1997 Aralık ayında her zamanki gibi bir sabaha gözlerini açan Florya, Yeşilyurt sakinleri hava nasıl diye dışarıya bakmak için pencerelerine gittiklerinde ağaçlara konmuş yüzlerce yeşil papağanı gördüklerinde gözlerine inanamadılar!
Geçenlerde çok sevdiğim birinden duyduğum bu hikayeyi araştırdım ve bakın daha neler buldum.
Tropikal bir kuş olan yeşil papağanların İstanbul'daki varlıkları adeta bir şehir efsanesiymiş meğer ! İlki, daha önce kargo uçuşları da yapmış olan kaptan arkadaşımın anlattığı; Atatürk Havalimanı Kargo terminalinde kapağın yanlışlıkla açılmasıyla serbest kalan papağanların koloni halinde yakın semtlerdeki ağaçlara konarak bir müddet dinlendikten sonra şehrin her yerine yayılması, ikincisi de TEM Otoyolu üzerinde Kavacık-Beykoz'da papağan taşıyan bir kamyonun kaza yapması sonucu yüzlerce papağanın kaçması.
2020'den bulduğum bir habere göre sayıları ana vatanları Hindistan ve Pakistan olan yeşil papağanlar, son birkaç yıldır park ve bahçelik yerlerin yanı sıra artık şehrin yeşili bol semtlerinde de mutlu mesut hayatlarına devam ediyorlar. Ülkemizde 10.000'i geçen yeşil papağanların yarısından fazlası İstanbul'da bulunuyor, sonra Yalova, İzmir, Ankara, Konya gibi şehirler geliyor. Bizim buraları sevmişler anlaşılan.
Lojistik dünyanın en büyük endüstrilerden biri. Nerede ne üretiliyorsa nihai kullanıcısına ulaşması için taşınması gerekiyor. İster hava, deniz ya da kara olsun bu sevkiyat esnasında taşınan kıymetlerin başına gelen zararlar da nakliyat sigortalarının konusu.
Canlıstok (Livestock) taşımacılığı kendine has özel yöntemler ve güvenlik önlemleri gerektiriyor. Canlı kargo çiftlik hayvanı olabileceği gibi, bilimsel, sosyal veya ticari amaçlı farklı nakliye edilmesi gereken diğer hayvan türleri ve köklü ağaç, çiçek gibi canlılar da olabiliyor.
Canlı kargo taşımalarının, taşınan emtiaya herhangi bir zarar gelmeden varış noktasına ulaştırılmasına ek olarak , eğer bir olay olursa kargonun çevreye ve etrafa verebileceği zararların önlenmesi, azaltılması ve giderilmesi, taşıma esnasında canlı kargonun taşıma aracına verebileceği zararlar gibi farklı boyutları var. Özellikle çiftlik hayvanlarında ezilme, sıkışma, düşme gibi risklerin yanı sıra, stres ya da panik nedeniyle ölme, yavru atma (erken doğum), ya da tepinerek , çifte atarak taşındığı araca ve varsa diğer hayvanlara, hatta nakliye aracına zarar vermesi, kaçarak kayıplara karışmaları gibi ilginç riskleri içeriyor.
Yollarda karşınıza çıkmıştır. Yarış atları özel araçlarla taşınır ve üzerlerinde her zaman "Dikkat Yarış Atı" ibaresi bulunur. Taşınan kargo en başta bir canlı, ürkmesi tedirgin olması durumunda kendine, araç ve sürüşe tehdit oluşturabilir, üstelik yarış atı çok kıymetli bir kargo.
İstanbul'a hava kargo ile nakledilen kafes dolusu sincap, bulundukları kafesin kapısının iyi kapanmaması sebebiyle uçağın kargo bölümüne dağılıyor. Tabi bu tespit edildiği anda bir telaş başlıyor. Öncelikle bu hayvanlar çok küçük ve çevikler, her yere kaçabiliyor ve saklanabiliyorlar. Apronda hoplaya zıplaya koşuşan sincapları kovalarken film gibi komik anlar yaşanıyor (sincap nasıl yakalanır gözümde canlandırmaya çalışıyorum) . Düşünsenize kocaman uçak, bir kısmı yüklenmiş. Uçak özel bir yere çekilip, yüklü kargolar kontrollü şekilde çıkarılırken de oldukça komik olaylar yaşanıyor, sincaplar kaçmış kaçmasına da sonuçtan emin olamıyorlar. Ne kadar sevimli olsa da sincap bir kemirgen, uçağın kablolarını kemirebilir ve uçuş güvenliği açısından büyük bir tehlike oluşturabilir. Çaresiz uçağı tamamen boşaltıp, sonra da karbondioksit gazı sıkmak zorunda kalıyorlar. Sonrasında uçağın hem uçuştan alınması, güvenlik açısından bekletilmesi nedeniyle sincaplar 1 Milyon USD zarara sebep oluyor.
