büyük ve karmaşık hasarlardan bahsederken her zaman altını çizip, dönüp dolaşıp vurguladığım konu risk mühendisliği oldu.


Risk Mühendisliği, mühendislik eğitimi almış ve kariyer yapmak isteyenler için gelişme alanları çok fazla ve kişiye çoklu perspektif kazandıran bir seçenek. Son yıllarda popülaritesi oldukça arttı. Bunda sigorta şirketlerinin teminat vermeden önce riskin durumunu ve risklere karşı alınan önlemleri sigortacı bakış açısıyla değerlendirmeye artan ihtiyacı tetikleyici oldu.


Risk Mühendisliği sektör için yeni bir uygulama değil, sigorta şirketlerinin bünyesinde uzun yıllardır Risk Birimi var , ancak özelikle 2023 Maraş depremleri sonrası bu konudaki yatırımlar arttı. TSB nin Baden Baden konferansındaki sunumunda yer alan bilgileri göre ;2020 den sonra risk mühendisliği ve risk denetimi çalışmalarının büyümesi aşağıdaki gibi ;

Denetim ve risk mühendislerinin sayılarındaki artışlar gelecek için olumlu işaretler. Ancak, ülkemizde endüstri kolları, sigortalı riskler , geçmişten bugüne devam eden ve tamamlanması için önümüzde vaktin çok fazla olmadığı eksiklikleri dikkate alırsak, yeterli değil. Daha çok insan kaynağına ve know-how a ihtiyaç var.


Daha önce 3 yazı halinde Allianz Teknik'in risk mühendisliği hizmetleri hakkında bilgi vermiştim. Bu seri çok ilgi gördü. Yenilikleri konuşmak ve paylaşmak için en kısa zamanda tekrar bir araya geleceğiz.


2023 Ağustos  ayındaki İnegöl Yangını sonrası hazırladığım seriden sonra Addvalora Risk Mühendisliğindeki eski mesai arkadaşım Mehmet Başar'la beraber, risk mühendisliğinin önemi, sigortalılara, sigorta sektörüne, ekonomiye ve sonuç olarak topluma katkısı üzerine konuşmak üzere sözleşmiştik. Nihayet geçtiğimiz haftalarda bir araya gelebildik. Kendilerinden aldığım bilgileri derleyip toparlamam biraz vakit aldı, malum ülkenin gündemi sürekli değişiyor.


Pek çok alanda olduğu gibi, risk mühendisliğinde yaklaşımlar her geçen gün güncelleniyor, teknoloji kullanımı artıyor ve riske çok boyutlu bakan ölçümler ve analizler yapılıyor.


Sohbetimizin temel mottosu- aslında bu mesleğin belki de sosyal mottosu diyebiliriz. "Hayat Kurtarmak" evet, risk mühendisliğinin ve analizinin temelinde önce insana odaklanmak ve her şekilde bir hayat kurtarmak düşüncesi yatıyor.


Tıpkı insan vücudu gibi , hepsi bir arada çalışan sistemlere benzeyen endüstriyel işletmelerde, tesisin bir kısmındaki eksiklik veya fonksiyonsuzluk bir süre tolere edilse de , en gerekli olduğu anda devreye girmez ya da yeterli performansı gösteremezse sonuç bir felaket olabilir. Bunun illa da tesisin en önemli, en kıymetli, en pahalı yatırımı olması gerekmiyor Çünkü her tesis tüm birimleri, makineleri, kullanılan malzemesi ile bir bütün. Bu nedenle, bir tesisin varlığını tehdit eden risklerle ilgili farkındalık ve gerekli aksiyonları alarak işini sürekliliğini sağlaması için , sigorta etme amaçlı "Risk Teftiş" bakış açısından çok daha geniş bir perspektifi ve kapsama alanı olan “Risk analizleri”ne ihtiyacı var.


