top of page
Yazarın fotoğrafıZeynep Turker

HAYATIMIN EN MUTLU GÜNÜNÜN YILDÖNÜMÜ

Bugün sigortaya ara veriyorum, çünkü çok özel bir gün.


Öyle biri olur ki hayatınızda, bir başkası için asla yapmayacaklarınızı onun için, hem de hiç düşünmeden yaparsınız. O kadar içten, o kadar kendiliğindendir ki, son derece normaldir.


Tam 15 yıl önce, oldukça sıkıntılı geçen zorlu ayların sonunda, hasretle beklediğim oğlumu oldukça soğuk ama bir o kadar da güneşli bir Ocak sabahında kucakladım.  Anneler gördükleri anda bebeklerine aşık olurlarmış; benimkisi daha doğmadan önce kaburgalarıma dayadığı minik dirsekleri belki de ayaklarıyla, ultrasondan bana verdiği ilk artist pozla gönlümü çoktan çalmıştı.


Daha birkaç saatlikken yanıma koydukları minik beşikten bana attığı ilk bakışta gördüğü manzara: saçlarında minik fiyonklu kırmızı beyaz benekli nazar savar bir saç bandı, süslü fırfırlı pijaması, yanında 2 cep telefonu, not defteri ve şarj aletiyle, elbette süsü püsü makyajı yerinde annesi! E, şimdi de çok farklı sayılmaz.


Geçenlerde sevdiğim birinin gönderdiği mesaj geldi hatırıma "Bir ebeveyn çocuğuyla ölene kadar geçirdiği toplam zamanın %75'ini 12, %90'ını 18 yaşına kadar geçiriyormuş"


Can parçam, "Biz artık bir takımız, hayatta bazı şeyleri beraber yapacağız, bazılarını kendi başına yapabilene kadar ben yapacağım, bir zaman sonra da kendi başına olacaksın".

Şimdi kendi yapabilene kadar benim devrede olduğum aşamadayız ama farkındayım; çocukları yetişip hayata karışan ebeveynler çok daha iyi bilir, kendi hayatını yaşayacağı günler çok uzak değil. Yakamda broş gibi kucakladığım o minicik halinden şimdi olduğu yaşa o kadar çabuk geldi, zaman o kadar hızlı geçti ki. Hayat hızla akmaya devam edecek, bu kaçınılmaz.


Beraber ilkokula başladığı arkadaşlarını gördüğümde, sanki ilk kez görmüş gibi şaşkınlıkla "Sen ne kadar büyümüşsün." ya da "O nasıl ses öyle." (Gerçekten nasıl bir ses o öyle!) diyorum, sanki oğlum farklıymış gibi. O kucaktaki, yarım yamalak konuşan, koşturan bebekmiş gibi gördüğün çocuğun ne kadar büyüdüğünü, akranını görünce fark ediyorsun.


Her çocuk annesinin kuzusudur. Kuzu ne kadar tatlıdır bilirsiniz, lafı geçtiği anda görüntüsü gözümüzün önüne gelir, o anda tebessüm ederiz, kalbimizi ısıtan tatlı bir sıcaklık hissi gelir, sevgi ve şefkat dolu. İşte yaşımız kaç olursa olsun annelerimiz bizi hep o kuzu halimizle görüyorlarmış, her geçen gün bunu daha çok fark ediyorum.


Yıllardır iki başımıza geçirdiğimiz hayatta, benim sözüm geçene kadar kadar genellikle iyi anlaşan bir ikili olduk. Artık her geçen gün büyüyen, yetişkin olma yolundaki bu genç delikanlı, bir karış topuğuma rağmen gerçek anlamda da tepemden bakıyor.


Oğlumun her yaş gününde stüdyoya götürüp özel yaş günü çekimleri yaptırıyorum. Harika anlarla dolu zamanla yolculuk gibi çok güzel bir albüm oldu. Bu adeti bu yıl da bozmadık. Son birkaç yıldır beraber de poz veriyoruz.


Hayat bize harikalar sunuyor, önemli olan bunları fark etmek, kutlamak ve şükretmek. Bugün biricik evladımın doğum gününü, anneliğimi kutluyorum.


Hayat tüm çocuklara güzellikler versin, sağlıklı, mutlu, huzurlu olsunlar, yolları iyilerle keşişsin, doğru yoldan ayrılmasınlar. Tüm çocuklarımızın ve çocuklarıyla yeniden doğan annelerin doğum günü kutlu olsun.


Sevgiler.












299 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page