1991'de Karadeniz’den Marmara’ya seyreden canlı hayvan gemisinin Anadolu Hisarı yakınlarında başka bir gemiyle çarpışıp batması sonucu boğulup telef olan 21.000 koyun haberini hatırlayanlar olacaktır. Bu kazada 5 mürettebat da hayatını kaybetmişti
Yıllar önce, Türk müteahhitleri Libya'da pek çok inşaat yaparken, yakın bir arkadaşım da müteahhitler adına procurement (satın alma ve lojistik tedarik ) operasyonlarını yapıyordu. Bir akşam üstü "Bu akşam bir nakliye yapacağız, sana bildirmeyi unutmuş arkadaşlar "diye aradı. "Bali'den yüzlerce tropik balık, Libya'da bir otelin içine konulan devasa bir akvaryum için taşınacak." Hayal ettiğimizde harika bir görüntü değil mi? Ama taşıması nasıl zahmetli bilseniz. Balıklar yaşadıkları ortamdan alınan suyun olduğu torbalara ayrı ayrı koyuluyor ve torbalar darbe almayacak şekilde paketleniyor. Seyahat esnasında balıkların ölmemesi için ısının da belirli bir seviyede korunması gerekiyor. Ayrıca torbaların basınç nedeniyle patlayıp her yerin ıslanması ihtimali de var. Balıkların değeri de oldukça yüksek (6 haneli diyeyim) Kazasız, hasarsız taşındılar neyse ki. Akşam saati, ev için markette pirinç bulgur bakarken sigorta şirketinin nakliyat müdürü ile konuşmalarımız hiç aklımdan çıkmaz. Konuşmaya kulak misafiri olanlar kim bilir neler düşünmüşlerdir. Benzer inşaat projeleri için daha sonra tanesi binlerce dolar olan ağaçlar ve çok özel bitkiler de taşındı.
ABD'de yaşayan bir vatandaşımız çok sevdiği köpeği ölünce Türkiye'deki evlerinin bahçesine gömmek istiyor ve köpeğin cenazesini uçağa veriyor. Uçak Türkiye'ye geldiğinde kargo personeli kutuyu teslim alıyor, (uzun uçuşlarda büyük köpekler strese girmemesi için uyutulup kargo bölümünde taşınıyor) tabi ellerindeki formda kargo türü "hayvan- köpek" yazıyor başka bir açıklama yok. Kontrol ediyor ve görüyorlar ki hayvan ölü! Tabi ne yapacaklarını şaşırıyorlar, ortalığı bir telaş alıyor. Kendilerine emanet edilmiş bir hayvan, bir can dostu, sahibine ne diyecekler?! Durumun insani tarafı ağır basıyor ve "üzgünüz köpeğiniz seyahat esnasında ölmüş" diyemiyor, sebep olduklarını düşündükleri bu kaybı telafi etmeye karar verip, aynı cins bir köpek buluyorlar. Köpeğinin cenazesini almak için terminale gelen sahibinin, karşısında kanlı canlı köpeği görünce neye uğradığını tahmin edin!
Hayvanları düzgün bir kargo hizmeti yerine kendi başına taşıyanların sebep olduklarını unutmayalım. Çantada taşınan ve kaçan piton yılanı; Atatürk Havalimanında güvenlik geçişi sırasında sahibinin elinden kurtulup tüm güvenlikçilerin yakalamak için seferber olduğu haberlerinin basına yansıdığı firari papağan; sirkten kurtulup Roma sokaklarında gezintiye çıkan ve şehirde panik yaratan aslan gibi haber olmuş pek çok olay var. Biz haberi okuduğumuzda gülüyoruz belki ama taşıyanların ve sonuçlarıyla uğramak zorunda kalanların bizim kadar güldüğünü sanmıyorum.
Tabi ki her hayvan taşıması için lojistik hizmeti gerekmiyor. Belirli bir ağırlığa kadar evcil hayvanlarımızı, taşıma şirketinin kurallarına uygun şekilde kucağımıza alıp beraberimizde götürebiliyoruz. Uçaklarda minik çantaları içinde taşıdığımız sevimli dostlarımız kaçarak, ses çıkararak bazen çok zor anlar yaşatabiliyorlar.
Yukarıda bahsettiğim örneklerin çoğu, nakliyat sigortalarındaki özel klozlarla teminat altına alınabilen hasarlar. Daha önce "Nakliyat Sigortaları" ve devam eden yazılarda bahsettiğim gibi Marine piyasası kendine has dinamikleriyle, lojistiğin her adımında oldukça zengin ve geniş bir yelpaze ile teminat sağlıyor.
Sanırım bu zaman kadar duyduğum en romantik kargo da, bir Sevgililer Günü öncesinde Antalya'dan Paris'e götürülen koca bir uçak dolusu kırmızı gül.
Herkese mutlu pazarlar.
Haber Bağlantıları
#livestock #canli #nakliyat #cargo #aircargo #seacargo #animal #fish #plants #sincap #squirrel #fugitive #firari #aslan #lion #insurance #cargoinsurance #claims #gemikazasi #sinking #totalloss #tamziya #romance #roses #guller #valentinesday #sevgillilergunu #risk #insutitutecargoclauses #sigorta #marine #lojistik #logistic #redrose #love #sunday #pazar #procurement #tedarik
Comments