Emek ve fikir hırsızlığının karşılaşılan hırsızlıkların ilk sıralarında geldiğini biliyor muydunuz?
Fikri mülkiyet uzun zamandır gündemde olan bir konu. Maalesef, fikirleri yaratan, keşifleri yapanlara, eserleri yaratanlara saygı çok düşük. Emek hırsızlığı günümüzün en önemli ahlaki sorunlarından biri. Özellikle ticari kazancın söz konusu olduğu durumlarda, kanunların gerçek fikir, hak sahiplerini koruyamadığı durumlar olabiliyor. Bir tarafta bir şekilde çalınan fikri ya da keşfine elveda demek zorunda kalan, bir tarafta da sırf bir fikri kendi adına tescil ettirdiği için hayatının geri kalanında refah içinde yaşayanların tezatlığını gördüğümüz bir tablo ile karşılaşabiliyoruz.
Bazı araştırmalar ve tespitler o kadar başarılı, anlatılmak isteneni o kadar güzel ifade ediyor, ilham verici oluyor ki, noktası virgülüne dokunmadan üzerinde daha çok yazmak ve konuyu geliştirmek istiyorsunuz. Bu yazılara ilk başladığımda en titizlendiğim konulardan biri de, alıntı yaptığım, ilham veren, bilgi veren kaynakları dikkatlice inceleyip, buradan edindiklerimi kendi fikirlerimle harmanlarken, alıntıları ve kaynaklarımı da yazılarımda paylaşmak oldu. Sonuçta dünyayı yeniden keşfetmiyoruz. Merak eden herkesin pek çok kaynaktan elde edebileceği bilgileri kendi perspektifimizle ve deneyimlerimizle aktarıyoruz.
Hangi konuda olursa olsun bir yazıyı hazırlamak için birçok kaynağı okuyor, notlar alıyor, konunun uzmanı kişilerle görüşüyor, bazen satın almalar yapıyor ve sonunda derlediklerimi kendi bakış açım ve kurgumla da aktarıyorum. Bunların mümkün olduğu kadar çok kişiye ulaşması için yazılarımı blogda ve sosyal medya hesaplarımda yayınlıyor ve duyuruyorum. Tercihim sade ve yalın bir dil kullanmak elbette. Kimi zaman, başka seçenek kalmadığında terminolojiyi kullanmak, hatta bazen oldukça teknik yazmak zorunda kalıyorum. Böyle durumlarda da takipçilerimin çoğunun sektörden olması bir avantaj oluyor.
Kısaca bu platformlarda sizlerle olmak için zamanımın önemli kısmı titiz araştırma, defalarca yazıp silme, birden fazla kontrol etme ve ciddi bir gayret içinde geçiriyor. Bir yazı yayınlanmadan önce teknik bilgisine başvurduğum, bittikten sonra yazıların redaksiyonunu yapan, podcast kayıtlarını düzenleyen kişiler ve kurumlar var. Her paylaşım sonrası takip ve yorumlarınızı sadece ben değil, katkısı olan herkes heyecan ve merakla bekliyoruz. Her beğeni, her yorum bize büyük bir ödül ve devam etmek için müthiş bir motivasyon oluyor.
Ortaya çıkarılan eserler, yazılar, makaleler, içerikler önemli bir çalışma ve gayretin meyvesi. Doğal olarak bunların tümünde hak sahibi olan da yaratıcıları.
İntihal (TDK: aşırma), bir kişinin eserinde başka kişilerin ifade, buluş veya düşüncelerini kaynak göstermeksizin kendisine aitmiş gibi kullanması anlamına geliyor. İntihal bir tür sahtekârlık ve hırsızlıktır. Başlıca türleri:
Alıntı ifadeler ve fikirler için kaynak göstermemek
Ödünç alınan ifadeleri tırnak içinde yazmamak ve kaynak göstermemek
İntihal bilinçli olarak veya kaza eseri oluşabilir.
Bu konuda henüz ülkemizde çok bilinmeyen ama yurtdışında oldukça yaygın bir sigorta ürünü var: Infringment of Intellectual Property. Fikri mülkiyet hakkı ihlali, yasal olarak korunan fikri mülkiyet (IPR) olarak kabul edilen malzeme veya ürünlerin yetkisiz kullanımı, çoğaltılması veya satışı anlamına gelir. IP koruma sigortası ise fikri mülkiyet ihlalini ve buna ek olarak patent, telif hakkı veya ticari marka ihlali ile ilgili talepleri de kapsayan oldukça sofistike bir sigorta çözümü. Fikri bir mülkiyetin ihlali durumunda sigorta, avukat ücretleri, savunma maliyetleri, uzlaşma ve yargı kararlarında sigortalıya destek veriyor.
Mülkiyet hakkını ihlal ettiğinizde hasar masraflarını ve yasal ücretleri cebinizden karşılamanız gerekir. Bunlar oldukça yüksek tutarlı harcamalar olup pek çok kişi ve işletme yeterli kaynaklara sahip olmayabilir. Kurumunuzu veya kendinizi ciddi bir finansal riske atabilirsiniz.