Sigorta piyasası, sadece kendi risk kabul kriterleri değil, dünya standartlarındaki risk yönetimi ve güvenlik önlemlerini de isteyeme başladı. (NFPA, FM Data Sheets, EB gibi ) Big Data’nın risk mühendisliği ve hasar tahminlerini yapmada yapay zeka kullanımı arttı. Artık bilgisayar ortamında çoklu faktörlerle değerleme ve simülasyonlar ve çok daha farklı perspektiflerin değerlendirildiği risk analizleri yapılıyor.


Hizmetleri verirken risklerdeki karmaşıklığı mümkün olduğu kadar yalınlaştırıp, daha kullanıcı dostu (user friendly) yönetimini kolaylaştıran bir yaklaşıma önem veriliyor. Risk Analizi bir kere alınıp biten bir hizmet değil. Düzenli takip, denetim ve güncelleme gibi takip ve kontrol hizmetleriyle birlikte başarılı sonuçlar veriyor.


Risk Analizinin gerçeğe yakın, doğru sonuçlar vermesi ve kaliteli çıktılar için buna uygun zamanın ayırılması gerekiyor. Sigorta şirketleri kendilerine gelen işlerin boyutu, faaliyet türü gibi özellikleri göz önüne alarak mevcut kapasitelerini en verimli şekilde kullanarak, daha çok risk görmek için çalışıyor. Farklı uzmanlık ve daha çok zaman gerektiren özellikli riskler için gerektiğinde dışarıdan risk mühendisliği hizmetleri alarak, sigortalılarına sundukları kaliteli risk danışmanlığı desteğini sürdürüyorlar. Diğer taraftan sigortalılar da bu hizmeti kendileri direkt alarak, sadece sigorta ile sınırlı olmayan risk mühendisliği hizmetlerinden her zaman faydalanabiliyorlar.


Her ne kadar risk analizi poliçe yaptırılmadan önceki bir çalışma gibi görünse de, hasarla olan direkt ilişkisi, özelikle de önleyici ve koruyucu danışmanlığa karşılıklı katkıları göz ardı edilemez. Hani hekimden sorma çekenden sor demişler, sigorta da biraz öyle. İyi bir risk analizi, olası hasarlardaki sürprizlerin en aza inmesine katkı sağlıyor.  


Poliçenin nasıl devreye girdiği, evraklar hazırlanırken yaşananlar, geçmişten gelen hatalar, eksikler gibi pek çok iyileşme alanı ve alınacak dersler hasarda ortaya çıkıyor. Hasar dosyasını inceleyen eksperler ve danışmanlar, poliçenin geliştirilebileceği alanları hızlıca tespit edebiliyorlar, bu da özellikle sigortalanma öncesinde hem riskin azaltılması ya da ortadan kaldırılmasına yönelik tavsiyelerin verilmesinde, hem de endüstri ve sigortalıya özel şartların ve genişletmelerin tasarımına çok değerli bir katkı oluyor. Addvalora gibi bu iki hizmeti bünyesinde bulunduran ekiplerin yaratacağı sinerji sigortalılara çok faydalı olabilir.


Uzun sohbetimiz esnasında en çok konuştuğumuz konulardan biri de İş Kurtarma oldu. 2023 Şubat ayındaki depremler, sigortalı olunsa bile kar kaybı teminatının ihmal edildiğini , zorunluluklar nedeniyle bir şekilde yer alan acil eylem planlarının kağıt üstünde kaldığı ve gerçekte pek çok işletmenin anında devreye alabileceği bir iş kurtarma ve iş sürekliliği planı olmadığı acı gerçeğini ortaya çıkardı. Risk Mühendisliği ve Danışmanlığının bir önemi de burada. Risk Analizi yapılırken, olası hasar senaryosunun gerçekleştiği andan itibaren hem zararın büyümemesi hem de işletmenin eski performansına dönmesi için, acil eylem planlarının sigortalının mevcut kaynakları ve yapması gereken diğer yatırımlarla birlikte hemen uygulanabilir ve devreye girecek şekilde hazır olmalarını sağlamak amaçlanıyor. Sohbetimiz esnasında , depremde, birçok tesis acil eylem planını devreye alsa da, iş kurtarma ve kriz yönetimi altyapıları da kurgulanmış olsaydı, tesislerin çok daha çabuk toparlanıp, çalışanların işyerlerine daha hızlı döneceğini, bunun da işsizlik ve parasızlık kaygısını azaltarak, acıları dindirmese de iyileşmeye katkısı olacağını konuştuk uzun uzun.


