top of page
Yazarın fotoğrafıZeynep Turker

METROBÜS KAZASI- BELEDİYELERDE RİSK YÖNETİMİ VE SİGORTA



29 Ağustos 2024'de Sefaköy'de meydana gelen, 1 kişinin hayatını kaybettiği ve 50 kişinin yaralandığı Metrobüs hattındaki kaza çok konuşuldu. Basında yer alan araç içi ve dışardaki kameralardan gelen görüntüler yaşanan o anların dehşetini anlamaya yetiyor.

Kazanın ardından İETT yaptığı basın açıklamasında kaza ile ilgili teknik ve idari soruşturmanın titizlikle sürdürüldüğü bilgisini verdi.


İstanbul gibi bir metropolde milyonlarca insanın her gün bir yerden bir yere ulaşımını sağlayan IETT, sistemin aksaksız çalışması için yoğun mesainin yapıldığı kritik önemde bir belediye şirketi. 1939 yılında millileşen IETT, İstanbul’da 3600'den fazla otobüs ve metrobüsle 1 günde yaklaşık 60 bin farklı seferle günde 7,5 milyon insan yolculuk ediyor. 8930 personeli var, çalışanların 3600'den fazlası ise sürücü. IETT'nin internet sitesinden başta sürücü eğitimleri ve araç bakımları olmak üzere, son derece detaylı bilgilere ulaşmak mümkün. Bu uygulamalar, risk yönetiminin önemli bir parçası.


Metrobüs İstanbul ulaşım ağına 2007 yılında katıldı. O günden beri pek çok eleştiriye de maruz kalan metrobüs taşımacılığı, daha hızlı olması, uzak mesafeler ya da yoğun trafik olan güzergahlara hızlı bir alternatif olması nedeniyle de her gün milyonlarca İstanbullunun tercih ettiği ulaşım yöntemi oldu. İşim gereği İstanbul'un gitmediğim yeri kalmamıştır. Hatta şehrin sanayi bölgelerini, fabrikalarını, endüstriyel alanlarını, şehir merkezi veya bilindik semtlerden daha iyi bildiğimi söyleyebilirim. Genellikle arabayla gittiğim toplantılara kimi zaman ben de metrobüs, metro, Marmaray, IETT otobüsleri, tramvay, bazen dolmuş ve minibüsleri ile gidiyorum. Benim favorim, deniz.


Artık mesleki seçicilik mi dersiniz, her şeyi sigortaya mı bağlıyorsun dersiniz, orasını size bırakıyorum; bu kaza, uzun zamandır aklımda olan belediye risklerini ve sigortalarını hatırlattı. Geçmişte okulların, camilerin, bazı kamu tesislerinin ve ülkemizin önemli yatırımlarının sigortalarına dahil olmuştum. Gerçekten çok yönlü bakılması gereken, karmaşık sigortalar.


İstanbul arı kovanı gibi bir şehir. Hani geçmişten beri söylendiği gibi taşı toprağı altın mı bilemem ama, sevdalısı ve gönüllüsü olduğum İstanbul, çok zor bir şehir.


İstanbul Büyükşehir Belediyesi 32 bağlı kuruluş ve iştiraki, 13.000' e yakın çalışanı , binlerce tedarikçisi, basına konu olan 213,5 Milyar TL'lık ( Yaklaşık 6,3 Milyar dolar) bütçesi ile devasa bir kurum ve tek ve çok kıymetli bir müşterisi var, İstanbul.


Belediyeler, kamu yararı için temel hizmetleri sağlamadaki rolleri nedeniyle doğal olarak daha yüksek düzeyde risk ve sorumlulukla karşı karşıyadır. Bunlara eğitim, eğlence, kamu güvenliği ve altyapı hizmetleri de dahildir. Kamu kuruluşlarının, özellikle insanlarını ve varlıklarını korumak söz konusu olduğunda, uzun bir yapılacaklar (to do) listesi var. Kamu parasını koruyan belediyeler finansal güvencelere ihtiyaç duyarlar.


Varlıklar: Hizmet verdikleri şehrin sakinleri, çalışanları yani insanlar başta olmak üzere, hizmet tesisleri, binaları, sosyal tesisleri, makine ekipmanı, malzemeleri, araçları, stoklarıyla, kayıtlarında tuttukları kişisel verilerle belediyelerin operasyonel riskleri oldukça fazla. Katastrofik iklim olaylarının yanı sıra eskiyen binalar, artan boş alanlar ve sigorta bedelindeki eksiklikleri kamu kurumları için büyük stres kaynağı.

