top of page
Yazarın fotoğrafıZeynep Turker

BİR PAZAR YAZISI

Pazar günlerinin en sevdiğim ve bir o kadar da sevmediğim yanı genellikle yapacak bir iş olmamasıdır. Hayatının uzun kısmını haftanın 5 günü iş güç, Cumartesi günlerini ise hafta içinde fırsat kalmayan işleri tamamlamak için geçirenlerden biri olarak,Pazar benim için gerçek anlamda bir şey yapmama günüdür. Birşey yapmama özgürlüğünün tadını çıkarmak varken, kısa zamanda sıkılmak sanırım bizim gibi koşturmaya alışkın insanların genel çelişkisi.


Uzun zamandır yoğun tempoyla kurumsal hayatın içindeyim. Bugünlerde verdiğim ara ne zamandır yapmak istediğim temizlik, arşivleme, düzenlemeler için güzel bir fırsat oldu ve bu sakin pazar günü ne zamandır yapmayı planladığım bir işe el attım.

Resimde gördükleriniz yıllardır çalıştığım sigorta sektöründe, katıldığım her toplantı, yaptığım her telekonferans, ekip konuları, telefon numaraları,notlarla dolu defterlerimin bir kısmı. 1999’a dayanan bu koleksiyonun içinde neler var neler:) isimler, görevler, süreç taslakları, bütçe notları, 99 depremi, 2001 İkiz Kuleler saldırısı, bir müşterimden öğrendiğim özdeyiş ya da söz, günlük döviz kuru, fiyat/prim/komisyon hesapları, öğrendiğim yeni bir terim ve ne işe yaradığı, proje takipleri, şikayetler, takvim, oğlumun çikolatalı parmak izleri, kahve damlaları :) webinar notları, büyük hasarlar, telefon numaraları, yapılacak işler listeleri…

Bence bu alışkanlık her iki taraf için de son derece etkili ve değerli. Yazmak, hem el hem duyum hafızamızı aktive eden, dinlendiğinin ve taleplerinin not edildiğinin ispatı ve güvencesi bir eylem. Dinlenilen bilgiler elle yazıldığında akılda kalıcılığı artarken, bilgiyi kafamızda cümlelere dökerken kelimeleri harmanlamamız gerekiyor bu da unutmayı önlüyor. Günümüzde aynı işi göre tabletler, bilgisayarlarımız olsa da, bana göre gözü ekranda, ya da şakır şakır klavye ve gürültülü enter tuşu sesleri bu deneyimi olumsuz etkiliyor, ayrıca akılda kalmıyor.



Yıllardır, her toplantıma mutkala bir defterle gittim. Karşımdakinin söylediklerini bir taraftan dinlerlen bir taraftan notlarımı aldım. Bir şekilde not alamadıysam ilk fırsatta bir yere yazdım. Her toplantı sonrası ya bir toplantı tutanağı ya da kısa bir e-posta ile kararlaştırdığımız konuları ve iş planımızı paylaştım. Bu notlar birlikte oluşturduğumuz yol haritamız oldu, fikirlerimizi hayata geçirdik, birlikte sonuç aldık, birlikte başardık.


Bu defterlere yazılan tespitlerin, fikirlerin harmanı, edinilen tecrübeler ve bakış açısı sektörün hiçbir yayını, hiçbir kitapta bulunmuyor. O zamana, koşullara, yetkinliklere, sorunlara eğilerek yazılmış, çok zengin, çok yönlü ve çok özel.

En eskisinden başlayarak notlarımı gözden geçirmek için harika bir kaç haftam var. Daha ilk bakışta okuduğum notlar toplantı ya da konuşma sanki dünmüş gibi hatırıma geldi.

Her zaman yanınızda bir defteriniz ve kaleminiz olsun. İyi pazarlar

Sevgiler.

8 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page