Peki hak sahipleri neler yapabilir? Fikirlerinin kendilerinden izinsiz kullanıldığını öğrendiklerinde ihlalden dolayı dava açabilir ve suç duyurusunda bulunabilir.
Fikirler, yaratılar kıymetlidir ve hırsızlığı suçtur, cezası da vardır. Bu sigorta, hakları ihlal edilen kişilerin/kurumların maddi ve manevi kayıpları için de genişletilebilir.
Kanunumuzda intihal suçu 2457 sayılı kanunda şu sekilde tanımlanmış: intihal suçu başkalarına ait özgün fikir, metot, veri veya eserleri bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendisine ait gibi göstermek.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 71 inci maddesinin 3 üncü bendinde ise “Bir eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır” ifadesi var.
İntihal, özellikle akademik hayatta çok ciddi bir sorun.
Bütün bunları niye mi yazdım?
Geçtiğimiz günlerde çok değer verdiğim avukat bir büyüğüm, sigortacı bir hanımın yayınladığı podcastlerin bağlantısını paylaştı. Bu konuda girişimi olanlar az, o nedenle merak ettim, tıkladım ve ne göreyim? Hanımefendi, çok beğenmiş olacak ki (!) "Otel Riskleri ve Sigorta" başlığıyla ile yazdığım yazının giriş paragrafını noktasına virgülüne dokunmadan kendi cümleleriymiş gibi bir kayıt yapmış! Kopyala Yapıştır yerine Kopyala Oku! Üstelik kopyalanan herhangi bir keşif, acayip kıymetli bir bilgi de değil, konuya başlamadan önce spontane olarak yazılmış, bana ait başlangıç paragrafı. Kaydının ilerleyen kısımlarında yine birebir kopyaladığı cümleler var, akış ve kurgu benzer.
Üzüldüm elbette. Çünkü yazılarımı kendi yazı veya makalelerinde kullanmak isteyen kişiler ve medya kuruluşları benden izin istiyorlar ve ben de büyük bir memnuniyetle paylaşıyorum.
Bu tür ihlallerin yapılmaması için internet sayfamda tarafımdan yaratılmış içeriklerin kullanılamayacağına dair yasal bir uyarı da mevcut. Bunlara ek olarak tarafımdan kaydedilen podcastlerde benim kadar yayın kuruluşumun da hakları var. Özetle adıma tescilli bir markada yapılan bu paylaşımların izinsiz kullanımı, hukuki haklarımı kullanmama imkan veriyor. Bu ihlali yapanlar günün sonunda sadece benimle değil, kurumsal bir yapıyla da hukuki sorunlar yaşayabilirler. Çünkü burada önemli bir konu var - Telif Hakkı:
Telif hakkı (İngilizce: copyright), bir kişi ya da kişilerin her türlü fikrî emeği ile meydana getirdiği bilgi, düşünce, sanat eseri ve ürününün kullanılması ve kopyalanması ile ilgili hukuken sağlanan haklardır. Telif hakkının doğması için tescile gerek yoktur. Ülkemizde telif hakları ve yaptırımlar için bkz.:
Sigorta, bilgisi ve deneyimine güvenen herkesin kendi özgün içeriklerini yaratmasına olanak veren zenginlikte bir sektör. Bu ihlali yapanın bu konuda TV programı hazırlayıp hatta sunuculuğunu yapan bir sigortacı olması da ayrıca çok üzücü. Hukuk ve itibar açısından sonuçlara bakıldığında son derece yanlış bir davranış ve gereksiz bir risk.
Bu izinsiz kullanıma karşı gerekli uyarılar yapıldı, umarım daha fazlasına gerek kalmadan bu yanlışa hemen son verir.
Kişisel sayfamda belirttiğim gibi amacım "Bildiklerimi paylaşmak, sorunlara çözüm geliştirmek, bu mesleği sevenlere ve seçenlere yol arkadaşlığı yapmak". Bu nedenle daha da fazla özeniyorum. Her geçen gün pratik kazandığım podcast'ler de birikimlerimi paylaşmak için harika bir yol oldu. Henüz acemiyim ama bu konuda da çalışmaya ve her geçen gün daha iyi olmaya çabalıyorum. Büyük bir keyif ve idealle hazırladığım paylaşımlarımın daha çok yerde görülmesi beni elbette mutlu ediyor, paylaşmaya her zaman hazırım. Bu vesileyle, teveccüh gösterip alıntı yapmak için izin isteyen, her alıntıda adımı ve asıl kaynak olan web sitemin bağlantısını ekleyerek bu konudaki ahlaklı tutumunu gösteren tüm nazik ve saygılı kurum ve kişilere de buradan ayrıca tek tek teşekkür ederim.
Herkese huzurlu pazarlar.
Comments