Verilen hizmetlerle ilgili iştirakler bazında yapılan ihaleler var. İhale ilanları arasında sigorta diye filtrelediğimde genellikle araçların trafik sigorta ihalelerine rastladım. Diğer taraftan belediyenin pek çok iştiraki, varlıkları , hizmetleri, inşaat işleri için sigorta yaptırılıyor. Göründüğü kadarıyla bu sigortalar birbirinden bağımsız, iş bazında ve şartnameleri de farklılıklar gösteriyor. Ulaşabildiğim faaliyet raporlarında sigorta harcamalarını ayrıca göremedim. Mali raporlarda "Hizmet Alımları" kaleminde yer alması muhtemel.


Sorumluluklara gelelim: Belediyeler, kendilerine ait tesislerde meydana gelen olayların yanı sıra yolların veya diğer altyapıların tasarlanması, bakımı veya düzenlenmesindeki ihmallerden de sorumlu olabilirler. Bu risk belediye tarafından sağlanan hizmetleri de kapsar. Örneğin, bir belediye halka açık bir parkın bakımını yeterince yapmazsa ve bunun sonucunda birisi yaralanırsa, belediye sorumlu tutulabilir. Belediyeler aynı zamanda bir işveren olarak, çalışanlarının can güvenliğinden de sorumludurlar.


Taşeron ve Tedarikçi Kaynaklı Riskler: Yılın her günü gördüğümüz irili ufaklı inşaatlar, boru, kanal, kaldırım, peyzaj işleri, bina onarımlarına bakarak , her belediyenin hatırı sayılır bir inşaat işvereni olduğunu söyleyebiliriz. İnşaat işlerinin çoğu taşeronlar tarafından yapılıyor. İhale ilanlarında, şartnamelerine girebildiklerimde, sigorta koşullarına veya yaptırma zorunluluğuna rastlayamadım. Her ne kadar denetim ve kontrol onlarda olsa da belediyelerin taşeronlar vasıtasıyla verdikleri hizmetlerde çok daha dikkatli ve tedbirli olmaları gerekiyor. İhalelerde teknik şartnamenin yanında, sigorta şartnamesi de mutlaka olmalı.


Teknoloji çağının hayatımıza getirdiği diğer önemli bir risk de "Siber Riskler."

Belediyeler, toplum hakkında korumak zorunda oldukları büyük miktarda kişisel veriye sahip veya bu verilere erişimleri var. Kamu kurumları da özel şirketler kadar yönetim ve siber sorumluluk riski taşıyor. Çoğu belediye işlevleri için gerekli olduğundan, eriştikleri, topladıkları ve sakladıkları bilgiler konusunda fazla seçenekleri yok diğer taraftan bu riski yönetme kabiliyetleri de sınırlı. Siber saldırılar için belediyeleri birincil hedef haline getiren bu duruma karşı belediyelerin bu verileri korumak için sağlam siber güvenlik önlemlerine yatırım yapmaları gerekir. IBB'nin 2023 raporunda siber riskle ilgili tedbirler yer alırken, "2023 yılında USOM tarafından bildirilen 181.072 adet tehdit içerikli site, fortinet tehdit istihbaratından gelen 2.321 adet botnet IP adresi ve 80.000 adet botnet domain adresine erişim engellendiği bilgisi yer alıyor.


Yatırım projelerine bağlı finansal riskler: Proje Finansmanı ve Sigorta yazımdan hatırlayacaksınız, bu kısımda sigorta boşluğu neredeyse yok gibi. Finansörler, sigortaları yakinen takip ediyor, şartları kendileri belirliyorlar.


Mesleki Sorumluluklar: Yapılan mesleki hatalar, ihmaller, verilen onay ve izinler belediyeler için önemli riskler teşkil ediyor. Bu konu ülkemizde yönetmelik ve kanun maddeleri arasında yer alıyor ancak yurtdışındaki uygulamalar oldukça katı. Yıllar önce yurtdışında kimyasal üretim tesisi bulunan sigortalımız, Türkiye'deki yatırımlarına kıyasla oldukça küçük olan Avrupa'daki fabrikası için kar kaybı teminat süresinin 24 ay olmasını istemişti. Sebebini sorduğumda, tesisin tekrar faaliyet geçmesi için 6 ayın yeterli olduğunu ancak, denetim ve kontrol sonrası imzaların çok vakit aldığını, bunun da başlıca sebebinin onayı verecek kamu görevlilerinin, hatalı kararları sonucunda sadece hapis veya para cezası ile değil, kendilerinin ve ailelerinin kişisel servetleri de dahil sorumlu tutulduklarından imzaları kolay kolay atmamaları olduğunu belirtmişti. Etkili bir risk yönetimi değil mi?


