"Geliyor gelmekte olan" demiştik. Yılın başından itibaren başlayan zorlu koşullar, sigorta sektörünü ve sigortalıları çok yordu, yormaya da devam edecek. Geçtiğimiz haftalarda ülkemizin önemli yatırımlarından birinin sigorta yenilemeleri için organize edilen bir roadshowa katıldım. Neredeyse bir yıldır sizlerle de paylaştığım, kulağıma gelen her yeni uygulama ve global piyasadaki değişimleri çok net, kesin ve kararlı ifadeleri bizzat duyduğum bu roadshow, durumun ciddiyetinin tekrar altını çizdi.
Sizlere daha önce bahsettiğim bir Kamu Özel İş Ortaklığı (PPP- Public-Private Partnership) olan bu yatırım, arka plandaki finansörlerin belirlediği koşullarla sigorta edilen, değeri 1 Milyar doların üzerinde büyük bir tesis. PPP'ler kamu hizmeti olarak öngörülen ve sadece devlet tarafından verilen hizmetlerde, devletin kontrol ve denetimi elinde bulundurduğu; projelerin finansmanına ilaveten işletme ve yönetimi konusunda da özel sektörle işbirliği yaptığı projelerdir. Genellikle proje finansmanı olan bu yatırımlarda devlet, devletin ve vergi mükelleflerinin menfaatlerini korumak, finansman sağlayan kuruluşlar da kendi menfaatlerini sağlama almak için güçlü sigorta teminatlarını zorunlu koşar. İşletmecinin kendi sorumlulukları ve ticari menfaatleri de bir araya gelince, çok özel tasarlanmış sigorta programları devreye girer.
Uzun süredir artık çoğunuzun da bildiği ve deneyimlediği zorluklarla karşılaştığımız 2024, PPP projelerinde işletmeciler ve brokerler için daha zorlayıcı. Sonuçta kamu, devlet bakış açısıyla sigorta olsun olmasın her türlü zararın hemen karşılanması beklentisi içindeyken, sigorta , ani-beklenmedik mantığından hareketle, ölçülmüş, yönetilen ve kontrol edilen bir risk profili bekliyor. Bu bakış açıları özelikle muafiyetler ve fiyatlamalarda tarafları karşı karşıya getiriyor. Verilmiş taahhütler, altına imza atılmış yüzlerce sayfalık kontratlar ve yükümlülükler, bir taraftan da değişen koşullar var.
Tek lokasyonda, bu kadar yüksek değerdeki risklerde, genellikle risk mühendisliği çalışmasıyla hesaplanan EML ya da PML senaryoları üzerinden gidilerek ilk ateş limitli sigorta poliçeleri düzenlenmesi bilinen bir uygulama olmakla birlikte, bu PPP'de finansörler sigortanın %100 bedel üzerinden yapılması şart koştuğundan, bu durum global piyasadan oldukça yüksek bir kapasitenin kullanılması, yani, panelde onlarca sigortacının hisse alması anlamına geliyor (çoklu Koasürans) Şimdiden hem bölüşmeli (QS) hem de katmanlı (layered ve excess ) , bir sürü kutucuklara % hisselerin yazılmaya başlandığı karmaşık plasman tablolarını görmeye başladık bile.
Tesisin birkaç milyon dolara mal olan sel hasarı sonrası, diğer frekans hasarlarıyla birlikte hasar prim oranı yüksekti. Roadshow,tesisin genel müdürü ve teknik yöneticilerinin yaptığı genel bilgilendirmenin ardından, bu hasarlar sonrası alınan önlemlerin detaylıca anlatıldığı bir sunumla başladı. Buradaki yorumlar da ilginç; zira reasürörler yapılan onarım ve riski bertaraf etme çalışmalarını takdir etmekle birlikte, "Bir daha böyle bir olay yaşanmaz" söylemlerine pek itibar etmiyorlar. Bunu mutlaka kendi risk mühendisleri ve modellemelerini kullanarak, kendileri değerlendirmek istiyorlar.
Roadshow esnasında reasürör "Farkında mısınız bilmiyorum ama, biz Türkiye'de gerçekleşme olasılığı çok yüksek olan iki yıkıcı riski , deprem ve seli üstleniyoruz. Türkiye risklerinden çıkmadık ama artık eski fiyatlandırmalar olmayacak, aksi halde sigorta edemeyiz" diyerek, piyasanın Türkiye risklerine yaklaşımını da şüphe bırakmayacak bir şekilde ifade etti.
PPP'lerde tarafların anlaşmazlıklarının önemli bir kısmı da muafiyetlerden geliyor. Devlet, bir zarar olursa bunu sıfırdan karşılanmasını istediğinden, muafiyete bakış açısı da çok farklı- muafiyet yüksekse, bu durum sigortasızlık olarak algılanıyor; sigortacılar ise özellikle frekans hasarlarından çekindikleri risklerde, sigortanın hasar primini makul seviyede tutabilmek için yüksek muafiyet seviyeleri uygulamak istiyor, aksi halde hasar ve operasyon maliyetleri artıyor ve bu da sigorta primlerinin çok yüksek olmasına neden oluyor. Bunun yanı sıra hasarların azaltılması için planlı ve yapılandırılmış bir farkındalık eğitimi ve risk yönetimi beklentileri mevcut. Bunu beklentilerini sigorta ettikleri benzer endüstrilerdeki deneyimlerine dayanarak benchmarkla sunuyor ve özetle "Diğerleri bunu nasıl yönetiyor ve hasarı kontrol ediyorsa, siz de bu uygulamaları örnek alın ve riskinizi yönetin, hasarları azaltın" diyorlar.
