“Bazı insanlar 20 yıllık deneyime sahip olduklarını söylerken gerçekte 20 kez tekrarlanan 1 yıllık deneyime sahiptirler. “
Bu Pazar, geçenlerde LinkedIn de paylaşılan Stephen Covey in bu sözü üzerine deneyim hakkında yazmayı istedim.
Deneyimin nasıl algılanması ve değerlendirilmesi gerektiğine dair çok mesaj içeren bu söz üzerine, geçmişten bugüne çalışma hayatında yaptıklarımı sorguladım. Dile kolay 28 yıl bitiyor.
Bu 28 yıl boyunca kendini tekrarlayan işler miydi yaptıklarım? Yoksa kendime, beraber çalıştığım insanlara, müşterilere, tedarikçilere katkısı olan işler mi yaptım?
Yıllar boyunca işi hep aynı şekilde yapmış olmamız, bizi birikimli ve deneyimli mi yapar?
Muhtemelen o iş her neyse çok iyi, kusursuz şekilde yerine getiririz.
Beraber çalıştığım ekiplerde en çok keyif aldığım soru soran, sorgulayan, yeri geldiğinde kafa tutan arkadaşlarımla çalışmak oldu. Bilgiyi kullanan, günün sonunda yaptığı işleri birbirine benzese de, hepsine ayrı bir dokunuş yapabilenler, kariyerlerinde çok hızlı ilerlediler, tercih edildiler.
Bir ekiple yeni çalışmaya başladığımda kendilerini nasıl ifade ettiklerine çok dikkat ederim. Şimdi düşündüğümde Covey’in sözündeki 20 yıldır tekrarlanan 1 yıllık deneyime ne kadar çok şahit olduğumu fark ettim.
Bir şekilde yaptığı işi senelerdir, sadece zorunlu değişiklikleri yaparak, kalanına hiç dokunmadan yapanlar aslında sayıca çok fazla. Bu kişiler mevcut bir süreci kusursuz ve başarıyla yönetme konusunda çok iyiler, ancak sürecin aksayan noktalarını tespit etmeye genellikle kör, bir sorun çıktığında çözüm yaratmak için bir o kadar da yetersiz olabiliyorlar.
Basit bir sorunu göremeyecek kadar kendini tekrar edenlerin ekiplerine, şirketlerine, müşterilerine faydaları olmadığı gibi, buradaki eksikliklerini görmemelerinden kaynaklı kişisel algıları ve bunu ifade tarzları da maalesef çok kuvvetli oluyor.
Hâlbuki bu kişilerin talimatları mükemmel şekilde uygulamaya alışkın ehil davranışlarından ekibin ve kurumun lehine faydalanılabilecekken, deneyimin yanlış değerlendirilmesi ve yanlış görevlendirmeler olumsuz sonuçlanıyor.
İhtiyaç duyduğunuz deneyimi tek başına CV ya bakarak anlayamayız. Harika okullar, havalı şirketlerdeki havalı unvanlar yanıltıcı olabilir.
Geçenlerde halini hatırını sormak için aradığım eski yöneticilerimden biri ile sohbetimde bir sözü beni çok aydınlattı. “Deneyimi yıllar önce kazandın, onu nasıl işleyeceğini çok iyi biliyorsun, şu anda sende olan aslında bakış açısı” İşte bu altın değerinde bir tanım.
Evet, deneyim kıymetli, eğer deneyimimizi bakış açımızla harmanlayabiliyorsak, yaptıklarımızın tüm taraflar için çok daha tatmin edici olacağı kesin. Bu da kendimizi sürekli yenilemek, iyi bir dinleyici ve gözlemci olmakla mümkün. Elbette bir diğer önemli faktör de yöneticiniz, işvereniniz ya da müşterinizin bu bakış açısını anlayıp değerlendirebilecek yetkinliğe sahip olması.
Herkese iyi pazarlar.
Comments