Suistimaller: Belediye çalışanlarının dürüst olmayan veya hileli eylemlerinden kaynaklanan mali kayıplar, para ve menkul kıymetlerin çalınması gibi potansiyel suistimal risklerinin iyi anlaşılması, hizmet ve yardım programları geliştiren ve yöneten belediyeler için kritik öneme sahiptir.


Özetle, belediyelerde sigortaya baktığımızda, süreçlerin yönetiminde araç sigortaları ve geleneksel sigortaların öne çıktığını, ancak bunun oldukça dağınık göründüğünü; sigorta edilebilir risklerle ilgili yapılan çalışmaların ihtiyaca uygunluğu ve genel bütçesi hakkında konsolide bir bilgi olmadığını ve bu durumun -belediyelerin üzerinde taşıdığı sorumlulukların mali karşılıkları dikkate alındığında- belirsizlik taşıdığını söylemek mümkün.


Üç büyük şehir, İstanbul, Ankara ve İzmir belediyelerinin faaliyet raporlarını karşılaştırdığımda risk yönetimi ifadesinin pek çok yerde geçtiği rapor İBB'nin 2023 faaliyet raporu oldu. İBB'de risk yönetimi faaliyetleri stratejik, operasyonel, iş sağlığı ve güvenliği ve bilgi güvenliği riskleri olarak gruplandırılmış. Oluşturulan 2023 risk envanterinde 220 risk ortaya konmuş; risk iştahı üzerinde yer alan çok yüksek, yüksek ve orta seviyeli 166 riske, bunları indirgemek amacıyla 243 adet aksiyon atanmış. 3'er aylık periyotlarla kontrol edilen aksiyonlar, işbirliği ve farkındalık belediye portalından tüm iştirak ve çalışanlarla da paylaşılmış.


Belediyelerin bu riskleri anlaması ve yeterli şekilde teminat altına alınmasını sağlaması çok önemli. Bu sadece doğru sigorta poliçelerinin satın alınmasını değil, aynı zamanda potansiyel riskleri önlemek ve azaltmak için risk yönetimi stratejilerinin uygulanmasını da içeriyor. Belediyeler risk yönetiminde proaktif bir yaklaşım benimseyerek, şehir sakinlerine daha iyi hizmet verebilir ve varlıklarını koruyabilirler.

Riskleri sahip oldukları veya kontrol ettikleri sabit ve taşınır kıymetleri sınırlı olan özel şirketlerin aksine, belediyeler kendi varlıklarına gelecek zararlar da dahil olmak üzere çok daha geniş bir risk olgusu ile karşı karşıyalar. Özetle risk, topluluğun kendisi kadar geniş.


Özel bir şirket geçici olarak kapanmak zorunda kalırsa, gelir kaybı veya ekstra masrafları için sigortasından faydalanabilir. Ancak bir belediye hayati önem taşıyan faaliyetlerini askıya alamaz. Bu da bir belediyenin güvenlik ve erişilebilirliği sürdürebilmesi için gereken ekstra harcamaları finanse etmeye hazırlıklı olması gerektiği anlamına gelir.


Hizmetler ve riskler büyük küçük her belediyenin sorumluluğu ve bu riskler tüm belediyeler için geçerli. Sayısız risk ve senaryo ile karşı karşıya olan belediyelerde Risk Yönetimi ve Sigorta şehir ve ilçe belediyelerinin tümünün gündeminde olmalı.


Herkese güvenli günler.




Kaynaklar ve faydalı bağlantılar , haber bağlantıları; ;

IETT Basın açıklaması metni 29 Ağustos 2024.

" İlk incelemelere göre kaza sebebinin; Metrobüs Hattının yolunu tamamen yenilemek için yürütülmekte olan Beyaz Yol Çalışmaları sırasında, yol ayrım yerini şoförlere gösteren İETT Denetim Aracını (beyaz binek otomobil) ve diğer uyarıcı işaret ve dubaları, ilgili metrobüs şoförünün geç farketmesi ve ani ters manevra yapması olarak değerlendirilmektedir. Nitekim kazadan önce de tüm metrobüs araçları aynı yol ayrımından geçişlerini güvenle yapmışlardır. Kaza ile ilgili teknik ve idari soruşturma titizlikle sürdürülmektedir."


Blog Yazıları


Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


bottom of page