Yıllar önce ABD ziyaretimde, kendime dijital bir fotoğraf makinesi almıştım. Tabi kullanmak için sabırsızlanıyordum, beni evlerinde misafir eden arkadaşlarıma makinemi gösterdim, Kullanma kılavuzuna vs. bakacağız, bilirsiniz. Daha kutuyu açar açmaz arkadaşım makinenin kenarından geçirilip bileğe takılan kordonu kutudan çıkartıp eline aldı, makinedeki yerine doladı, bağladı ve kordonu de bileğinden geçirerek "Makineni böyle taşıyacaksın." dedi. "Gerizekalı mıyım , niye gösteriyorsun ki?" der gibi suratına baktım, o ise buna hiç takılmadı ve tüm güvenlik önlemlerini tek tek okuyarak uygulamalı olarak anlattı. Ya güzel arkadaşım, ver makineyi, çıkıp güzel fotoğraflar çekeyim sabırsızlığındayken, merceğin kapağı, güvenlik kordonu gibi -bana göre ıvır zıvır- konulardan, açma kapama, zoom ayarı gibi şeylerden çekim ipuçlarına bir türlü sıra gelmiyordu. Sonunda tüm eğitimimi yerimde zor durarak tamamladım ve orada kaldığım süre boyunca, görürse laf etmesin diye düşünerek , tüm güvenlik önlemlerini harfiyen uyguladım. Artık bu makineleri kullanmıyoruz, yerlerini çoktan akıllı telefonlara bıraktılar ama o makine hala sapasağlam duruyor. Bu aslında temel bir risk yönetimi yaklaşımıydı: İlk basamaktan, vurgulayarak ve kontrol ederek, riski azaltma yaklaşımı. İşe yaradı da.
Roadshowda reasürörün sigortalıyı uyardığı konulardan belki de en önemlisi eksik sigorta riskiydi. Hatırlarsınız bu konuya "Eksik Sigorta Sorunu" başlıklı yazımda detaylarıyla değinmiştim. Reasürans piyasası bedelleri sorguluyor, bu konuya çok önem veriyor ve cevaplardan ikna olmuyorlar. Reasürör, çok kesin bir dille "Maliyetler arttı, enflasyon var, her şey artık daha pahalı ve siz yıllardır aynı sigorta bedeliyle poliçe düzenletmeye devam ediyorsunuz. Buradaki koruma açığı endişe verici, depremde eksik sigortanın boyutlarını tecrübe ettik ve bunu kesinlikle düzeltmeniz gerekiyor" diyerek, eksik sigorta konusunda şüphelerini ifade etti. Primleri baskılamak adına, sigortalıların, sigorta bedellerinde gereken düzeltmeleri yapmaktan kaçınması ihtimalini ortadan kaldırmak istiyorlar.
Açıkçası, bu roadshow, reasürans piyasasını birebir dinleme fırsatı verdi ve durumun aslında meslektaşlarımdan duyduğumdan çok daha ciddi olduğuna bizzat şahit oldum. Görmediğimiz arka planda rüzgarlar çok sert esiyor. Sigorta şirketlerimiz ve aracılar, piyasaların sert hamle ve vuruşlarından ilk darbeyi alanlar, piyasalarla uzun müzakereler ve ikna turları sonrası, sigortalıyla görüşebilecek bir kıvama getirene kadar çok ter döküyorlar. Bundan sonra da sigortalının durumu anlaması, itiraz ve sigortalama süreçlerini yönetiyorlar ki bu da oldukça emek verdikleri yorucu bir süreç.
Eksiklerimizi tamamlamalı, hataları düzeltmeliyiz. Korkarım ki bunlar ilk reaksiyonlar, zaman içinde yapıcı adımlar atılmazsa piyasanın desteğini kaybedebiliriz; bu da şimdikinden çok daha yüksek muafiyetler, zorlayıcı koşullar ve pahalı primler, daha da kötüsü hepimizin olan yatırımların ve varlıklarımızın güvencesiz kalması ve yeni yatırımların azalması demek. Elbette ülkemizde deprem ve sel riski bir faktör ama, bu roadshow dan anlaşılacağı üzere riskini yönetmeyene sigorta yok. Kararlı ve bıkmadan risk yönetiminde ısrar etmeli, uygulamalı, sonuçlarını piyasaya göstermeli ve akıllarındaki algıyı değiştirmeliyiz.
İşin şakası yok.
Önümüzdeki hafta uzun bir tatil var. Hepimiz için sevdiklerimizi görme ve dinlenme fırsatı olacak. Sene başından beri çok yoğun ve yorucu zamanlar geçirdik. Bu enfes baharda hava değişimi hepimize iyi gelecek. Herkese sevdikleriyle keyifli bayram tatili diliyorum.
İyi bayramlar
#kamuozelisbirligi #ppp #rateincrease #sigorta #insurance #reasurans #reinsurance #deductible #imuafiyet #eksiksigorta #underinsurance #globalmarket #benchmark #deprem #earthquake #sel #flood #riskmanagement #riskyonetimi #farkindalik #awareness #hardmarket #mutlubayramlar
コメント