Risk analizleri bir sürü başlık ve alt başlık içeren detaylı raporlar, teknolojik analizler, komplike hesaplamalar gibi görüntü verse de, ilk bakışta dikkatli bir gözün hemen tespit edebileceği son derece basit ve hemen uygulanabilir tavsiyeleri de içeriyor.


Buna örnek olarak Can'ın sohbetimiz esnasında paylaştığı anısı ilginçti. Bir alışveriş merkezinin inşaat sürecinde risk mühendisliği hizmeti veriyorlar. İşletme operasyona girdikten sonra da , yine hizmetlerinin bir parçası olan takip ve güncelleme amaçlı AVM'yi ziyaret ediyorlar. Yaklaşık 6 aydır faaliyette olan AVMnin teknik müdürü ile saha ziyareti başlıyor. Otoparka geliyorlar. Yüzlerce araçlık otoparkta yangın müdahale önlemi olarak sprinkler sistemi de var. Can, etrafa göz atarken , inşaat esnasında sprinkler başlıklarının  zarar görmemesi için takılan koruma kapaklarının sökülmediğini fark ediyor. Düşünsenize, bir yangın çıksa, yüzlerce arabanın park halinde olduğu otoparkın sprinkler sistemi devreye girecek fakat başlıkların etkili şekilde çalışması engellenecek ve bu da yangının yayılmasına sebep olacak. Neden? Çünkü kapaklar sökülmemiş! Tabi teknik müdür bu duruma şok oluyor, daha önce fark etmediği için kendini suçluyor. Oraya rutin ziyaret yapılmasa, bu gözle bakılmasaydı, felaket yaşanabilirdi.


Sigorta sektörünün ve sigortalıların, sürdürülebilir ve kaliteli bir sigorta programı için bir arada çalışmaları ve yatırım yapmalarının gerektiği bir dönemden geçiyoruz. Görünen o ki, bu geçici bir dayanışma da olmayacak, zira değişen iklim koşulları ve her geçen gün çeşitlenen risklerin tehditleri artarak devam ediyor. Bu durumda yapılan her çalışma, periyodik olarak takip edilmeli, güncellenmeli ve sigortalılar gelecek yeni risklere karşı hazırlıklı olmalı. Verilen hizmetler arasında iklim değişikliği ile ilgili modelleme ve analiz çalışmaları da yer alıyor, İklim değişikliği kendi başına pek çok detay içerdiğinden, bu konudaki risk danışmanlığı çözümlerine ileride yer vereceğim.



Sigorta sektöründe çalıştığım yıllar boyunca risk mühendisleri ile yoğun mesaim oldu, şimdi de oluyor. Yaptığım işe ve yaklaşımıma yepyeni perspektifler katan analizlerinden her zaman yeni bilgiler öğreniyorum. Hatırlarsanız, kar kaybı sigortaları hakkında 3 yazılık bir seri yayınlamış, kapsamı ve endüstriye özel tasarlanması gereken bu sigorta için detaylı analizler ve hesaplamalar yapılması gerektiğinden bahsetmiştim. Uzun sohbetimiz sonrasında, Direktör Hakan İleri ile kar kaybı sigortası ve hasarlarına özel bir çalışma yapmak üzere sözleştik.



Risk mühendisliği hizmetinden faydalanmak en başta bir vizyon meselesi. Gelecek vizyonu ve hedefleri olan, adımlarını dikkatli ve özenli atan tüm işletmeler için risk mühendisliği yaklaşımı olmazsa olmaz.


Yeni ve güncel bakış açıları, yeni teknolojiler hakkında bilgi aldığım ve bilgilerimi de güncelleme fırsatı bulduğum bu güzel sohbet için Hakan İleri, Mehmet Başar ve Can Koral 'a çok teşekkürler.



271 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page